Yüce Varlığa, o merhamet dolu nefesini üzerimize vermesi için dua edelim. | Open Subtitles | دعونا نصلى و القادر سوف يزفر علينا بنفس من الشفقة علينا جميعاً |
Kefareti ödeninceye kadar da iyileşmesi için dua edeceğiz. | Open Subtitles | و نصلى من أجل شفاؤه متى أكتمل من تكفير ذنوبه |
kefareti dolduğunda iyileşmesi için dua edeceğiz.. | Open Subtitles | و نصلى من أجل شفاؤه متى أكتمل من تكفير ذنوبه |
Hepimiz onun ruhunun sessizliğinde Tanrımıza dua etmeliyiz. | Open Subtitles | كلنا يجب علينا أن نصلى لربنا ليعم السكون على أرواحنا |
Dinlendikten sonra köyünüz ve Leonesse için dua ederiz. | Open Subtitles | هذه الليله عندما تستريحون فسوف نصلى من أجل قريتكم و من أجل ليونيس |
Tanrıça Saraswati'ye dua ediyoruz. | Open Subtitles | ماذا حدث ؟ لقد كنا نصلى للقديسة سراسواتى |
O halde dua etmeliyiz, kendimizi Tanrı'nın ellerine bırakmalıyız. | Open Subtitles | إذا يجب أن نصلى ونضع أنفسنا بين يدي الله |
Latinlerle aynı kilisede dua etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نصلى فى نفس الكنيسة التى يصلى بها اللاتينين. |
Latinlerle aynı kilisede dua etmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نصلى فى نفس الكنيسة التى يصلى بها اللاتينين. |
Samson'ı hangi dağdaysa bulup bize teslim etmedikçe dua için fazla vaktin olmayacak ihtiyar. | Open Subtitles | أتأخذون أيضا النور الذى نصلى عليه |
- Biz de bunu umuyoruz. - Onun için dua ediyoruz. | Open Subtitles | اننا نتمنى أيضا اننا نصلى من أجله |
-Biz de bunu umuyoruz. -Onun için dua ediyoruz. | Open Subtitles | اننا نتمنى أيضا اننا نصلى من أجله |
"Gittiği yollarda belirli yerlerde dua ediyordu ve bir gün müritlerinden biri John'un müritlerine öğrettiği gibi, siz de bize dua etmeyi öğretin." dedi. | Open Subtitles | ...و ورد به انه كان يصلى فى مكان ما ... عندما توقف , قال له احد التابعين سيدى , علمنا ان نصلى مثلما علم جون اتباعه ايضا |
"Hizmetinde bulunurken asilce ortaya koyduğu hayatı için ülkenizin duyduğu şükranın, bir parça olsun teselli olması için dua ediyoruz." | Open Subtitles | نحن نصلى أن يقدر وطنكم" "مدى الحياة تضحيتكم النبيلة "وأن تجدوا فى خدماتها قدر من العزاء" |
Ne demekti bu? Bakın, hepsi bir yanlış anlaşılma. Hadi, birlikte dua edelim, hadi. | Open Subtitles | هناك سوء تفاهم هيا نصلى من اجل ذلك |
Hey adamım, bu bir yanlış anlama durumu. Haydi, buna dua edelim. | Open Subtitles | هناك سوء تفاهم هيا نصلى من اجل ذلك |
Onun ölümsüz ruhunu koruman için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نصلى أن تأخذ روحه الأبدية فى عنايتك |
Peder, sizinle birlikte dua edebilir miyiz? | Open Subtitles | أبتى, هل من الممكن أن نصلى معك؟ |
- Ona sataşayım deme. - Bence gitmeden önce dua etmeliyiz. | Open Subtitles | لذلك ، لا تضايقيه - أعتقد إنه يجب أن نصلى قبل أن تذهب - |
Nathan, bu evde biz önce dua ederiz. | Open Subtitles | نحن نصلى صلاة شكر قبل الطعام هنا |