| K.O.K.'un seks partisi... ..yani kızlar partisi için geldik. | Open Subtitles | مرحبا نحن هنا من أجل الحفلة حفلة الفتيات |
| Pekala. Sakın unutmayın. Buraya egzersiz yapmak için geldik. | Open Subtitles | حسناً، لكن تذكّروا، نحن هنا من أجل التدرّب فقط. |
| Merhaba. Şeker için... Parti için geldik. | Open Subtitles | مرحباً, نحن هنا من أجل الحلوى أقصد الاحتفال |
| Konser için geldik. Sakın senin de geldiğini söyleme. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل الحفل لاتخبرني أنك ستذهب أنت أيضاً |
| Biz buraya D.C.B. Taşımacılık için gelmiştik. | Open Subtitles | جيّد، في الحقيقة , نحن هنا من أجل نقلِ دي سي بي. |
| Buraya bir dava için geldik senin karanlık apış aranın gizemini çözmeye değil. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل قضية وهو لا يحلّ لغز أفعالك المشينة |
| Buraya krem doldurulmuş ceset için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل الجثّة ذات الأعضاء المسالة |
| Biliyorum. Buraya zaman yolculuğunda biriken osuruklarımızı salmak için geldik. | Open Subtitles | أعلم، نحن هنا من أجل إطلاق الريح المكبوته أثناء السفر بالزمن |
| Harika görünüyorsun ama aslında buraya iş için geldik. | Open Subtitles | تبدو رائعاً. لكن في الواقع نحن هنا من أجل عمل ما |
| Bebek odanızın tadilatına başlamak için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل البدء في بناء غرفة الحضانة |
| Hattın arasındaki insanlar için geldik! | Open Subtitles | نحن هنا من أجل الرجال بين الخطوط |
| Adım Doktor Neil Moore. Martha Kent için geldik buraya. | Open Subtitles | أنا دكتور (نيل مور)، نحن هنا من أجل (مارثا كنت) |
| Bay Başkan, buraya güvenliğinizi sağlamak için geldik. | Open Subtitles | سيدى الرئيس نحن هنا من أجل حمايتك |
| Reklam ilanın için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل نسختك الإعلانية |
| Buraya yalnız ve yalnız tek şey için geldik. | Open Subtitles | ! نحن هنا من أجل شيء واحد ! شيء واحد فحسب |
| Merhaba, nikah randevusu için geldik. | Open Subtitles | مرحبا نحن هنا من أجل رخصة الزواج |
| Çipler için geldik, pasaport çipleri. | Open Subtitles | ... نحن هنا من أجل الرقائق رقائق جوازات السفر |
| Buraya değiş tokuş için geldik! | Open Subtitles | نحن هنا من أجل عملية تبادل لا أكثر |
| Biz silahlar için geldik, değil mi? | Open Subtitles | نحن هنا من أجل الأسلحة، صحيح؟ |
| Buraya Dr. Enys için geldik ve onu almadan eve dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل الدكتور (إنيس) و لن نغادر من دونه |
| - Oh, özür dileriz. - Video gecesi için gelmiştik. | Open Subtitles | ـ آسف ـ نحن هنا من أجل ليلة الفيديو |