müvekkilimin öfkesini mazur görün. | Open Subtitles | أنتِ ستعذرين غضب مُوكّلي. لديه كلّ الأسباب للشعور بالظلم. |
Eğer kurban intihar ettiyse müvekkilimin suçsuz olduğu açıktır. | Open Subtitles | لقد قام الضحيّة بالإنتحار، ذلك يُبرّئ مُوكّلي من الذنب. |
Bu müvekkilimin Franklin ile birlikte uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını göstermez. | Open Subtitles | ذلك لا يُثبت أنّ مُوكّلي كان يُهرّب المُخدّرات معه. |
Bu arada, müvekkilim işlemediği bir suçtan ötürü devamlı polis tacizine katlanmak zorunda kalmıştır. | Open Subtitles | في غضون ذلك، مُوكّلي عليه أن يتحمّل مُضايقات الشرطة بسبب جريمة لم يرتكبها. |
Müvekkilimi bu şekilde taciz edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يُمكنك مُضايقة مُوكّلي هكذا. |
FBI yıllardır müvekkilime rahat vermiyor. | Open Subtitles | المباحث الفيدراليّة قد ضايقت مُوكّلي طوال عام كامل. |
İstesem bile müvekkilimin ismini açıklayamam. | Open Subtitles | حتى لو أردتُ ذلك، لا أستطيع الكشف عن اسم مُوكّلي. |
Bu şarkılar müvekkilimin çalınan yazılımı tarafından üretildi. | Open Subtitles | تلك الأغاني كُتبت بواسطة برنامج مُوكّلي المسروق. |
müvekkilimin söyleyecek bir şeyi kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدى مُوكّلي أيّ شيءٍ لقولِه |
Var. Ancak müvekkilimin dokunulmazlığı Rathborne anlaşmayı imzaladığı an başlar. | Open Subtitles | لكن حصانة مُوكّلي تُقبل في اللحظة التي يقبل فيها (راثبورن) العقد. |
Kate Jordan'ın şahitliği olmadan savcılık müvekkilimin karısını öldürdüğü fikrini ispatlayamaz. | Open Subtitles | بدون شهادة (كايت جوردن)، الإدّعاء العام غير قادر على القيام بعرضٍ شرعي أنّ مُوكّلي هو المسؤول عن وفاة زوجته. |
Ajan Rigsby eğer deliliniz varsa ve müvekkilimin adam öldürmeye teşebbüs suçu işlediğine inanıyorsanız, suçlamada bulunun lütfen. | Open Subtitles | أيّها العميل (ريغسبي)... لو كنت تعتقد وأنت تمتلك أدلّة أنّ مُوكّلي ارتكب جريمة، فأرجوك وجّه التُهمة له. |
müvekkilimin yapacak yorumu yok. | Open Subtitles | -ليس لدى مُوكّلي أيّ تعليق . |
müvekkilim size kapatma kodunu vereceğini söylüyor ama birkaç isteği var, | Open Subtitles | يقول مُوكّلي أنّه مُستعدّ لإعطائكم رمز التعطيل، لكن... لديه بعض المطالب. |
müvekkilim şu anda sorularınıza cevap vermeyecek. | Open Subtitles | لن يُجيب مُوكّلي على أسئلة في هذا الوقت. |
müvekkilim mutlu değil. | Open Subtitles | حسناً، مُوكّلي ليس سعيداً. |
Müvekkilimi hakları konusunda bilgilendirdim. | Open Subtitles | ولقد نصحتُ مُوكّلي بحقوقه. |
- Olmaz. müvekkilime geldim. | Open Subtitles | -لا أستطيع، أنا عند مُوكّلي |