"ناديت" - Traduction Arabe en Turc

    • seslendim
        
    • çağırdım
        
    • çağırdın
        
    • çağırır
        
    • çağırdınız
        
    • dedin
        
    • çağırırsan
        
    • çağırdığında
        
    • " diye
        
    • seslendin
        
    Etrafa seslendim, kapı açıktı. Polisi aradım. Open Subtitles لقد ناديت وكان الباب مفتوحاً لقد طلبت البوليس
    Çok garip dedim, ve eve gittim teyzene seslendim ama cevap gelmedi. Open Subtitles فكرت أن هذا غريب لذا ذهبت الى هناك و ناديت على خالتك لكنها لم ترد
    Annemi çağırdım, ama yeterince güçlü olmadığından kalkıp yanına yattım. Open Subtitles ناديت أمي لكنها لم تكن قوية كفاية لذا ذهبت لسريرها
    İngiliz'i çağırdım, günü kurtarsın diye İşte gitti silecek, indirdi mideye Open Subtitles ناديت على الإنجليزي لينقذ ما يمكن إنقاذه فقد كان هناك الزجاج الأمامي، نظيفا تماما
    Neden beni değil de Franz'ı çağırdın? Open Subtitles لماذا ناديت فرانز ولم تناديني؟
    Cindy, hemşireyi çağırır mısın? Open Subtitles سيندي، هلا ناديت الممرضة لو سمحت؟
    - Tüm Yahudileri çağırdınız ya. Open Subtitles - أنت ناديت جميع اليهود
    Spielberg'e Steven dedin. Open Subtitles لقد ناديت المخرج ستيفين سبيلبرج باسمه الأول فقط
    Belki de karmayı çağırırsan, gelip bizi kurtarır. Open Subtitles هي، لعلك اذا ناديت كارما، فانها ستأتي وتنقذنا، قم بمناداتها.
    Beni çağırdığında mücadele ettim. Karşı koydum. Open Subtitles خالفتك عندما ناديت قاومت0
    Sana seslendim çünkü ben içmeyecektim. Open Subtitles لقد ناديت باسمكِ. كنتُ أدعوكِ. لأنني كنتُ على وشك التدخين.
    seslendim, ama sanırım müziğin sesi çok açıktı. Open Subtitles لقد ناديت ولكن أظن أن صوت الموسيقى كان مرتفعاً جداً
    Sana seslendim sonra silah sesi duydum. Biraz daha yavaş seslendim bu sefer. Open Subtitles لقد ناديت عليك، وناديت عليك، ومن ثم سمعت صوت اصلاق رصاص فناديت بصوت هادئ.
    Ona birkaç kez seslendim ama orada öylece yatıyordu. Open Subtitles ناديت عليها مراراً لكنها كانت ممدة هناك و حينها
    Orada duruyordu, ben çayırlara doğru yürüdüm, o da çevresine bakınıyordu, ondan 60 metre kadar uzaklaştığımda, çayırın ortasında, onu çağırdım. Open Subtitles كانت واقفة هناك.وأنا قد مشيت إلى الحقل,وكانت هي تنظر حولها, وعندما بعدت عنها بمسافة 70 ياردة, فى منتصف الحقل, ناديت عليها.
    Ben de Bay Ferguson'u çağırdım. Open Subtitles ثم ناديت على السيد فيرجستون, وقال السيد دويل الا تنزعج
    Çiftleri seçmelere çağırdım ve siz cevap vermediniz. Open Subtitles ناديت من أجل الغناء بشكل ثنائي و لكنك لم تستجب
    Sen mi çağırdın? Open Subtitles هل ناديت عليهم ؟
    Kapıcım Sammy'yi "Samuel" diye çağırdın. Open Subtitles ناديت البوّاب (سامي)، بـ(ساميول)
    Köpeği çağırır mısın? Open Subtitles هلا ناديت على الكلب؟
    Cin. Beni mi çağırdınız efendim? Open Subtitles ..جينياس - هل ناديت علي؟
    Hastalarından birine baba dedin. Open Subtitles لقد ناديت احد مرضاك بـ " ابي "
    Benim odam hemen seninkin altında. çağırırsan, duyarım. Open Subtitles غرفتي هيا المجاورة لك سأسمعك إن ناديت علي
    Beni çağırdığında seni duyabileceğim. Open Subtitles .. سأسمعك اذا ناديت.
    4. Prens Wang So'ya "Gwangjong" diye seslendin. Open Subtitles لقد ناديت الأمير وانغ سو غوانغ جونغ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus