Ev hanımları beni sever, bu yüzden de bitki alıyorlar. | Open Subtitles | ربات المنزل دائما يعجبن بي وربات المنزل يشترن دائما نباتات |
Bu adam ise Amazon yağmur ormanındaki üç adet bitki ile hastalığı tedavi ediyor. | TED | يعالجها هذا المطبب باستخدام 3 أنواع من نباتات غابات الأمازون. |
O zamanlar dünyadaki en uzun bitkiler 60 cm'den daha kısaydılar. | TED | أطول نباتات في ذلك الوقت على الأرض كانت أقل من قدمين |
ve konvülziyonlara neden olabilecek bazı bitkiler buldular. | TED | لذلك فقد وجدوا نباتات معينة يمكن أن تسبب تشنجات. |
Bölgedeki bambu bitkileri, birkaç on yılda bir defa büyük miktarlarda meyve üretiyor. | TED | تُنتج نباتات الخيزران المحليّة كميّات كبيرة من الفواكه مرّة واحدة كل بضعة عقود. |
Bu işlemde ortadan kaldırılan çeşitli canlıları, hayvan, bitki ya da böcek olsun, bir düşünün. | TED | فكروا قليلا بأنواع الكائنات الحية والتنوع الذي تمت إزالتها خلال تلك العملية، سواء كانت نباتات أو حشرات أو حيوانات. |
Burada insanlar dışında hiçbir şey yok. Ne bir bitki, ne bir hayvan. | TED | ليس هناك شيء سوى الإنسان، لا نباتات أخرى، ولا حيوانات. |
botanik üzerine araştırma yapıyorduk, Ve 4500 bitki yaprağından oluşan küçük bir bitki koleksiyonumuz vardı. | TED | كنا نقوم بأبحاث على النباتات وكان لدينا 4500 عشبة صغيرة من نباتات مختلفة. |
Bu üç bitki: Areka palmiyesi, Kaynana Dili ve Denizlahanası. | TED | الثلاث نباتات هي نخلة الأريقة لسان الحما ونبتة المال |
Mayalar temel olarak herhangi bir bitki şekerini fermente edeceğinden, eski insanlar yaşadıkları yerde yetişen herhangi bir ürün ve bitkiden alkol elde ettiler. | TED | لأن الخمائر بشكل عام سوف تخمر أي نبات سكري، قام القدماء بتصنيع الكحول من أي محصول وأي نباتات كانت تنمو في أرضهم. |
Çevre son derece acımasızdı, etrafta hiç çiçekli bitki yoktu, bu da demek oluyor ki hiç çim mevcut değildi. | TED | كانت البيئة حينها جافة جدًا، ولم تكن حينئذ أية نباتات مزهرة، وهذا يعني أنه لم يكن هناك عشب البتة. |
Bu sürede serada bitkiler yetiştirdim, farklı bitkiler, farklı ipekotları. | TED | اذا، مافعلته أثناء عملي هو زراعة نباتات دفيئة، عدة نباتات وصقلاب. |
Ama bitkiler ve fotosentez olmasa hiç oksijen olmazdı, neredeyse hiç. | TED | ولكن دون نباتات وأحياء تقوم بالتركيب الضوئي لن يكون هناك أكسجين فعليا, لا أكسجين في الغلاف الجوي |
Gerçek ve hayali bitkiler, uçan kaleler, yıkanan kadınlar, astroloji şemaları, zodyak halkaları ve yüzlere sahip güneşler ile aylar, metne eşlik ediyor. | TED | نباتات حقيقية وتخيلية، قلاع طائرة، نساء يستحممن، رسومات للتنجيم، حلقات للأبراج، وشموس وأقمار ذات أوجه تترافق مع النص. |
Sentetik biyolojiyi sayesinde yanımızda değiştirilmiş bitkiler getirebiliriz. Peki başka ne yapabiliriz? | TED | إذاً، يمكننا استعمال البيولوجيا التركيبية لأخذ نباتات مصممة وراثيا معنا، فما الذي يمكننا فعله أيضاً؟ |
Kimliğini belirledikten sonra arama izni çıkarttık ve dairesinde zehirli bitkileri bulduk. | Open Subtitles | بعد أن حددنا هويتها، حصلنا على مذكرة لتفتيش شقتها ووجدنا نباتات الشوكران |
Azot ve fosfor, bitkisel plankton denilen mikroskobik bitkilerin büyümesini tetikliyor. | TED | يقوم النيتروجين والفسفور بتحفيز نمو نباتات مجهرية تسمى بالعوالق النباتية. |
- İzin verilmeyen saksı bitkisi. - Ona haftalar önce söyledim. | Open Subtitles | لا يسمح بوجود نباتات هنا تحدثت معه بشأنها قبل أسابيع |
ne bir ağaç, ne bir çiçek ne de herhangi bir bitki. | Open Subtitles | بدون أشجار، أو زهور أو أي نباتات على الإطلاق |
Yeşil çatılar, toprak ve canlı bitkilerle kaplı. | TED | الأسقف الخضراء هي عبارة عن نباتات حية ونباتات تربة |
Ormanın bütün bu kısımları farklı bitkilerden oluşmakta ve birbirinden farklı hayvanlar buralarda yaşıyor. | TED | كل أجزاء الغابة تلك تتكوّن من نباتات مختلفة، وتعتبر موطنًا لحيوانات مختلفة. |
Korkarım ev arkadaşımın bitkilerini ihmal ettiğim için, hepsi mahvoldu. | Open Subtitles | أخشى بأنني أهملت نباتات شريكتي بالسكن وماتوا |
Loş ışık orman bitkilerinde de değişimleri tetikliyor. | Open Subtitles | ينتج انخفاض الضوء تغير في نباتات الغابة أيضا |
Pantolonlarında sebze yok değil mi Brian? | Open Subtitles | ليس لديك أيه نباتات في بنطلونك، أليس كذلك، براين؟ |
- Bitkim filan yok. | Open Subtitles | - ليست لدي أية نباتات. |
Gerçek bir botanist tanıdığımız için inanılmaz heyecanlanmıştık. | Open Subtitles | فلقد كنا متحمسين جدا لمعرفة عالم نباتات حقيقي |
En azından ben bahçedeki bütün bitkilere çişimi yapmıyorum. | Open Subtitles | على الاقل لا اترك بقع البول على جميع نباتات البيت. |