Finn, bu bir göz atın gelmek ister misin? | Open Subtitles | فين , هل تريدين ان تأتى و تلقى نظرة على ذلك ؟ |
Şimdi şuna bir göz at ve nerede olmamız gerektiğini söyle bana. | Open Subtitles | الحق. إلقاء نظرة على ذلك الآن. قل لي، هو أن أين نحن من المفترض أن تكون؟ |
Bu yüzden bir kaç kelimeyle vurguluyorum ve amino asit yada yapraklar aslında sadece süreç içinde kullanığımız herhangi bir şeyin tanımını veriyorum. Ve bir göz atın, | TED | انا فقط أشير الى بعض الكلمات و قول تعريف مثل ذلك يعتمد على أشياء لا تستند الاحماض الامينية أو أي من الاشياء التي اعتدنا عليها لكن يستند في الواقع الى العمليات فقط إذا القيت نظرة على ذلك |
Artık kim olduğumu yazıyorlar.. şuna bir bak. | Open Subtitles | فلقد بدأ الجميع يعرف من أنا إلقى نظرة على ذلك |
Kaçmıştır. şuna bir bakmak istersin belki. | Open Subtitles | أعتقد بأنّك قَدْ تُريدُ أَنْ تَلقي نظرة على ذلك. |
Şu duvara bir göz at istersen. | Open Subtitles | ألقِ نظرة على ذلك الحائطِ. |
Biliyor musun, Ray, bence editörünün buna bir göz atmasına izin vermelisin. | Open Subtitles | أتعرف يا (راى)؟ أظنك يجب أن تدع رئيس التحرير يلقى نظرة على ذلك |
Umarım iyi uyursun. Ned, şuna bir göz atmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | أتمنى لك نومًا هانئا يا (نيد) ، ربما تريد إلقاء نظرة على ذلك |
O zaman bir göz atalım madem. | Open Subtitles | حسناً, إذن لنلقي نظرة على ذلك |
- Tamam. bir göz atarım. | Open Subtitles | سوف نلقي نظرة على ذلك. |
Şu ufaklığa bir göz atalım. | Open Subtitles | دعونا نلقي نظرة على ذلك |
- Şu kayda bir göz atalım. | Open Subtitles | لنُلقي نظرة على ذلك الفديو. |
Aslında, şuna bir göz atsana. | Open Subtitles | حقًا، ألقي نظرة على ذلك. |
Hepiniz varlıklı görünüyorsunuz. şuna bir bak. | Open Subtitles | أنتم جميعا تنظرون بعيدا جدا ألقي نظرة على ذلك |
Bay Dawson, şuna bakar mısınız lütfen? | Open Subtitles | السيد داوسون، هل من الممكن نلقي نظرة على ذلك. |
şuna bak - - Üçgen hücum. | Open Subtitles | الق نظرة على ذلك ، إنها خطة الهجوم الثلاثى |
Hey, çocuklar. Kane, benim için şuna bir bakabilir misin? | Open Subtitles | كين، هل بأمكانك ان تلقي نظرة على ذلك لأجلي؟ |
Tebrikler. şuna benim için bir bak, bir de bana bir fincan kahve getiriver. | Open Subtitles | تهانينا, ألق نظرة على ذلك من أجلي واجلب لي كوب من القهوة |