Bu arada, bu araçlar saatte 965 km ile hareket edebilir. | TED | وبالمناسبة، هي تستطيع السفر بسرعة تزيد على 600 ميل في الساعة. |
saatte 900 km hızla esen kızıl rüzgarlar olacağını söylemişlerdi. | Open Subtitles | يقولون بأن هناك رياح ملتهبة بسرعة 500 ميل في الساعة |
saatte 25 mil hız yapacağız ya da denerken kazanı patlatacağız. | Open Subtitles | اننا سنحقق 25 ميل في الساعة تمثال نصفي أو مرجل المحاولة. |
saatte 10,000 mil hızla esen kasırgalar Dünya'nın ilkel atmosferini söküp aldı. | Open Subtitles | أعاصير بقوّة عشرة آلاف ميل في الساعة تندفع عبر غلاف الأرض البدائي |
Birinin, saatte 90 kilometre hızla giden bir trenden atış yapacağına inanmak zor. | Open Subtitles | يصعب التصديق انه سيحاول قتله من قطار يتحرك بسرعة 60 ميل في الساعة |
Bunu yapabilmesi için saatte 1100 km hıza ulaşması gerekiyor. | Open Subtitles | عليه ان يصل الى 700 ميل في الساعة لفعل ذلك |
saatte 150 km hızla giderken polisleri aptal yerine koyarak peşine taktın. | Open Subtitles | أخذت ثلاثة عناصر من القانون تطارد شبحاَ بسرعة 100 ميل في الساعة |
Haberlere göre çok şiddetli rüzgarlar saatte 90 km hıza kadar ulaşmış. | Open Subtitles | وفق التقارير , سرعة العاصفة كانت, أكثر من 60 ميل في الساعة, |
Bunu yapabilmesi için saatte 1100 km hıza ulaşması gerekiyor. | Open Subtitles | سيتحتم عليه الركض 700 ميل في الساعة عكس عقارب الساعة. |
İnsanlık tarihinin çoğunda, bir attan daha hızlı gidemedik ya da yelkenli bir tekneden, ama 1969'da, Apollo 10 mürettebatı saatte 25.000 mil (40234 km) hızla uçtular. | TED | بالنسبة لمعظم التاريخ البشري، لا يمكن أن نسير أسرع من الحصان أو قارب مع الشراع، لكن في عام 1969،طاقم أبولو 10 حلق بسرعة 25،000 ميل في الساعة. |
Olimpik yokuş kayakçısının saatte 110 km'den fazla hızla dağdan aşağı inerkenki tecrübesinin hakkında ne düşünüyorsunuz? | TED | برأيك كيف ستكون تجربة ذلك المشجع حين ينزلق أسفل جانب جبل بسرعة أكثر من 70 ميل في الساعة كمتزلق تلال أوليمبي؟ |
Şu anda batıya doğru saatte 75 mil hızla ilerliyor. | Open Subtitles | تتجه حالياً غرباً يقترب من سرعة 75 ميل في الساعة |
Fakat sen kırmızı ışıkta gazladın, saatte 70 mil hızla, cehennene gidiyor gibi. | Open Subtitles | و أنت قدت من خلال ذلك الضوء الأحمر بسرعة 70 ميل في الساعة |
saatte 40 mil hizla bir bariyere carpma -- | TED | بسرعة 40 ميل في الساعة .. امام حاجز ثابت |
saatte 200 mil, 300 mil hıza kadar çıkabiliyorlar. | TED | يمكن أن تبلغ سرعتها 200 كم في الساعة، أو 300 ميل في الساعة. |
Hala insanların ölçümüne göre saatte 300 mil koşuyor. | TED | بل استمر يجري 300 ميل في الساعة بالمعدل الإنساني |
En yavaş göktaşları, saatte 40.000 kilometre hızla hareket ederler. | Open Subtitles | أبطا نيزك يسير بسرعة خمسة وعشرين ألف ميل في الساعة |
Bir de saatte 288 kilometre hızla giderken görmen lazım. | Open Subtitles | إنتظر حتي تراها وهي تسير بسرعة 180 ميل في الساعة |