Gözümün içine baktın ve ikinci dönemini göremeyecek dedin.. | Open Subtitles | نظرت في عيني وقلت أنه لن يرى فترة رئاسية ثانية |
Sallama, Gözümün içine baktın. | Open Subtitles | هذا هراء, لقد نظرت في عيني |
Kaç kere gözümün içine baka baka yalan söyledin? | Open Subtitles | كم مره نظرت في عيني وكذبت؟ |
Dedim ki sana, bir şey daha yaparsan, Milan beni gebertecek ama sen gözümün içine baka baka bir şey yapmayacağını söyledin. | Open Subtitles | أخبرتك أن (ميلان) سيقتلني إن لم تكف عن تصرفاتك هذه لكنك نظرت في عيني وقلت إنك ستتوقف |
Bugün, bir adamın gözlerine baktım ve bana bakan hiçbir şey olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، اليوم نظرت في عيني رجل و علمت يقيناً أنني أنظر إلى جسد بلا روح |
Gözlerimin içine baktı ve onu korudu hem de o kızlara tecavüz ettiğini bile bile. | Open Subtitles | لقد نظرت في عيني وقامت بالدفاع عنه مع العلم بأنه قام بتخدير واغتصاب كل تلك الفتيات |
Babasının gözlerinin içine baktım ve onu canlı getireceğimize yemin ettim. | Open Subtitles | نظرت في عيني والدها و أقسمت أنني سأجدها حية |
Gözümün içine baktın ve bana yalan söyledin. | Open Subtitles | نظرت في عيني و... كذبت علي. |
Onu vuran adamın gözlerine baktım. | Open Subtitles | نظرت في عيني الرجل الذي أرداه |
Stephen'ın gözlerine baktım ve bir katil gördüm. | Open Subtitles | نظرت في عيني (ستيفن), و رأيت فيه قاتلاً |
dedi. Sonra Gözlerimin içine baktı ve şöyle dedi: "Anne, benim annem olduğunu söylemekten çok gurur duydum." | TED | وثم نظرت في عيني وقالت، "أمي، كنت فخورة جدا لأقول أنك أمي" |
Gözlerimin içine baktı ve dedi ki... | Open Subtitles | نظرت في عيني مباشرة ...و قالت |
Bir saat falan sonra Terry'nin gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | بعد حوالي ساعة نظرت في عيني تيري |
Billy'nin gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | (لقد نظرت في عيني (بيلي |