"نحضر" - Traduction Arabe en Turc

    • alalım
        
    • almalıyız
        
    • getirelim
        
    • alırız
        
    • almamız
        
    • bulalım
        
    • alıp
        
    • getireceğiz
        
    • getirmemizi
        
    • getirmeliyiz
        
    • bulacağız
        
    • getirmemiz
        
    • almak
        
    • alacağız
        
    • getiriyoruz
        
    Hadi sana bir içki alalım ve bir oda bulalım. Open Subtitles هيا بنا نحضر لك مشروب . ومن ثم نعمل بالغرفة
    Ona şu dönen şeylerden almalıyız. Open Subtitles ربما ينبغي لنا أن نحضر لها واحد من تلك العجلات
    Evet. Sana yiyecek ya da içecek bişeyler getirelim mi? Open Subtitles هل يمكننا ان نحضر لك شرابا او بعض الطعام ؟
    Jen, erkek kıyafetleri de alırız. Her şey güzel olacak. Open Subtitles جين, يمكننا أن نحضر ملابس أولاد سيكون الأمر على مايرام
    Ana akaraya gitmemiz ve erzak almamız gerekiyor. Open Subtitles علينا أن نذهب إلى الجزيرة و نحضر بعض المؤن
    Unut gitsin. İlk önce şu parlak şeyi bulalım. Hadi. Open Subtitles إنسى هذا, لنذهب و نحضر هذا الشيء اللامع هيّا بِنّا.
    Niye kendine akıllı araba alıp kendin için espriler yazmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا نحضر لك سيارة إلكترونية تكتب النكت بدلاً منك؟
    Geri kalanlar beklesin, yardım getireceğiz. Open Subtitles أنتم تماسكوا يا رفاق وسوف نحضر لكم بعض المساعدات
    Belki de burada kalıp yardım getirmemizi beklemelisiniz. - Biz hazırız. Open Subtitles وتسمحوا لنا بأن نحضر لكم المساعدة ليس لدي فريق لدي أصدقاء
    Hediye getirmeliyiz, değil mi? Doğum gününde hediye verilir. Open Subtitles هل علينا أن نحضر هدايا حفل الميلاد يكون فيه الهدايا
    Bir testere alalım ve ortadan keselim ve iki koltuk yapalım. Open Subtitles يمكننا ان نحضر منشارا، ونقسمها الى كرسيين.
    Bu karmaşık ipuçlarını kovalamayı bırakalım iki fizyon karbonlaştırıcı alalım ve karargahımızı geri alalım. Open Subtitles نحضر سلاحين من طراز شاطر الكاربون و نرجع إلى قيادة المنظمة
    Hadi millet! Gidip lanet parayı alalım. Open Subtitles هيا بنا, يا شباب دعونا نحضر الغنيمة الملعونة
    Tamam, iyi. Gidiyoruz. Ama önce Ashley'i almalıyız. Open Subtitles حسناً , سوف نغادر ولكن يجب أن نحضر آشلى أولاً
    Bakın, Lewins'i bulup, boynundaki kilidi almalıyız. Open Subtitles إذا لم نحضر القفل من نيفينز ونضعه بذلك الصندوق
    Pekala, eski video teçhizatını buraya getirelim. Open Subtitles اوكي، دعنا نحضر أجهزة الفيديو القديمة الي هنا.
    Belki Philly'e gitmek istersin diye düşündüm bir film alırız, sonra akşam yemeği. Open Subtitles فكرت بأنه ربما تريدين الذهاب إلى فيلي نحضر فيلماً نتناول العشاء بعد ذلك
    Eğer menteşeyi açmak için üç lokum yeterliyse bizim altı tane almamız gerekir. Open Subtitles إن كنا نحتاج ثلاثة لتفجير الباب، فيجب أن نحضر ستة.
    Teçhizatımızı alıp Alman askeri devriyesi gelmeden buradan gideceğiz. Open Subtitles نحضر معداتنا ونرحل من هنا قبل أن تأتى دورية المانية
    Pekala, siz yere iner inmez, kurtarma ekipleri getireceğiz. Open Subtitles حسنا حالما تسقط, سوف نحضر فريق الانقاذ الى الموقع
    Sana sakız ya da naneli birşeyler getirmemizi ister misin? Open Subtitles يمكن أن نحضر لك بعض العلك أو النعناع أو أيّ شيء؟
    Bir gün buraya gerçekten yemek yapabilen birilerini getirmeliyiz. Open Subtitles يمكن أن نحضر أحد هنا خلال هذه الأيام يستطيع الطبخ.
    On evsiz adamı bulacağız ve Amerikan halkı dairenin hangisine verilmesini istediğini oylayacak. Open Subtitles نحضر 10 شريدين و يقوم الأمريكان بالتصويت على أى منهم يحصل على المنزل
    Onlara biraz içme suyu getirmemiz için bekleyen bir kumsal dolusu insan var. Open Subtitles هناك العديد من الناس على الشاطيء ينتظروننا أن نحضر لهم المياه.
    Dolayısıyla; gülümsedim ve pastayı almak için babamın kamyonetini getirmeyi teklif ettim. Open Subtitles لذا ابتسمت و اقترحت ان نعود و نحضر شاحنة والدي لنقل الكعكة.
    Birlikte içeri girip mutfağı bulacağız ve alabildiğimiz kadar erzağı alacağız! Open Subtitles سندخل و نجد المطبخ و نحضر حاجيات على قدر إستطاعتنا سوياً
    - Öyle olduğunuzu düşündüğümüzden hediye getiriyoruz. Open Subtitles للأسف نحن نعتبرك كذلك لهذا نحضر لك الهدايا، خذها من فضلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus