Bu arada şu kumarhane mevzusuyla ilgili bana yardımcı olabilirsin belki. | Open Subtitles | في غضون ذلك، لربّما بإمكانك مُساعدتي في التحقيق بأمر هذا الكازينو. |
- Sihrin beş para etmez. Bu konuda sana yardımcı olabilirim karşılığında sen de bana sahne zamanından birkaç dakika verirsin. | Open Subtitles | بإمكاني مُساعدتك في ذلك، وبإمكانك مُساعدتي بإعطائي دقيقتين من وقتك على المسرح. |
Yeni bir hayata başlamam gerektiğini ve Bana yardım edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | أرسل لي رسالة . يجب أن أبدء حياة جديدة، وبإستطاعته مُساعدتي. |
Şimdi, kilisedeki para toplama işimde Bana yardım etmeniz hakkında konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أود التحدث معكم عن مُساعدتي في جمع التبرعات للكنيسة |
Başının belada olduğunu ve yardımıma ihtiyaç duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت أنّها كانت في ورطة وتحتاج إلى مُساعدتي. |
yardımımı istiyorsan şişman değildim. | Open Subtitles | لا لم أكن كذلك , هذا ان كنت تريد مُساعدتي |
Asistanım Mary Lambetta. Yolculuk nasıldı? | Open Subtitles | ماري لامبيتا مُساعدتي كيف كان قيادتك للسيارة إلينور؟ |
Bir saniye. Öz oğlumu kandırmana yardımcı olmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | انتظري, انتي تُريدي مُساعدتي لخداع ابني ؟ |
Bana yardımcı olup herkesi bir yerlere oturtabilir misin? | Open Subtitles | أيُمكنك مُساعدتي والتأكّد أنّ كلّ شخص لديه مقعد؟ |
- Kimliğini belirlememe yardımcı olur musun? | Open Subtitles | ـ هل يُمكنكِ مُساعدتي في التعرف على هويته ؟ |
Belki o Bana yardım eder, senden bir yardım göremedim. | Open Subtitles | لعلها يُمكنها مُساعدتي للبحث عن الإختبار، لأنّكِ بلا فائدة. |
Aslında, Bana yardım edebilirsin. Uyku sistemini sabotaj edip İstirahat Kongresi'ne kadar yetişmeyeceğinden | Open Subtitles | في الواقع، تستطيعين مُساعدتي فيه أُريد أن أُخرّب نظام النوم |
Ondan uzak olmak istedim. Bana yardım etmeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | لقد هربتُ منهُ فحسب ألا تستطيع مُساعدتي ؟ |
Sonunda benim yardımıma ihtiyacı kalmamıştı. | Open Subtitles | وفي النهاية، انه لم يحتاج اِلى مُساعدتي. |
Umarım yardımıma ihtiyacın yoktur çünkü yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | آمل ألا تحتاج إلى مُساعدتي بالداخل لإنك لن تحصل عليها |
Ve hayatta kalmak istiyorsan, yardımıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | ولو أردتِ البقاء على قيد الحياة، فإنّك بحاجة إلى مُساعدتي. |
Hayattan istediğini almak için nasıl benim yardımımı sağladı? | Open Subtitles | كيف أستغلّت مُساعدتي لها، للحصول على مُتطلّباتها في الحياة، |
Şimdi, eğer yardımımı istiyorsan bu işi senin için yapabilecek miyim diye bir kaç arama yapmama izin ver. | Open Subtitles | لو تُريد مُساعدتي الآن، فدعني اجري الإتصالات وأرى لو بمقدوري القيام بهذا لأجلك. |
yardımımı istediğine göre çok çaresiz olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك يائس للغاية كي تأتي طالباً مُساعدتي |
Asistanım Emily bu araba kapısının kolundaki buzu eritmeyi deneyecek. | Open Subtitles | مُساعدتي إيميلي ستحاول إذابة الجليد عن مقبض باب سيارتها |
- Asistanım hastalandı. Bir şey söylemeniz gerekmeyecek. Size göstereceğim. | Open Subtitles | مُساعدتي مرضت لا يجب أن تقول شيئاً |
Aslında bu büyüklükte bir beden olunca, Asistanıma ihtiyacım var ve Jake gelince öğleden sonra ona izin verdim. | Open Subtitles | في الواقع مع جسم بهذا الحجم أحتاج مُساعدتي وأعطيتها بقية ما بعد الظهر إجازة |
Ne olursa olsun Bana yardım etmeye çalıştığın için sana teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أياً كان ما سيحدث، فأريد أن أشكرك لمُحاولتك مُساعدتي. |