Şimdi, daha ziyade her 100 kişiden birinde olduğunu biliyoruz. | TED | حسنا, الآن نحن نعرف أن الصواب هو واحد في كل مائة. |
Artık rassallığın, belirsizliğin ve şansın günlük hayatımızın çok içinde bir parçası olduğunu biliyoruz. | TED | حسناً، نحن نعرف أن العشوائية، وعدم اليقين، والصدفة هي جزء كبير من حياتنا اليومية. |
Paranın oldukça önemli olduğunu biliyoruz, hedefler de çok önemli. | TED | نحن نعرف أن المال مهم جداً، الأهداف مهمة جداً. |
Mutluluğun, çoğunlukla sevdiğimiz insanlarla vakit geçirmek ve bu insanlardan memnuniyet duymakla ilgiği olduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعرف أن السعادة عامةً يتم تحقيقها مع الناس الذين نحبهم، بقضاء وقت مع من نحبهم. |
Tristan, ikimiz de bunun olamayacağını biliyoruz. Başından beri biliyoruz. | Open Subtitles | تريستان , نحن نعرف أن هذا لا يمكن أن يحدث نعرف هذا منذ البداية |
Domasteslerin, bol miktarda likopen içerdiğini ve likopenin de antiantiogenik olduğunu biliyoruz. | TED | و نحن نعرف أن الطماطم هي مصدر جيد للـ لايكوبين, و اللايكوبين هو مضاد لتولد الوعية. |
İçeride olduğunu biliyoruz! | Open Subtitles | افتح .. هيا نحن نعرف أن هناك شخص ما بالداخل |
Sonra ben, "P"'nin Porter olduğunu biliyoruz, unut gitsin." diyeceğim. | Open Subtitles | و عندئذ أقول لك لا لا تقلق نفسك بذلك نحن نعرف أن الباء هو بورتر ثم نكمل حديثنا |
"P"nin Porter olduğunu biliyoruz. "25 bin dolar" dediniz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن الباء هو بورتر هل قلتي 25 ألفا؟ |
Rüşvet fonunu idare eden beş kişi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هناك خمسة رجال كانوا يتحكمون في الميزانية السرية ميتشل .. |
Beşinci kişinin Beyaz Saray'dan üst düzey bir yetkili olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن الاسم الخامس موظف مهم في البيت الأبيض |
Senin konuşmanın yasalara aykırı olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن القانون يمنعك من الإدلاء بأي معلومات |
Rambaldi'nin teknolojiyi fiziksel olarak görebilen bir 16. yüzyıl kaşifi olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | على كل حال نحن نعرف أن رمبالدى كان مخترع من القرن الـ 16 والذى يبدو أنه كان لديه رؤيه روحيه عن التكنولجيا |
Kristallerin bir harita olduğunu biliyoruz ama neresi olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن الكريستالات هي خريطة ولكن لا نعرف إلى أين تؤدي |
Evren'de birçok yıldız ve gezegen olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هناك العديد من الكواكب والنجوم في جميع أنحاء الكون |
İkimizde evlenmeden önce ilişkiye girmenin günah olduğunu biliyoruz ama bunun için affedileceğini de biliyoruz çünkü bunun için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نعرف أن ممارسة الجنس دون زواج هي خطيئه لكن نحن نعرف أن ذنبنا سيُغفر |
Burasının, son beş yılda borç batağına düşen ikinci restoranın olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعرف أن هذا مطعمك الثانى الذى يسقط فى الديون فى خلال الخمس أعوام الماضيين |
O zaman katilin Brooklyn'li olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | حسنا، على الأقل نحن نعرف أن القاتل من بروكلين |
En azından katilin bu bloktaki ayrıcalıklı biri olduğunu biliyoruz değil mi? | Open Subtitles | حسنا، على الأقل نحن نعرف أن القاتل لابد وأنه شخص بالوضع المتميز في هذه الزنزانات، أليس كذلك؟ |
Tristan, ikimiz de bunun olamayacağını biliyoruz. Başından beri biliyoruz. | Open Subtitles | تريستان , نحن نعرف أن هذا لا يمكن أن يحدث نعرف هذا منذ البداية |
Henüz sihirli bir sayımız olmasa bile, uzmanlığın sadece pratik yapma süresiyle alakalı olmadığını biliyoruz. | TED | في الواقع، ليس لدينا رقم سحري، نحن نعرف أن إتقان مهارة لا يتعلق بعدد ساعات الممارسة. |