Günlük hayatımızda beyin fırtınalarından bahsederiz ama çok nadir bir beyin fırtınası görürüz veya dinleriz. | TED | و كلّنا نتحدّث عنها بصفة يوميّة، ولكن نادرا ما تمكّننا من أن نرى أو نستمع إلى أحدها. |
Fransız bir tarihçi, iki yüzyıl sonra, 'İsa'nın otoritesine bu kadar alçakgönüllükle bağlı olan böylesine bir akıl çok nadir bulunur.' | TED | وقال مؤرخ فرنسي بعد ذلك بقرنين نادرا ما يقدم الأقوياء والأذكياء هذا التواضع لسلطة يسوع المسيح |
Gökyüzünün gelip giden bulutlarla dakikası dakikasına ne kadar farklı olduğunu çok nadiren fark ederiz. | TED | نادرا ما نلاحظ أن هناك شيء مختلف من لحظة لأخرى, مع السحاب المتحرك |
İtalyanca yazıldığı için Fransızca çok az oynanmıştır. | Open Subtitles | نادرا ما عرضت بالفرنسية حيث أنها مكتوبة بالأيطالية |
Yani özetle kırık bir dizim ve zar zor gördüğüm bir kızım var. | Open Subtitles | اذا الخلاصة: انا لدى رجل مكسورة,لدى ابنه نادرا ما اراها, |
Bundan hoşlanmıyorum ama işe gelmediği zamanlar nadirdir. | Open Subtitles | أنا لم أرد ذلك, لكنها نادرا ما تخطئ اليوم |
Kraliyet lahdini çok ender uzun süre başıboş bırakırlar. | Open Subtitles | النواويس الملكية نادرا ما تترك دون حراس لفترات طويلة |
Sadece uyuduğunda avantaj sende olur, ama neredeyse hiç uyumaz. | Open Subtitles | فقط عندما تكون تحلم تصبح اضعف منك لكنها نادرا ما تنام |
Profesyoneller bunu çok nadir kullanırlar çünkü bir sol kroşeye açık olduğundan oldukça tehlikelidir. | Open Subtitles | المهنيين 'نادرا ما تستخدم هذا لأن الوضع خطير جدا لرمي 'منذ كنت مفتوحة لربط اليسار. |
-Evet. Böyle vakalar çok nadir olur... ve benim deneyimim var. | Open Subtitles | أعنى أن هذا النوع من الجرائم نادرا ما يحدث |
Eski bir dosya için bu çok nadir yaşanır. | Open Subtitles | تفضلوا بقبول فائق الاحترام هو الطلب الثاني لهذه الحالة بالذات هذا الاسبوع. وهذا نادرا ما يحدث لواحد هذا العمر. |
Geniş, karmaşık ve saçma sapan, ama bazen çok nadir olarak imkânsız şeyler oluverir, biz onlara mucize deriz, bu benim teorim. | Open Subtitles | ,سخيف, و أحيانا, نادرا ما تحدث أشياء مستحيلة نطلق عليها اسم معجزات وتلك هي النظرية |
çok nadir buluşuruz, ve buluştuğumuzda da hiç dikkat çekmeyiz. | Open Subtitles | نادرا ما نلتقي، وعندما نفعل نفعل ذلك بهدوء |
İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. Ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi. | TED | العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط. |
Bu biraz ABD patenti almak için gereken yenilik standardına benziyor, moda tasarımcıları bu patenti hiçbir zaman alamıyor, ya da çok nadiren alabiliyor. ... | TED | وذلك هو نوع مثل مواصفات الحداثة لبراءة الإختراع في الولايات المتحدة، التي لا يحصل عليها مصمموا الأزياء أبدا، نادرا ما تحصل هنا في الولايات المتحدة. |
Kibar olduğum ve çok az geç kaldığım... için insanlar beni severler. | Open Subtitles | الاشخاص يحبون التشبة بي لانني مُهذب و نادرا ما اتاخر |
Aslında burada olduğumu zar zor biliyorlar ve bu harika. | Open Subtitles | فى الواقع، انهم حتى نادرا ما يعترفون بوجودى و هذا رائع |
Suçlu olanın araştırma için dedektif tuttuğu çok nadirdir. | Open Subtitles | من خبرتي الشخص المخطئ نادرا ما يكلف احدهم للتحقيق |
Ve bu tarz bir konuşma çok ender olur. | TED | وأعتقد أن هذه المحادثة نادرا ما تحدث. |
Ancak sonra kocam daha az seks yapmak istemeye başladı ve şimdi neredeyse hiç seks yapmıyoruz." | TED | حينما أصبح زوجي لا يرغب بممارسة الجنس كثيرا، والآن نادرا ما نمارس الجنس." |