Başka söyleyebilecek bir şeyim yok bayım. Biz bu genç bayanı tanımıyoruz. | Open Subtitles | ماذا يمكن ان نقول ايضا يا سيدى, نحن لا نعرف هذه الشابة |
Biz Fransız ordusunu katletmek istemiyoruz. Biz sadece bir örnek vermek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نريد ان نذبح الجيش الفرنسي نحن نريد ان نقد عبرة |
Bermuda istikametine doğru değil, Bermuda'yı es geçecekmiş gibi gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتوجه إلى برمودا. نحن نتوجه إلى الجهة الخاطئة. |
Elimizdekilere karşı hiç minnettar değiliz Onları kaybetmeyi bile düşünemezken üstelik. | Open Subtitles | نحن لا نهتم بما فيه الكفاية لما نمتلك، وما نكره خسارته |
Değişimi fark etmiyoruz, çünkü kısa hayatlarımız var, 70, 80, şanslı isek 90 yıl. | TED | نحن لا نلاحظ التغيير لأننا نحيا حياة قصيرة، 70 أو 80 وإن كنت محظوظاً قد تبلغ التسعين. |
Biz Burada cinayet işlemeyiz. Biz son derece inançlı insanlarızdır. | Open Subtitles | نحن لا نرتكب جريمة قتل هنا نحن شعب شديد التدين |
Hem Biz zaten okuyamayız ve kapımız da buna değmez. | Open Subtitles | على أي حال، نحن لا نقرأ وهيكل بابنا لا يستحق |
Bu el ile çalamaz, Biz de o olmadan çalamayız. | Open Subtitles | لا يستطيع العزف بيده, و نحن لا نستطيع العزف بدونه. |
Hayır, size Burada bir sorun olmadığını söylemiştim. Boşa harcayacak zamanım yok. | Open Subtitles | .قلت لك، نحن لا نحتاج الى أي شخص .ليس لدي وقت لنضيعه |
Rio Bravo'da gerçekleşmiş bir katliamdan haberimiz yok, var mı? | Open Subtitles | نحن لا نعرف شيئا عن مجزرة ريو برافو اليس كذلك |
Bunun için CIA'ye ihtiyacımız yok. Bu son görevimiz olur. | Open Subtitles | نحن لا نحتاج المخابرات المركزيه فى شيئ لتكن مهمتنا الأخيره |
Hadi ama böyle şeylere inanmıyorsun, değil mi? Böyle şeylerin hepsi saçmalık. | Open Subtitles | هيا، نحن لا نعتقد جميعأ أنها غبية أعتقد إنها حفنة من القرف |
Sahil kontrolümüzde değil! Tekrar ediyorum, sahil kontrolümüzde değil! Herkes birbirine karıştı, Efendim! | Open Subtitles | نحن لا نسيطر على الشاطئ ، كرر ، نحن لا نسيطر على الشاطئ |
O öldüğünden beri ben, sen, babam aslında normal değiliz gibi. | Open Subtitles | منذ ماتت كيف أنا وأنت وأبي تعرفي نحن لا نبدوا طبيعيون |
Ama Biz cinayet masasından değiliz. O yüzden biraz daha saldırgan olabiliriz. | Open Subtitles | ولكن نحن لا القتل، حتى ونحن يمكن أن يكون قليلا أكثر عدوانية. |
Facebook'ta insanları arkadaşlıktan çıkarıyoruz ve insanları veya grupları kötü gösteren ya da ayrımcı insanlarla karşılaştığımızda fikirlerini gözden geçirmek konusunda onlarla konuşmak için ısrar etmiyoruz. | TED | ونلغي صداقتنا مع الأشخاص على فيسبوك، وعندما نقابل أشخاصًا يمارسون التمييز أو يشيطنون الأفراد أو المجموعات، نحن لا نصرّ على التحدث معهم للاعتراض على آرائهم ومناقشتها. |
- Biliyorsun, Sen Onu okuyamazsın bile. - Cuma değişmez | Open Subtitles | نحن لا نَستطيعُ قِراءته حتى يوم الجمعة مؤكَّد حسناً فليكن |
Farkındasın ki iki avcı aynı avın peşinden peşinden koşarsa bu iş birbirlerini vurmalarıyla neticelenir, böyle olsun istemeyiz. | Open Subtitles | كما تعلم عندما يقصد صيادان الفريسة نفسها ينتهيان باطلاق النار على بعضهما من الخلف و نحن لا نريد ذلك |
Onun hakkında Hiçbir şey bilmiyoruz, ismi ne, ne iş yapar ? | Open Subtitles | نحن لا نعرف أى شئ عنه ما هو إسمه ، ماذا يفعل |
Bak, bizi biliyorum, asla pes etmeyiz özellikle konu masum biriyse hem de yalnız başına ve ayrıca arkadaşımızsa. | Open Subtitles | اسمع، أنا أعلم مَن نحن. نحن لا نستسلم أبدًا خاصةً إن تعلق الأمر بشخص بريء شخص وحيد، وأحد أصدقاءنا. |
Palladium'da bir cumartesi gecesi geçiriyor gibi Burada sadece dans edip duramayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع فقط نستمر بالرقص مثل هو ليلة السبت في البالاديوم. |
Diyelim gençler olarak -ataerkil kural ve düzenler- sistemi suçlamıyoruz, Onları suçluyoruz. | TED | وربما، كمراهقات، من القواعد والحدود الأبوية. نحن لا نلوم الأنظمة، بل نلومهم. |