| Biz kalabalık bir zombi grubunu alaşağı edecek Silah gücüne sahip iyi eğitimli kanun adamlarıyız. | Open Subtitles | نحن متدرّبين تدريباً عالياً في مكتب لتنفيذ القانون مع ما يكفي من قوة ناريّة لإخراج حشد من الأحياء |
| Gece 11 civarı Silah sesi ihbarı almışlar. | Open Subtitles | وردت تقارير تفيد بوجود طلقات ناريّة في حوالى الساعة الـ 11 |
| Diyeceklerime şaşırabilirsin ama silahla vurulmak ölmek için en kötü yol değil. | Open Subtitles | قد يبدو هذا أمراً مفاجئ، لكن طلقة ناريّة.. ليست أسوأ طريقة للموت |
| Tabii ki gerçek, büyük bombanın içerisinde havai fişek yok. | Open Subtitles | القنبلة الحقيقيّة الكبيرة لن تحوي ألعابًا ناريّة بالطبع |
| Zor olan kurşun yemek değil, tekrar ayağa kalkmak. | Open Subtitles | ليس من الصعب أن تصاب بطلقات ناريّة بل هو كيفية الحصول على الحماية |
| Evraklara göre birkaç tane ateşli Silah satın alınmış ama isim ve adreslerin tamamı sahte. | Open Subtitles | الأوراق تُشير أنّه تمّ شراء عدّة أسلحة ناريّة لكن الاسم والعنوان زائفين. |
| Şey, yeterince Ateş gücümüz var. Her zaman buna başvurabiliriz. | Open Subtitles | لدينا أسلحة ناريّة يمكننا الاعتماد عليها |
| Ama hepsinden önemlisi onu gördüğümde, kalbimde Havayi fişekler patlıyor gibi hissetmeliyim. | Open Subtitles | لكنْ يتلخّص كلّ ذلك بهذا... عندما أراها أشعر بألعاب ناريّة تنطلق |
| Mezarlığın yakınındaki komşular o gece Silah sesleri duymuşlar. | Open Subtitles | الجيران بالقرب من المقبرة سمعوا طلقات ناريّة ليلة وقوع الجريمة. |
| Mezarlığın yakınındaki komşular o gece Silah sesleri duymuşlar. | Open Subtitles | الجيران بالقرب من المقبرة سمعوا طلقات ناريّة ليلة وقوع الجريمة. |
| Silah yaralarını tedavi etmediğin zamanlar öyle. | Open Subtitles | فيما عدا الأيّام عندما تقتربين من التعرّض للإصابة بأعيرة ناريّة. |
| Tabii o sırada o sesin Silah sesi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | بالطبع، لمْ أكن أعرف أنّها كانت طلقات ناريّة آنذاك. |
| Tekrar ediyorum, silahla Ateş edildi, destek istiyorum. | Open Subtitles | سمعتُ طلقات ناريّة أطلب الدعم في الشارع 61 |
| Bölgedeki hastaneleri silahla yaralanmış birisi hakkında uyarın. | Open Subtitles | نبّه المُستشفيات المحليّة ليتأهّبوا لضحيّة مُصاب بطلقات ناريّة. |
| O da silahla vurulmuş. | Open Subtitles | إصابة ناريّة جديدة. مغنّي راب. |
| Jellystone Ulusal Parkı, 100. Yıldönümü. havai fişek gösterileri olacak. | Open Subtitles | الذكرى المئويّة لمتنزّه "جيلي ستون" سيكون هناك ألعابٌ ناريّة |
| Bunlar havai fişek değil. | Open Subtitles | تلك ليست ألعاب ناريّة |
| kurşun yarası, delik yaralar, yanıklar, kırık kemikler. | Open Subtitles | إصابات طلقات ناريّة ، آثار إختراق حروق ، بعض العظام المكسورة |
| kurşun izinden başka bir şey var mı? Hayır. Sadece 45'likten göğse sıkılan 5 kurşun. | Open Subtitles | كلاّ، فقط 5 طلقات ناريّة في الصدر من مُسدّس عيار 45. |
| Pervasız tehlikeye atmak ve yasadışı ateşli Silah kullanımı suçlarından. | Open Subtitles | أنتم تقرون بتهمتي التصرف المتهور و إستخدام أسلحة ناريّة غير مرخصة. |
| Bölgemdeki cinayetlerin yüzde 70'i ateşli silahlarla gerçekleşmiş. | Open Subtitles | جرت 70% من جرائم القتل في منطقتي بأسلحة ناريّة |
| Binlerce kilometre genişlikteki bölgeyi yakıp geçen şiddetli bir Ateş topu yayıldı. | Open Subtitles | لقد أصدر كرة ناريّة ملتهبة ابتلعت آلاف الأميال من اليابسة. |
| Havayi fişekler. | Open Subtitles | -ألعاب ناريّة |
| Hasta vurulmuş ve kurşun femoral damarın içine girmiş. | Open Subtitles | المريضة أصيبت بطلقة ناريّة و تم سحب الرصاصة عن طريق الوريد الفخذي |