"مُباشر" - Traduction Arabe en Turc

    • doğrudan
        
    • direkt
        
    • Canlı
        
    doğrudan veya dolaylı olarak bir terör örgütüne yardım ve yataklık ettiniz mi? Open Subtitles هل تورطتِ من قبل بشكل مُباشر أو غير مُباشر أو ساعدتِ مُنظمة إرهابية ؟
    doğrudan uçuş sistemine erişemiyorum. Open Subtitles لا يُحالفني الحظ ، لا يُمكنني الولوج إلى الإعدادات بشكل مُباشر
    Hemen gitmezsen Dul doğrudan verilen bir emre itaat etmediğini öğrenecek. Open Subtitles ستعرف الأرملة أنّك عصيت أمر مُباشر إذا لم تتراجع الآن
    Ayrıca, direkt olarak ona bir şey söylemeyeceğine de güveniyorum. Open Subtitles وأنـا كذلك، أثق أنكِ لن تذكري ذلك له بشكل مُباشر.
    Bu başkomutandan size verilmiş direkt bir emirdir. Open Subtitles هذا أمرٌ مُباشر من قائدكَ العام للقوات المسلحة.
    Onu kafasından vuracağım. Hem de 30 saniye içinde televizyonda Canlı yayında. Open Subtitles سأطلق عليه النار، مُباشر وأمامك خلال ثلاثون ثانية.
    CEO beni doğrudan onunla görüştürdü. Open Subtitles جعلني المُدير التنفيذي أتحدث إليه بشكل مُباشر
    doğrudan bir saldırıya hazır olmayabilir. Open Subtitles قد لا يكون مُستعدّاً لهجوم مُباشر.
    Üst düzey bir güçle doğrudan bağlantıdayım. Open Subtitles إنّ عندي خطّ مُباشر لسُلطة عُليا.
    - Bilmiyorum ama bulacağım, çünkü en yetkili ağza doğrudan ulaşabiliyorum. Open Subtitles -لا أعلم، لكنّي سأكتشف ذلك ، لأنّ لديّ خط إتصال مُباشر لفمّ الحصان نفسه.
    Cennet tahtına doğrudan hat bu. Open Subtitles إنه خط مُباشر للإتصال بعرش الجنة
    Dostum o söylediğin, vasatlığa giden doğrudan yoldur. Open Subtitles هذا يا صديقي طريق مُباشر نحو التوسط
    doğrudan hareket etmeliyiz. Open Subtitles نحتاجُ للقيام بعملٍ مُباشر.
    Ajansları Merrick ile, rütbelilerle ve başkanla doğrudan bağlantılı. Open Subtitles وكالتهم لديها خط إتصال مُباشر لـ(ميريك)، ورؤساء هيئة الأركان المُشتركة، والرئيس.
    Nez Rowan, Ajan Keen'in ölümüne doğrudan sebep olan bir gölge ordunun parçasıydı. Open Subtitles إن (نيز روان) كانت جزء من فريق سري (ساهم بشكل مُباشر في مقتل العميلة (كين
    General MacArthur'un direkt emridir. Open Subtitles هذا أمر مُباشر من الجنرال ماك آرثر.
    Senin şu küçük firarınla ilgili olarak Paris'teki karargahla direkt temasa geçtim. Open Subtitles لقد كنت على اتصال مُباشر بالمقر العام في (باريس) بسبب طيشك
    Padma Lahari'ye daha direkt bir yol biliyorsan o başka. Open Subtitles إلـاـ إذا كُنت تعلم طريق مُباشر لـ (بادما لاهارا).
    Beni aradan çıkarırsan Espedes karteli ile direkt iş yaparsın. Open Subtitles بخروجي من طريقكِ، فإنّ لديكِ خط مُباشر لكارتل (إسبيديس).
    Lafı dolandırmadan direkt soracağım. Open Subtitles إذًا أنا سأسألك بشكل مُباشر
    Para veren müşteriler için Canlı seks gösterileri. Open Subtitles عرض أداء مُباشر لممارسة الجنس لعملاء مقابل دفع مالي.
    Amerika'nın kararının mücadelesi kapsamında, seçim merkezinden Canlı yayınla birlikteyiz. Open Subtitles بَثْ مُباشر للإنتِخابات الرابعه "والأربعين لِــ "مركز الآمن الوطنى هذه هى تغطيه للحمله الإنتخابيه الأمريكيه المُقرره

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus