"مُشرقة" - Traduction Arabe en Turc

• güney
• parlak
• parlıyor
• güneş

# Hızla akan derelerle zengin, meyve bahçeleriyle parıldayan güney rüzgarlarıyla serin, mahsullerle koyu vatanım, selamlıyorum seni. #
غنية بأنهارك المتدفقة، مُشرقة بأنوار بساتينك

Sevdiğim kişiye dönmek için toplayabildiğim kadar ışık toplayıp en parlak güneş olmak için çalıştım.
،هذا ، حتى أعود للشخص الذي أحبّهُ قمتُ بتجميع كل الأنوار التي لديّ و عملتُ بجدّ حتى أكون أكثر شمس مُشرقة

Bir dahaki sefere parlak bir fikrin olduğuna olmasın.
في المرة المُقبلة التي تنتابك بها فكرة مُشرقة كهذه لا تقوم بتنفيذها

Onu doğru ayara ben getirdim. Şimdi bakın bugün nasıl parlıyor.
وضعتها على الطريق الصحيح وتبدو الآن مُشرقة كما كانت دوماً

Şimdiyse güneş parlıyor, çiçekler açmış ve dünyanın en iyi ekibiyle çalışıyorum.
الآن الشمس مُشرقة ، والزهور مُتفتحة

Biraz fazla parlak, anlarsın ya?
نوعاً ما مُشرقة ولامعة ، كما تعلم

Elbette parlak olacak.
بالطبع، هي مُشرقة

Şunu söyleyeyim ki Todd, yönlendirmeye ihtiyaç duyan çok parlak bir kişilik.
سوف أعلمك، (تود) يملك روحاً مُشرقة للغاية بحاجة للتوجيه.

güneş ışıI ışıI, hava sıcak. Çok güzel bir gün.
السّماء مُشرقة ، و الهواء دافيء، إنّهيومٌجميلٌ،لنّيكون..