"نتركك" - Traduction Arabe en Turc

• bırakmayacağız
• bırakmıyoruz
• bırakamayız
• bırakmayız
• bırakacağız
• izin veremeyiz
• bırakalım
• izin veririz
• bırakacağımızı
• bırakmamız
• izin vereceğiz

Kapıyı da kilitleyeceğiz. Burada sürekli biri olacak. Seni yalnız bırakmayacağız.
سوف نغلق الباب جيدا؛ واحدا منا سوف يكون بالخارج هنا؛ لن نتركك بمفردك

Seni asla bırakmayacağız dostum. Tüm bu olanları geride bırakamaz mıyız?
نحن لن نتركك أبداً, ياصديقي, هل يمكننا وضع هذا خلفنا؟

Hadi, kalk. Seni bırakmayacağız.
هيا إنهض ، نحن لن نتركك ، يجب أن نذهب

Seni burada bırakmıyoruz dostum. Delirdin mi sen?
نحن لن نتركك هنا يا رجل هل أنت مجنون؟

Seni onlarla yalnız karşılaşmaya bırakamayız.
لايمكننا ان نتركك تواجه الخطر لوحدك ، تعال معنا

Bak, bazı yarım kalmış işlerimiz olduğunun farkındayım ama bu olaydan sonra, seni hayatta bırakmayız.
أعلم أن لدينا بعض الأمور العالقة لكن بعد هذا، يُحال أن نتركك تذهب

Peki, peki Quasi. Seni rahat bırakacağız.
حسنا,حسنا,كوازي سوف نتركك وحدك

Gitmenize izin veremeyiz. Bizim için tehlike teşkil ediyorsunuz.
لا نستطيع أن نتركك تذهب أنتَ تُشكّـل خطراً علينـا

Şimdi sen bu ailenin bir parçasısın. Seni geride bırakmayacağız.
انت جزء من العائله الان لن نتركك خلفنا

Durumu anladık. Seni bırakmayacağız.
حسناً، نحن نتفهّم الأمر لن نتركك

En iyi yaptığımız şey de bu zaten. Seni asla bırakmayacağız.
هذا ما نحسن فعله لن نتركك

Seni burada bırakmayacağız.
نحن لن نتركك خلفنا

- Seni bırakmayacağız. - Eminim bırakabilirsiniz, señor.
نحن لن نتركك نعم تستطيع

Ama seni asla bırakmayacağız.
لكننا لن نتركك أبدا

Neden biz seni orada bırakmıyoruz da ne kadar hızlı yaşlandığını izlemiyoruz.
لماذا لا نتركك هنا لنرى ماهى السرعه التى ستهرم(تصبح عجوزا) بها

Seni işkence görmeye bırakmıyoruz.
لن نتركك هنا كى يتم تعذيبك

Peki, yalnız bırakamayız. Birlikte sopa var.
حسناً ، لا يمكننا أن نتركك لوحدك يجب أن نبقى مع بعضنا

Tüm eğlenceyi sana bırakmayız. Bize ihtiyacın olacak.
نحن لن نتركك تحصل علي كل المرح فسوف تحتاجنا

Hindistan'a dönmene izin veremeyiz.
لا يمكننا أن نتركك تعودين إلى الهند

Sanırım bu günlük bu kadar yeter. bırakalım da işinize geri dönün.
أعتقد أنّنا اكتفينا اليوم علينا أنْ نتركك تعود إليه

Bir dahakine bir solo atmana izin veririz.
المرة القادمة سوف نتركك تقوم بعزف منفرد.

Her şeyi inkâr edince seni bırakacağımızı düşünüyorsan, yanılıyorsun.
أتعلم, إذا اعتقدت ان انكارك لكل شيء سيدعنا نتركك فأنت مخطئ

Sanırım sizi bir süre yalnız bırakmamız gerekecek.
أخشى أننا مضطرين أن نتركك وحدك هنا لوهله

Sabah ilk işimiz gitmene izin vereceğiz boynunda "gideceğin yere daha hızlı yüz" diyen bir taşla.
سوف نتركك في الصباح. اما الان سوف نضع صخرة على رقبتك لتساعدك لتبلغ وجهتك.