"نجح في" - Traduction Arabe en Turc

    • başardı
        
    • başarmış
        
    • başarılı
        
    • geçti
        
    O bu işi tam 1400 dakikada (23s 20 dk) yapmayı başardı. TED لقد نجح في القيام بتلك العملية في 1400 دقيقة فقط
    Kira'nın dikkatini çekmeyi başardı. Open Subtitles ذلك بأنه أو أنها نجح في أن كيرا قد لاحظه
    Çoğu yeniden programlandı, ama bazılarımız topluluğun içinde saklı kalmayı başardı. Open Subtitles معظمهم أعيد برمجته ثانية , ولكن البعض منا نجح في البقاء مخفيا في إطار جماعي.
    Ama kadını kapıdan yatağa boğuşmadan götürmeyi bir şekilde başarmış. Open Subtitles في النهاية لكنه بطريقة ما نجح في أخذها من الباب للسرير بلا مقاومة
    Eğer birilerine bundan bahsetmişse, bu sayede başarmış olabilir. Open Subtitles واذا ما كان قد اخبر شخصا ما حولها فمن الممكن انه قد نجح في ذلك
    Eğer başarılı olursa, eşiyle aynı odada kalmaya hak kazanır. Open Subtitles فإذا نجح في ذلك امكنه ان يقضي ليلته في غرفتها
    Beş yıl boyunca kaçtı ve en ufak bir hata bile yapmadan sınırları geçti. Open Subtitles لقد نجح في الهروب خمس سنوات وهرب عبر الحدود بدون ارتكاب أي أخطاء
    Bu genç, OZ'un sistemine sızmayı başardı ve sistemde bir karmaşa yarattı. Open Subtitles "والمدهش في الأمر هو أن هذا الفتى نجح في اختراق نظام "أوز
    Bir şekilde, bir sürü takma isimle deniz aşırı hesaplarla 1 milyon dolar yürütmeyi başardı. Open Subtitles لكن بطريقة ما نجح في جمع اكثر من مليون دولار في حسابات في الخارج مع سلسلة من الأسماء المستعارة
    Ama bir senelik lise ders kredisini internet üzerinden birkaç ayda almayı başardı. Open Subtitles ولكنه نجح في إنهاء متطلبات سنة دراسية كاملة على الإنترنت في غضون شهور قليلة،
    Hayatımda tanıdığım en güçlü en düşünceli kadını elde etmeyi başardı ve ona bebek muamelesi yaptı. Open Subtitles و نجح في الحصول على أقوى و اصلب امرأة قد التقيت بها من أي وقت مضى في حياتي و يتعامل معها كالطفلة الرضيعة
    Ordu şimdi onu yakalamayı başardı ve hayatının geri kalanını hapiste geçirmesini sağlayacaktır. Open Subtitles الجيش لديه الآن نجح في التقاط لها وسيضمن أنها تنفق بقية حياتها في السجن.
    Ve tabi ki çok ama çok sayıda toplantı sonrasında Ahmad Fawzi, ki kendisinin hayranıyım, kahramanlarım ve akıl hocalarımdan biridir, UNICEF'i de bu işe dahil etmeyi başardı. TED وبعد الكثير والكثير من الاجتماعات واللقاءات يسعدني أن هذا الشخص كان أحمد فوزي أحد أبطالي ومن الموجهين حقا نجح في الحصول على مشاركة منظمة اليونسيف بعد جهد
    Bu köpek de kokuşmuş etten bir parça koparmayı başardı. Open Subtitles الكلب نجح في عض قطعة لحم فاسدة منهم
    İticileri çalıştırmayı başarmış. Open Subtitles يبدو أنه نجح في الحصول على محركات الدفع لا سلكيًا.
    Görünen o ki, onarılmadan önce kamera ağının dışına çıkmayı başarmış. Open Subtitles يبدو أنّ نجح في تجاوز شبكة كاميرات المراقبة قبل أن تعود للعمل.
    Görünüşe göre Flexo kaçmayı başarmış. Open Subtitles يبدو أن فليكسو قد نجح في الهرب
    Görünüşe göre Llyod ikna etmeyi başarmış onu. Open Subtitles يبدو أن السيد للويد قد نجح في أقناعه
    Bu aletle yiyeceği geri getirmede her defasında başarılı oluyor. TED نجح في استرجاع الطعام بهذه الأداة كل مرة.
    başarılı bir şekilde dokuz ay içinde 44 davanın ceza pazarlığını yaptı. Open Subtitles لقد نجح في تخفيف عقوبة عدد 44 قضية في 9 أشهر
    Dr Kieran ve ekibi başarılı bir naquadria bomba denemesi gerçekleştirdiler. Open Subtitles د. كيران و فريقه نجح في اختبار قنبلة من النكوادريا
    Yani 1. sınıfı bitirip, 2 sınıfa geçti. Yaşasın! Open Subtitles إذاً نجح في الصف الأول وانتقل إلى الثاني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus