Dün gece farkettim ki, Üçlemeci Katil asla kimseye polis silahı vermez. | Open Subtitles | أدركتُ الليلة الماضية أنّ القاتل الثلاثي لن يُعطني مُسدس شرطي إلى صديق. |
Tilman'ın silahı oradaydı ve bunu bir intiharmış gibi gösterdiniz, değil mi? | Open Subtitles | مُسدس تيلمن كَان هناك ولذا جَعلتَه كأنه إنتحار، أليس كذلك؟ |
Michael'dan çıkan mermiler ile kulelerin çevresinde bulunan Silah eşleşmiş. | Open Subtitles | الرصاصه من خلال تطابق مُسدس مايكل الذي استردهُ من الأبراج |
Çeviri: speedspasm, silentozzy, razor_tr Çeviri aşırı derecede küfür ve argo içermektedir. Kafana dayadığım, bu Silah gerçek. | Open Subtitles | ترجمة لاتجرح المجروح والآن هذا مُسدس حقيقي موجّه إلى رأسك |
- Harbi mi? Hayır, çünkü bunun için lanet olası bir silaha ihtiyacın olmazdı. | Open Subtitles | لا، لأنكِ لن تحتاجين إلي مُسدس كي تفعليها. |
Komidinimde bir silahım var. | Open Subtitles | لديّ مُسدس بالطاولة التي بجانب سريري. |
Kendine bir tabanca bul ve kullanmayı öğren. | Open Subtitles | أعثر لنفسك علي مُسدس وتعلم كيف تستخدمه. |
Taş duvara çivi tabancası işlemez. | Open Subtitles | لا مُسدس مسامير على حائط أسمنتى |
- silahı aldı ama size ateş etmedi mi? - Hayır, efendim? | Open Subtitles | ـ كان بحوزته مُسدس ولم يطلق النار عليكم؟ |
Yanında silahı olacak kadar gerçek. | Open Subtitles | حقاً؟ تـعتقد إنةُ حقيقي كفاية لِـتـجلب مُسدس. |
Babamın silahı. Yanımızdan ayırmayacağız. | Open Subtitles | إنه مُسدس أبى سنحتفظ به بجوارنا |
Tek sorun, aynı isimde bir dolu silahı, bir reggae grubu ve bir porno sitesi olması. | Open Subtitles | هُناك مشكلة وحيدة، وهي أن هُناك "مُسدس شمع"، فرقة موسيقى "الريغي" وموقع إباحي بنفس اللإسم. |
Bond'un silahı. | Open Subtitles | "هــذا"والثر بي بي كي"مُسدس "بوند |
Andre'nin birisine Silah doğrultmuş olması fikri, bu çok saçma. | Open Subtitles | حسناً,فكرة أن يوجه آندر مُسدس تجاه شخصٌ آخر،هيَفكرةسخيفة. |
Demek istediğim, o çocuk hayatında hiç Silah bile tutmadı. | Open Subtitles | أقصد, ذلك الفتى لم يحمل مُسدس طوال حياته. |
Silah gördün çünkü üzerinde taşıdığına inandın ama yoktu. | Open Subtitles | انت تخيلته مُسدس لأنك آمنت بحايزته سلاح ولكنه لم يكن لديه سلاح |
Andre'nin birisine Silah doğrultmuş olması fikri, bu çok saçma. | Open Subtitles | حسناً,فكرة أن يوجه آندر مُسدس تجاه شخصٌ آخر،هيَفكرةسخيفة. |
Demek istediğim, o çocuk hayatında hiç Silah bile tutmadı. | Open Subtitles | أقصد, ذلك الفتى لم يحمل مُسدس طوال حياته. |
- Bak ne diyeceğim. silaha ihtiyacım olursa bununkini kullanırım. | Open Subtitles | سأخبرك بشئ، اذا احتجت الى مُسدس سأستخدم أحد أسلحته |
Komidinimde bir silahım var. | Open Subtitles | لديّ مُسدس بالطاولة التي بجانب سريري. |
Senin adına bana bir tabanca almana ihtiyacım var. - Neden? | Open Subtitles | أحتاج منك أن تقوم بسحب مُسدس لي بإسمك |
Sakin olun. Paintball tabancası bu. | Open Subtitles | فلتهدأوا ، إنه مُجرد مُسدس كرات طلاء |
Andre'nin silahının olması, onu Kuransky ve Duke'a doğrultacağı anlamına gelmez. | Open Subtitles | ليس معنى إمتلاك آندر مُسدس أنه وجهه إلى (كيورنسكي) و(دونك)... |
Çatıdayken silahın var mıydı diye sorduğum andaki dudak bükülmesini gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيته إنكماش شفاه عندما سألته عن حيازته مُسدس عندم كان على السقيفة؟ |