Ve daha iyisini yapmak zorundayız. Çocukları erken yaşlarında değerlendirmeye başlamak ve gençlere destek sağladığımızdan emin olmak zorundayız. | TED | وعلينا التحسين، الاختبار يجب أن يبدأ مع الأطفال الأصغر سنّا، علينا أن نتأكّد أنّنا نوفّر الدّعم للأطفال الصّغار. |
Yine de sorun çıkarsa ne Alman, ne Fransız kimsenin o bodrumdan kaçmadığından emin olmak zorundayız. | Open Subtitles | ولكن لو وقعت مشاكل، علينا أن نتأكّد من أنّ أيّ ألمانيّ أو فرنسي لا يفرّ من ذلك القبو |
Bebeğin iyi olduğuna emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين , نريدُ أن نتأكّد أنّ كلّ شيء بخير مع الطفل. |
Olabilir ama yine de şahitlerini doğrulamadan serbest bırakmayın. | Open Subtitles | أجل، ربّما، ولكن دعونا نتأكّد من عُذر غيابها قبل إطلاق سراحها. |
O kalbin Kathryn'e ait olduğunu doğrulamadan ilerleyemeyiz nasılsa bense hâlâ DNA test sonuçlarını bekliyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}لا نستطيع المتابعة حتّى نتأكّد أنّ القلبَ يعود لـ (كاثرين). {\pos(190,210)}و ما زلتُ بانتظار نتائج فحص الحمض النوويّ. |
Muhtemelen önemli bir şey değil, ama gene de emin olalım dedik. | Open Subtitles | من المحتمل إنه لا يوجد شيءُ، لَكنَّنا فقط أردنَا أَنَّ نتأكّد. |
Senin de onlar tarafından gönderilmediğini nasıl bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نتأكّد بأنهم لم يرسلوك لقتلنا أيضاً؟ |
Millî güvenlikten sızan bir sinyal alıp almadığınızdan emin olmak için gelmiştik. | Open Subtitles | نريد فقط أن نتأكّد أنّك لمْ تستقبل أيّ إشارات قد تكون خرقاً للأمن الوطني. |
Burda, Nasıl desem, bir şey var Biz göz göze olduğumuzdan emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | هناك مع ذلك، شيء واحد نودّ أن نتأكّد أننا نتوافق عليه. |
Hızlı hareket etmemiz gerek ama bunu senin için olabildiğince kolaylaştırmak için elimizden geleni yaptığımıza emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتحرّك بسرعة لكن... نريد أن نتأكّد أننا نبذل ما بوسعنا لنجعل هذا أسهل ما يُمكن عليك |
Onları bulmak ve korumak için canımızı dişimize taktığımız bu dünyayı yok etmeyeceklerinden emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد العثور عليهم، و نتأكّد أنهم لن يدمّروا هذا العالم الذي نقاتل بصعوبة لجعله آمنا. |
- Muhtemelen değil. En iyisi emin olmak. | Open Subtitles | من المحتمل لا، لكن من الأفضل أن نتأكّد |
Bakın, hepimizin aynı fikirde olduğundan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | -اسمعوا، نُريد أن نتأكّد أننا مُتفقين تماماً" ." |
Tıbbi ürünler kitapçığında yer aldığına emin olalım. | Open Subtitles | دعنا نتأكّد من بقائه ضمن مجموعة القوائم الصيدلانية |
Tamam, yemekteki çekimlere bak. Dün de gerçekten bu elbiseleri giydiklerinden emin olalım. | Open Subtitles | حسناً، تحقق من تصوير حفل العشاء، ودعنا نتأكّد أنّ الفساتين التي فحصناها كانوا يرتدونها فعلاً |
Bunun başka bir numara olmadığını nereden bileceğiz? | Open Subtitles | كيف نتأكّد بأنها ليست خدعة أخرى؟ |
Bunun doğrusu olduğunu nasıl bileceğiz? | Open Subtitles | كيفتتأكّد... كيف نتأكّد ... أنّ هذا مناسب؟ |