"نحن محظوظين" - Traduction Arabe en Turc

    • şanslıyız
        
    • şanslı
        
    • Şanslıyız ki çok
        
    Bir cinayet dosyasıyla uğraştığımız için şanslıyız. Ya tecavüz veya hırsızlık olsaydı? Open Subtitles نحن محظوظين بالحصول على قضية قتل حسبت أنها قضية ضرب أَو سرقة.
    İnsan beyninin ve makinelerin birlikte çalışabildiği bu çağda yaşadığımız için ne kadar da şanslıyız! TED وهو يثيرني. كم نحن محظوظين ونحن نعيش في هذا العصر عندما العقل والآله يمكنهما العمل معا؟
    - Pek iyi sayılmaz. - Onlara sahip olduğumuz için şanslıyız. Open Subtitles ـ ليست جيدة جداً ـ نحن محظوظين لحصولنا عليها
    Bu akşam kendisini stüdyomuzda konuk ettiğimiz için çok şanslıyız. Open Subtitles و نحن محظوظين بوجوده معنا في الأستديو الليلة
    Bu gece bizim ne kadar şanslı olduğumuzu görmemi sağladı. Open Subtitles أتعلم, الليلة جعلتني أفكر حقاً إلى أي مدى نحن محظوظين
    şanslıyız ki çok cömert gizli olarak bağışta bulunan kimselerimiz var. Open Subtitles نحن محظوظين بمتبرعين سريين اسخياء
    Dinleyin. şanslıyız. Sağ kontakt lens kayıp ve tabutta da yok. Open Subtitles نحن محظوظين العدسات مفقودة وليست على الكفن
    Grupta iki sağ görüşlü insana sahip olmamızdan dolayı şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظين جداً,لأن لدينا, هذان الشخصان المبدعان فى الفريق.
    Bu üç yıl önceydi. Biliyor musun, aslında şanslıyız. Open Subtitles هذا كان منذ ثلاث سنوات,نحن محظوظين فى طريقنا
    İlaçları olmadan, ondan bu kadar bilgi alabildiğimiz için şanslıyız. Open Subtitles بدون دوائه نحن محظوظين لاننا حصلنا على الكثير منه ولكننا نعرف
    Tesadüfe bakın ki şu yöne doğru gittiğini gördüm. şanslıyız! Open Subtitles بما أن هذا قد حدث فقد رأيته متجهاً بذاك الاتجاه و نحن محظوظين
    Evet. Bilirsiniz, elektrik yerine gazlı ocağımız olduğu için şanslıyız. Çünkü onda kendinden menfez var. Open Subtitles نعم.نحن محظوظين بانه لدينا غاز بدل من الكهرباء اين اخيكي؟
    Burada, Güneş'ten 149 milyon km uzaktayız ve burada olduğumuz için mutlu ve şanslıyız. Open Subtitles ها نحن على بعد 93 ميل بعداً عن الشمس ونحن سعداء بذلك المكان نحن محظوظين كثيراً كوننا هنا
    şanslıyız. Burada amirlik kendi etimizi sağlamak için avlanmamıza müsaade ediyor. Open Subtitles نحن محظوظين ، العمل سمح لنا بان نصطاد من لنحصل على اللحم
    - Hava yoluyla değil. şanslıyız. Open Subtitles حسناً , إنه لا ينتقل بالجو لذا نحن محظوظين هنا
    Kovanı o kadar çabuk yok ettiğimiz için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظين إذا أخذنا سفينة الأم كما فعلنا
    Bu işten dava açıImadan kurtulursak şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظين اذا خرجنا من هذا بدون دعوى قضائية
    Bu üniversite, gazetelerini muhafaza ettiği için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظين في هذه الجامعة تحافظ عل صحفها
    Ne kadar şanslı olduğumuzu bilemezsin, Isabelle. Open Subtitles ليس لديكِ فكرة كم نحن محظوظين يا ايزابيلا
    şanslıyız ki çok cömert, gizli olarak bağışta bulunan kimselerimiz var. Open Subtitles نحن محظوظين بمتبرعين سريين اسخياء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus