Bu derileri Najib'e götürün. Sorun bakalım almak ister mi. | Open Subtitles | "خذ تلك الجلود الى "نجيب انظر ان كان يريد شرائها |
Bu derileri Najib'e götürün. | Open Subtitles | "خذ تلك الجلود الى "نجيب انظر ان كان يريد شرائها |
Evet, aradı çünkü 14 yaşındaki oğlu Najib Taliban tarafından kaçırılmış. | Open Subtitles | نعم, هو كذلك, واتصل بي لأن ابنه "نجيب" ذو الـ14 عاماً اختطف من قبل "طالبان". |
General,onlar ayrılmadan onlara Cevap vermeliyiz. | Open Subtitles | جنرال , لا بد أن نجيب . قبل أن يغادروا , سيدى |
Seni hemen hapse atabiliriz. Atlı Polis derler bize, kimseye hesap vermeyiz. | Open Subtitles | يمكننـا الزج بك في السجن الآن نحن الشرطة الكندية لا نجيب أيّ أحـد |
Sonra bakarız. Yemekte telefona bakmayız. | Open Subtitles | سنجيب لاحقاً لا نجيب على الهاتف أثناء العشاء |
Najeeb, sedye lütfen! | Open Subtitles | (نجيب) أحضـرّ نقالـةً أرجـوك! |
Amir, Najib ve beni bir araya getiren şey. | Open Subtitles | هذا ما احضرناهُ سوياً "أمير", و"نجيب", وأنا. |
Amir ve Najib'le tanıştığımda Afgan kadınlarla konuşmak için köy köy gezen donanmaya ait özel bir birimde görevliydim. | Open Subtitles | أول مرة قابلت فيها "أمير" و"نجيب" كنت من ضمن وحدة خاصة في البحرية. ننتقل من قرية لأخرى |
Afganistan görevi sırasında tanıdığı küçük bir çocuğu bulmak için birlikte gittik, çocuğun adı Najib'ti. | Open Subtitles | لقد ذهبنا هناك مع بعض للبحث عن ولد صغير كانت تعرفه في وقتها في تلك البلاد اسمه (نجيب) |
Biz Najib'in evine gidiyoruz. | Open Subtitles | "سنذهب الى منزل "نجيب |
Najib'i kurtarmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إنقاذ "نجيب". |
Peki ya Najib? | Open Subtitles | ماذا عن "نجيب"؟ |
Birbirimizin dualarına Cevap vermek zorundayız. | Open Subtitles | و لكن من المفروض أن لا أصلي ، صحيح إنه يبدو علينا أن نجيب على صلاة كل منا |
Seçmelerde ne sorulursa sorulsun evet diye Cevap ver derler. | Open Subtitles | علمونا أن نجيب بنعم أثناء التجارب مهما كان السؤال |
Bana kızabilirsin, nefret edebilirsin, ama Pazartesi sabahı geldiğinde, hepimiz burada izin verdiğimiz şeyler için hesap vereceğiz. | Open Subtitles | يمكنك أن تكرهيني لكن تعالي صباح الإثنين كلنا يجب أن نجيب على ما تركناه يحدث هنا |
Daha yüksek bir merciye hesap veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نجيب لسلطة أعلى |
Akşam yemeği sırasında telefonlara bakmayız. | Open Subtitles | حن لا نجيب على الهاتف في وقت العشاء |
Yemekte telefona bakmayız. | Open Subtitles | لا نجيب على الهاتف أثناءالعشاء،إنهاقاعدة! |
Ve nihayet, o zaman sorumuzu cevaplayabiliriz. Bir karadeliğin kalbinde ne yatmaktadır? | Open Subtitles | :قد نجيب أخيراً عن السؤال التالي "ماذا يكمن في قلب الثقب الأسود؟" |