"نضغط" - Traduction Arabe en Turc

    • baskı
        
    • sıkıştırırız
        
    • strese
        
    • Sökmeliyiz
        
    Ve olayın sorumlusu olan Efendi Cho'nun üzerinde baskı yaratacağız. Open Subtitles و نضغط على اللورد تشو, الذي سيكون مسؤولا عن الحفلة.
    Ya da tam tersi, az verimli oldukları için, daha fazla baskı uyguluyoruz ve daha az ilgili oluyorlar. TED أو العكس صحيح، بسبب انخفاض الإنتاجية، فنحن نضغط عليهم و بالتالي تقل مشاركتهم.
    Üzgünüm ama onlara baskı yapamayız Lettice. Aceleleri var. Open Subtitles لا نستطيع أن نضغط عليهم, ليتس أنا أسفه.إنهم مستعجلين
    Sonra da piç kurularını merhamet dileyene kadar sıkıştırırız. Open Subtitles ثم نضغط هؤلاء الأوغاد حتى يتوسلوا للرحمة
    Onları strese sokmak istemeyiz, değil mi? Open Subtitles نحن لا نريد أن نضغط عليهم، أليس كذلك؟
    Sökmeliyiz,senin yerine gelmelerine izin veremeyiz Open Subtitles يجب أن نضغط عليهم في المرحلة الأولى لا يمكننا أن نسمح لـ(لومو) بإستلام الكرة في المساحات
    Bak, seninle harika zaman geçiriyorum. Sadece, seninle çok hızlı gitmek istemiyorum ya da üstümüzde çok fazla baskı olsun istemiyorum. Open Subtitles أنا أمضي وقتاً رائعاً معك، ولا أريد أن نتقدّم سريعاً في علاقتنا أو نضغط عليها
    Ve ilk seferinde işleri yoluna koymakta hata ettik, ve bu da devam etmemiz konusunda bizi baskı altına aldı. Open Subtitles و أظن أننا أقترفنا الخطأ بطريقة تصحيحه أول مرة بأن نضغط على أنفسنا لكي نستمر
    Dimitri'ye baskı yapacağız, o da bizi Costel'e götürecek. Open Subtitles علينا ان نضغط على ديميتري هو من سيقودنا الى كاستيل
    Öyleyse yaşadığımız şeye konsantre olup gelecek üzerinde baskı kurmasak olmaz mı? Open Subtitles إذاً ألا يمكننا فقط التركيز على ما لدينا و لا نضغط على بعضنا كثيراً بشأن المستقبل؟
    Rahatsız olduysa, ona baskı yapmayalım. Open Subtitles دعونا لا نضغط عليه ان كان يشعر انه غير مرتاح
    İkisini sıkıştıracağız sonra açacağız. baskı uyguladığınızdan emin olun. Open Subtitles سوف نضغط مرتين وسنفتح مرتين واحرص على مقاومتها
    Yarasına baskı uygulanmazsa burada kan kaybından ölecek. Open Subtitles إذا لم نضغط على الجرح ستنزف حتى الموت في هذه الشاحنة
    Nihayetinde karar onun. Ona baskı uyguluyormuşuz gibi görünemeyiz. Open Subtitles بالنهاية القرار قراره، لا نريد أن نبدو كما لو أننا نضغط عليه.
    Paranın kimde olduğunu bildiğimi ve baskı yaptığımızı söyle ona. Open Subtitles وقال انه لا يعرف كيف انتهى أمرهُ بتوظيفك. قل له بأنني أعرف من يفعل هذا وأننا نضغط عليه.
    Sadece ne kadar baskı yapacağımıza karar vermeliyiz. Open Subtitles كل ما يجب علينا ان نقررّه هو الى اي مدى يجب ان نضغط
    Eğer bunları birbirine bağlarsak ikisinden de biraz baskı azaltmış oluruz. Open Subtitles إذا ربطناهم مع بعض، يمكننا أن نضغط قليلا على كلتيهما.
    Tabii ki anlıyoruz Senatör bu konuda baskı yapmayacağız peki CIA ne dedi söyleyebilir misiniz? Open Subtitles بالتأكيد، نتفهم ذلك أيها السيناتور ولن نضغط عليك ولكن هل يمكنك إخبارنا بما قالوه؟
    Sonra da bir sonraki alımın yerini öğrenene kadar onları iyice sıkıştırırız. Open Subtitles ثمّ نضغط عليهم... حتى يخبرونا بموقع الصفقة القادمة.
    Belki gidip onu biraz sıkıştırırız ve ne olacağını görürüz. Open Subtitles بإمكاننا ان نضغط عليه ، ونرى ماذا سيحدث
    - Hastanın karaciğerini strese sokmalıyız. - Yani onu hasta mı edeceğiz? Open Subtitles يجب أن نضغط على كبد المريضة - تعني أن نجعلها تمرض؟
    Sökmeliyiz,senin yerine gelmelerine izin veremeyiz Open Subtitles يجب أن نضغط عليهم في المرحلة الأولى لا يمكننا أن نسمح لـ(لومو) بإستلام الكرة في المساحات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus