"نتحدثُ" - Traduction Arabe en Turc

    • konuşuyoruz
        
    • bahsediyoruz
        
    • konuşuyorduk
        
    • konuşuruz
        
    • konuşacak
        
    Aslinda daha ömrünü doldurmadan reaktörlerin yıkılmasını konuşuyoruz. TED نحنُ في الحقيقة نتحدثُ عن تقليص عدد المفاعلات قبل نهاية العمر الإفتراضي لهم.
    Bir insan hakları davasını konuşuyoruz. Bu ayının da hakları var. Open Subtitles ما نتحدثُ عنه هي قضية حقوق مدنية هذا الدب لديه حقوق ؟
    Gerçekte binlerce, on binlerce kadar kuyruklu yıldızdan bahsediyoruz. TED وفي الحقيقة، إننا نتحدثُ عن الآلاف إلى عشرات الآلاف من المذنبات.
    Fakirlikten, tekil bir tecrübeymiş gibi bahsediyoruz ve fakir insanlardan da, onlar yalnızca birer kurbanmış gibi bahsediyoruz. TED نتحدثُ عن الفقر وكأنه تجربة متجانسة بشأن الفقراء وكأنهم مجرد ضحايا.
    Bir şeyi yoktu. Gezimizden konuşuyorduk. Open Subtitles لقد بدا بخيرٍ, بينما كنّا نتحدثُ عن رحلتنا
    Önümüzdeki hafta beni ara, bu konuyu tekrar konuşuruz. Open Subtitles إتصلّ بي الإسّبوعَ المُقّبِل وسوفَ نتحدثُ عنّ هذا
    Bana bu konuda yardım edemezseniz, konuşacak bir şeyimiz yoktur peder. Open Subtitles ما لَم تكُن تَستطيعَ مُساعدتي في ذلك. فليسَ هُناكَ ما نتحدثُ بهِ يا أبتِ
    Bir insan hakları davasını konuşuyoruz. Bu ayının da hakları var. Open Subtitles ما نتحدثُ عنه هي قضية حقوق مدنية هذا الدب لديه حقوق ؟
    Sayı dizisinden mi yoksa Amelia adındaki kızdan mı konuşuyoruz? Open Subtitles هل نتحدثُ عن متتاليةٍ من الأرقام أو فتاةٍ تدعى (اميليا)؟
    Aman Tanrim, ne hakkinda konuşuyoruz ki.. Open Subtitles يإلهي، مالذي كنّا نتحدثُ بشأنه؟
    Bunu haftalardır konuşuyoruz. Open Subtitles لقد كنّا نتحدثُ عن ذلكـَ لأسابيعَ عدةٍ ‫ -‬ نعم ‫
    Aylardır internette konuşuyoruz. Open Subtitles نحنُ نتحدثُ على الانترنت منذ اشهر
    Platt Düzenlemesi hakkında iki haftadır konuşuyoruz. Open Subtitles ثلاثة أسابيع كُنا نتحدثُ بها عن تحسين(بلات).
    Şimdinin iki katı olsaydı ki burada hala onbinde altı molekülden bahsediyoruz ortam rahatsız derecede sıcak olurdu ve bazı ciddi sorunlara yol açardı. Open Subtitles و بِضعفِ الكمية الموجودة, لازلنا نتحدثُ فقط عن ستة جُزيئات من كُل عشرةِ ألف ستغدو الأشياء ساخنة بشكلٍ غيرِ مُريح.
    Başka bir kadının yatağına girmenden ve bana bunu anlatmandan bahsediyoruz. Open Subtitles نحن نتحدث عن ذهابكِ ومطارحتكَ الغرام مع امرأةٍ أخرى ثم تعودُ بخبرها إلى منزلي هذا ما نتحدثُ عنه
    Senden hep bahsediyoruz, Bizi konuşurken çok duydu. Open Subtitles حسنًا، لقد تحدثنا عنك وسمعتنا ونحن نتحدثُ عنك
    Çocuk hakkında bir süredir konuşuyorduk. Open Subtitles .لقد كنا نتحدثُ عن الأبناء منذُ فترة
    - konuşuyorduk. Open Subtitles كنا نتحدثُ فحسب
    Evet. Rocky 2 hakkında konuşuyorduk. Open Subtitles بلى.نحن نتحدثُ عن روكي2
    Sizde rakamlar üzerinde çalışın. Yarın konuşuruz. Open Subtitles أنتم يارفاق إهتموا بالعائدات، سوف نتحدثُ غداً
    Devam et, bitir. Sonra konuşuruz. Open Subtitles .هيّا ، أكمليه ، سوفَ نتحدثُ لاحقًا
    Görünüşe göre konuşacak bir şeyimiz yok. Open Subtitles يبدو أنهُ لم يعُد لدينا ما نتحدثُ فيه
    Ama konuşacak hiçbir şeyimiz yok. Open Subtitles ولكن ليسَ لدينا ما نتحدثُ بشأنه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus