"نبلاء" - Traduction Arabe en Turc

• soylu
• asil
• soylular
• soyluları
• asiller
• asilleri
• kişiler
• soylusu
• Baronları
• asillerini
• krallarıyız
• soylularının
• soylularından

Burada, atalarımızın soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum; ve günümüz avcı-toplayıcılarının da soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum.
الآن انا لا أقصد ان أجدادنا كانوا همجيين ذوي نُبل, ولا أقول أن خلفاؤهم الحاليين نبلاء همجيين أيضًا

Her soylu kendi evinin hediyesini getirdi.
اترى يا سيدى كل نبيل من نبلاء ك جاء بجوهرة بيته

Bir zamanlar Roma Sezarları asildi. Bu asil kan sizde bir zehire dönüşmüş.
ذات مرة كان قياصرة روما نبلاء لكن فيك تحول الدم النبيل الى سم

Kore kapılarını açsa bile soylular soylu, köylülerse köylü kalacak.
حتي بعد أن فتحت كوريا ابوابها النبلاء مازالوا نبلاء و العامة مازالوا عامة

Biz, Roma'nın soyluları sadece zevk için yaşarız.
نحن نبلاء روما احرار لنعيش فقط في ملذاتـنا الخاصة

Aleyhinde tanıklık edecek 6 soylu şahit bulamazsak Kontes'i mahkemeye çıkaramayız.
لا يمكننا أن نستدع الكونتيسة للمحكمة إلا ما إذا كان لدينا ستة نبلاء ليشهدوا ضدها

Evet, şey, sanırım hepimiz senin kadar soylu olup ahlaki değerlerden ötürü grip aşısını reddedemiyoruz.
ذلك خاطئ فقط نعم , حسنا , نحن لانستطيع . كلنا أن نكون نبلاء مثلك

Carlac'taki soylu ve benimle aynı amaçta bir grupla temasa geçtim bile.
لقد اتصلت بالفعل بمجموعة نبلاء على الكارلاك ومنحازون الى قضيتي

Bizim gibi soylu adamların canını sıkmaya neden çalışıyor olabilir?
لماذا هو يحاول ان يجعل نبلاء مثلنا يعانون?

Halkım hakkında anlamanız gereken onların soylu insanlar olduklarıdır.
ما يجب عليك أن تفهمه عن جماعتي .أنهم اناس نبلاء

asil şövalyelerin bir emri karanlığın güçleriyle savaşmaya atanmıştı.
إنهم فرسان نبلاء الذين كرسوا حياتهملمواجهةقوىالشر..

Percy ailesi, bu diyardaki en asil aile.
عائلة بيرسي تحتوي على أغلب نبلاء المملكة،

Tüm ailen aslında şeytan olduğunuz halde... asil olduğunuzu iddia ettiniz, aslında canavarsınız.
عائلتك بأسرها التأجت بقصرنا مدّعون أنّكم قوم نبلاء بينما الحقّ أنّكم شياطين.

O halde Güney'deki soylular sessiz kalıp, Doğu'daki korkaklar da Kuzey'deki...
لزم نبلاء الجنوب الصمت وظل نبلاء الشرق جبناء

İskoç soyluları taht için birbirleriyle savaştılar.
طالب بعرش إسكوتلندا لنفسه فقاتله نبلاء إسكوتلندا وقاتلوا بعضهم بعضا لأجل التاج

Yarın asiller konseyi toplanacağı için Şerif meşgul olacaktır.
. ربما غداً ، هناك مجلس نبلاء . لذا عمدة البلدة سيكون مشغول

Bilinmeyene yelken açan bu tasitlar asilleri, aristokratlari, sanatçilari veya tüccarlari tasimiyormus.
تلك السفينة أبحرت إلى المجهول لم يكن بينهم نبلاء ولا امراء ولا ارستقراطيين

Harika bir tekne ki kuşkusuz soylu kişiler taşıyordu içinde paramparça olmuştu.
يا لها من سفينة شجاعة! كان فيها بدون شك أشخاص نبلاء و تمزقت أشلاء!

Longshanks en son barıştan bahsettiğinde ben bir çocuktum, onun kölesi olmayacak birçok İskoç soylusu onun tarafından katledildi.
آخر مرة تحدث فيها لونقشانكس عن السلام كنت صبيا وكثير من نبلاء إسكوتلندا الذين لم يكونوا عبيدا . إستدرجوا من قبله..

Kuzey Baronları tahta karşı iç savaş çıkarmaya hazırlanıyor.
نبلاء الشمال . سيشنون حربًا ضد العرش

Bunu yaparak, Fransa'nın bütün asillerini kızdırırım, buraya gelmelerine ve taç giyme törenine bu kadar az kalmışken olmaz.
وبأخذها سوف اُثير غضب كل نبلاء فرنسا قبل يومين من قدومهم الى هنا للمساهمه في وضع التاج على رأسي

Bizler, dostlarım, yeni petrol krallarıyız.
نحن يا أصدقائي نبلاء النفط الجدد

Edinburgh'de İskoç soylularının konseyi toplandı.
الأن فى أدنبرة حيث إجتمع مجلس نبلاء إسكتلندا.

Böyle bir insanı, İngiltere ve İrlanda soylularından olan kendi aile ilişkilerine tercih etmek!
لتقدمي امرأة كهذه قبل معارف عائلتك من نبلاء انجلترا وايرلندا