Söylediğim gibi, bunu hayal etmek çok zor bir süreç. | TED | كما قلت لكم ..انه امر صعب جدا ان نتخيل الاختفاء |
Bir yıldızı hareket halinde görmek için bir tanesini ikiye ayırdığımı hayal edelim. | Open Subtitles | لرؤية نجم يؤدي عمله دعونا نتخيل إن بإمكانى شطر . نجم إلى نصفين |
Orada olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal bile edemeyiz. | Open Subtitles | ولا نتخيل أبدا كيف سيكون الحال عندما نصل على هناك. |
Ayrıca insanların gerçekten teknolojinin nasıl görünüp hissedileceğiyle ilgili çok daha fazla şey bilmek istedikleri ve buna gerçekten düşündüğümüzden çok daha fazla ilgi olduğu çok açıktı. | TED | وما كان واضحا أيضا هو رغبة الناس الشديدة لمعرفة المزيد عما سيكون عليه شكل ومظهر التكنولوجيا، وكان أيضا هنالك اهتمام أكبر بكثير مما كنا نتخيل حدوثه قط. |
Neyse ki evimizdeki her şeyi posta kutumuz gibi kolayca kırılmış hayal edebiliyoruz. | Open Subtitles | لحسن الحظ، مثل كل الأشياء في منزلنا يسهل أن نتخيل صندوق بريدنا مكسورا |
Geçmişi hatırlayabilir, gelecekten bahsedebilir, ve başka bir yerlerde başka bir insan olmanın nasıl hissettirdiğini hayal edebiliriz. | TED | فنحن نستطيع ان نتذكر الماضي وان نفكر حيال المستقبل ونستطيع ان نتخيل انفسنا في مواقع اشخاص آخرين |
İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. | TED | إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل. |
Öğrenme hayatın en temel aktivitelerindendir ve hayal ettiğimizden çok daha önce başlamaktadır. | TED | التعلم هو أحد الأنشطة الأكثر أهمية في الحياة، وإنه ليـبدأ في وقت أبكر بكثير مما كنا نتخيل. |
Biz de hayal ederdik, belki bir gün hayata geri dönerler ve o reçineden sürünerek çıkıp, yapabiliyorlarsa, uçup giderler. | TED | وقد كنا نتخيل أنهم ذات يوم سوف يعودون للحياة وسيهربون من علبة التحنيط، وعندها، سوف يطيرون بعيداً. |
Dünya genelinde bu kadar fazla harita olacağını hayal edememiştik. | TED | لم نتخيل وجود هذا العدد الكبير من الخرائط في العالم أجمع. |
Şunu hayal edebilirsiniz, İngilizce yazan O kişi, dağdan gelen çocukla aynı kişi. Lübnan Dağı'ndaki bir köyden. | TED | نستطيع أن نتخيل أنه هو نفسه الذي يبدع بالإنجليزية، هو ذاته الذي أتى من الجبل. من قرية في جبل لبنان |
XL: Anılar çok yönlü ve dinamiktirler, ama sadeleştirmek adına, anıyı film klibiymişçesine hayal edelim. | TED | شو: كل ذاكرة معقدة و ديناميكية، لكن فقط للتبسيط، دعنا نتخيل الذاكرة كلقطة من فيلم. |
Ayrıca maliyetleri bir ton için 100 dolara çıkarabileceğimizi hayal edelim. | TED | أو أكثر من ذلك، دعنا نتخيل أننا استطعنا خفض التكاليف لتصل إلى 100 دولار لكل طن. |
Ebeveynlerle ortak çalışan, aileleri güçlendiren ve fakirliği bir kusur olarak görmeyen bir çocuk esirgeme sistemi hayal edelim. | TED | دعونا نتخيل نظام رعاية للأطفال يركز على مشاركة الوالدين، وتمكين الأسر، ولا يعتبر الفقر فشلًا. |
Ama o ve diğer fizikçiler şimdi hala hayal edilemeyecek kadar büyük bir gerçekliğe inaniyorlar. | TED | لكنه وعلماء فيزياء آخرون يعتقدون بأن الحقيقة لا تزال أكبر مما نتخيل. |
Artık doktorların ve cerrahların, tümörü alırken gerçekten ne aldıklarını bilerek operasyon yaptıkları bir dünya hayal edebiliriz ve artık baş parmaklarıyla tahmin etmek zorunda değiller. | TED | و لذلك الأن يكمننا فعليا أن نتخيل عالما حيث الأطباء و الجراحون، بينما يستأصلون ورما، يعرفون ماالذي ينبغي استأصاله، و لا يضطرون بعد الأن للتخمين بإبهامهم. |
Bir heykeltraşın heykel yaptığını hayal edelim, iskarpelasıyla heykelini yontuyor. | TED | دعونا نتخيل نحاتاً يقوم بنحت تمثال، يحفر الرقاقات بإزميله. |
Belki de evrenin merkezine düşündüğümüzden de uzağız. | TED | ربما نحن بعيدون كل البعد عن مركز الكون أكثر بكثير مما نتخيل |
Bu buğdayı güçsüz küçük bir karınca olarak düşünelim. | Open Subtitles | حسنا دعنا نتخيل ان هذه الحبة نملة صغيرة تافهة |
Gerçeklik düşlediğimiz ya da fantezi kurduğumuz ya da belki halisünasyon gördüğümüz şeyin aksine görüp duyduğumuzdur. | Open Subtitles | الواقع هو بالضبط مانراه و نسمعه بدل ما نتخيل بشأنه او نحلم أو أنت تعلم ربما نهلوس |
Ancak bunu söylerken, ölüm vaktinin belirsiz ve... "...uzak gelecekte olduğunu hayâl ediyoruz." | Open Subtitles | لكن عندما نقول هذا، نتخيل أن تلك الساعة وضعت في مستقبل غامض وبعيد. |
Lana, Biz Clark'ın geri kalan hayatını senden başkasıyla geçirebileceğini düşünemiyorduk zaten. | Open Subtitles | لانا، لم نكن لنستطيع أن نتخيل كلارك يمضي بقية حياته مع شخص آخر غيرك |