Gereği dikkate alındı, fena şekilde rahatsız edici ama kesinlikle bunu yapacağım. | Open Subtitles | عُلمَ تماماً , مُقلق للغاية. ولكنى سأفعلها حتماً |
Ve bu sıfatla rahatsız edici şeyler olduğuna dair beni uyardı ve bu durum senin çoğu müşterini etkileyecek, tabii seni de. | Open Subtitles | ، وبهذه الصفة نبهتني بتطور مُقلق قد يكون له تداعيات خطيرة |
Baba, araştırmanda rahatsız edici şeyler çıktı derken neyi kastettin? | Open Subtitles | أبي ، ماذا تعني بأن التحقيق كان مُقلق ؟ |
Bu arada Arap arkadaşım söz verdiğin malı teslim edemeyeceğinden endişe ediyor. | Open Subtitles | صديقي العربي مُقلق بشأن انك لم تسلم البضاعة التي وعدت بها |
Bu benim için biraz endişe verici, efendim. | Open Subtitles | ذلك مُقلق لى قليلاًُ ياسيدى |
Bunu son derece rahatsız edici bulmuş olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنك قد وجدت هذا مُقلق جداً |
Güzel ama rahatsız edici. | Open Subtitles | أقصد، مُثير للحماس، لكنّه أمر مُقلق. |
Julian'ın kişisel ilişkilerinin WikiLeaks'inkilerle birleştirilme şeklini çok rahatsız edici buluyorum. | Open Subtitles | الطريقة التى خلطت بِها الأمور الخاصة بـ"جوليان" مع "ويكيليكس"، أجد أن الأمر نوعاً ما مُقلق. |
Evet, ve aslında bayağı rahatsız edici oluyor. | Open Subtitles | أجل، إنه في الحقيقة مُقلق جداً |
Bayan Hulme ile eve döndüğümüzden beri Juliet biraz rahatsız edici davranıyor. | Open Subtitles | منذ أن عُدنا أنا والسّيدة (هيولم) للمنزل جوليت) أحسنت التصرف) أو بالأحرى إسلوبها مُقلق |
Ne kadar rahatsız edici. | Open Subtitles | كم هذا مُقلق جداً |
rahatsız edici olduğunu biliyorum, ama altı üstü birkaç tane resim. | Open Subtitles | -أعلم أنّ ذلك مُقلق ولكنها بضعة صور فقط |
rahatsız edici bir şey bu. | Open Subtitles | حسنٌ، الأمر مُقلق |
Bu çok rahatsız edici. | Open Subtitles | هذا شىء مُقلق جداً .... |
O kadar rahatsız edici ki... | Open Subtitles | ... على قدرِ ما هذا مُقلق |
Bu çok rahatsız edici, Liz. | Open Subtitles | هذا مُقلق جداً يا (ليز) |
Bu çok endişe verici. | Open Subtitles | و مُقلق جداً! ... |
Davranışları endişe verici. | Open Subtitles | سلوكها مُقلق |
Oldukça sıkıntı verici bir durum. | Open Subtitles | ذلك مُقلق جدًّا. |
- Biraz rahatsızlık verici. | Open Subtitles | حسنا، انه فقط شيء مُقلق. |