"ناجحاً" - Traduction Arabe en Turc

    • başarılı
        
    • iyi bir
        
    • başarılıydı
        
    • başarı
        
    • işe
        
    • başarıya
        
    • başarıyla
        
    • başarılıydım
        
    başarılı bir cep diyetindeyim ve bu şekilde devam etmek istiyorum. Open Subtitles نفّذت نظاماً غذائياً ناجحاً للجيب وأريد الاستمرار في ازالة ذلك الوزن.
    Şiirler de yazmıştı. Bir kısmı yayınlandı ama başarılı olmadı. Open Subtitles وقد كان يكتب الشعر، وأصدر ديواناً، ولكن لم يكن ناجحاً.
    Sonunda çok yaşlı ve başarılı bir adam olarak öldü. Open Subtitles و في النهاية مات رجلاً عجوزاً جداً و ناجحاً للغاية
    - Test başarılı olsaydı ulusal pazara çıkacaklardı ve büyük müşteri olabileceklerdi. Open Subtitles لاشيء إن كان الفحص ناجحاً لكانوا إشتهروا دولياً وكانوا سيكونون حساباً ضخماً
    Hayatta başarılı olmuş biriyle olduğu için mutlu olmaları gerekmez mi? Open Subtitles أليس من المفترض أن يكونوا سعداء لأن ابنتهم قابلت شخصاً ناجحاً
    Onun böyle başarılı olacağını bilsem ona kendi play station'umu yapardım. Open Subtitles لو كنت اعلم بأنه سيصبح ناجحاً فكنت سأبني له البلايستيشن خاصتي
    Şu şarap ortaklığı başarılı olur, prens diğer yatırımcıları garanti etmeyi becerirse derhâl İskoçya'ya doğru yelken açacağından zerre şüphem yok. Open Subtitles إذا كان مشروع النبيذ هذا ناجحاً ويتمكن الأمير من تأمين مستثمرين آخرين ليس لدي أدنى شك أنه سيبحر إلى اسكتلندا فوراً
    Şimdi, bunların herbiri çok başarılı olmadı. TED الآن، ليس كل هذه الأشياء كان ناجحاً جداً.
    Daha sonra fark ettik ki; bir ürünün başarılı olması için işe dahil olması gereken çeşitli dallarda insanların olması gerekli, üretim, maliye, dağıtım, düzenleme. TED حسناً تبين أن هناك تلك الكوكبة من الناس الذين هم معنيين بهذا المنتج ليكون ناجحاً: التصنيع، التمويل، التوزيع، القانون.
    Bu adam son derece başarılı, öz güvenli ve güçlüydü. TED هذا الرجل كان ناجحاً للغاية: وكان واثق وقوي،
    Genç nüfusunun neredeyse yarısı okuyup yazamayan hiçbir ülke başarılı olamaz. TED لا يمكن لبلد أن يكون ناجحاً إذا كان ما يقارب نصف مواطنيه الشباب لا يجيدون القراءة أو الكتابة.
    Ama başarılı olmak TED ولكن تطلب الأمر أكثر من ذلك لأكون ناجحاً.
    başarılı olmak için başka kişilere, onların desteğine ve iş birliğine her zamankinden çok ihtiyacımız var. TED أكثر من أي وقت مضى، يجب علينا الاعتماد على الآخرين، على دعمهم وتعاونهم لكي تكون ناجحاً.
    Görünüşe göre bu, başarılı evliliğimizin nedenlerinden biri. TED وعلى ما يبدو، فإن هذا أحد الأسباب التي تجعل زواجنا ناجحاً على الأرجح.
    İlk başta bu son derece başarılı ve kârlı bir girişimdi. TED بادئ الأمر، كان مشروعاً ناجحاً جداً ومربحاً للغاية.
    Bir çoğunuz şirketleriniz için başarılı olan muhteşem programlar istiyorsunuz. TED كما تعرفون، العديد منكم يريد أن يكون لديه برنامج لشركته يكون ناجحاً جداً.
    Sezgilere ve planlara rağmen, 20 yıldır başarılı oluyor, Open Subtitles بمثلهذاالتخطيط.. كان ناجحاً لمدة 20 سنه.
    İnan bana, resim yapmak iyi bir sanatçı olmak için en önemsizi. Open Subtitles ثق بي، الرسم هو آخر شيء مهم حول كونك فناناً ناجحاً
    Yine de, Henry'nin Catherine Parr ile olan evliliği gerçekten başarılıydı. TED بغض النظر، زواج هنري الأخير لكاترين بار كان ناجحاً للغاية.
    Hatta öyle görünüyor ki bilim ve sanatta başarı için kişide otizmden bir parça iz gereklidir diyecek kadar ileri gitmişti. TED ذهب لأبعد من ذلك في حديثه، إذ يبدو أنه لتكون ناجحاً في العلم والفن، تعتبر دفعة من التوحد أمراً ضرورياً.
    Tanrı'nın bir insan aracılığıyla sesini duyurması sanırım birkaç kez işe yaramıştı. Open Subtitles صوت الربّ ينطق خلال رجلٍ؟ كان هذا ناجحاً في العديد من المرّات.
    Şovun olağanüstü bir başarıya ulaşmasını sağlayan herkese teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles أود شكر الجميع لجعل العرض ناجحاً بشكل مدهش
    Önümüzdeki bir kaç gün içinde bu olayın başarıyla bitmesi ve başarılı olabilmesi için senin yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles والآن، بالنسبة لهذا الشيء الذي سينفجر الأيام القليلة القادمة ،ولكي يكون ناجحاً أريد مساعدتك
    başarılıydım, ama herşey çok değişmişti öyle ki çok önemli bazı değişiklikler yapmak zorunda olacaktım -- ve o sabah bunu bilmiyordum. TED وكنت ناجحاً الى ذلك الوقت لكن الامور تغيرت كثيراً مما استوجب مني تغيرات كثيرة ايضاً ولم اكن اعيها في ذلك الصباح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus