Evde kal ve Dale 'e göz kulak ol, tamam mı? | Open Subtitles | ستبقين في المنزل اليوم لكي نعتني بديل , اتفقنا ؟ |
Kaygilanma, hala bakir ve ona göz kulak oluyoruz. | Open Subtitles | لا تقلقي عليه مازالَ فتىً غضاً، إلا أننا نعتني به |
Endişe etme, ona çok iyi bakacağız. | Open Subtitles | أنني أراه يتكلم معي لا تقلق سوف نعتني به |
O bizim komşumuz, onunla ilgileniyoruz, alışverişini yapıp, emekli maaşını alıyoruz. | Open Subtitles | ، إنها جارتنا ، ونحن نعتني بها ... ونشتري لها احتياجاتها |
Bu konuyla ilgileneceğiz. Çok teşekkür ederiz. | Open Subtitles | بالتأكيد ، سوف نعتني بذلك الأمر ، شكراً جزيلاً لكِ |
Biz birbirimize bağlıyız. Burada yaşadığınıza göre siz de Güneylisiniz. | Open Subtitles | نحن نعتني ببعضنا، وطالما أنكم تعيشون هنا فأنتم جنوبيون كذلك |
Bana ezik dedin. | Open Subtitles | أن نعتني بالاحمق هناك ماهو تعريف الاحمق بالنسبة لك؟ |
Merak etmeyin, Bayan Espinosa. Biz yeni çocukla ilgileniriz. | Open Subtitles | لا تقلقي يا انسه اسبيناس سوف نعتني جيداّ بالشاب الجديد حسناّ |
Buradaki çocuklara zaman zaman göz kulak oldum. | Open Subtitles | تقريباً نعتني بأكثر من نصف أطفال هذه البلدة في الوقت الحالي أو أي وقت سابق |
Birbirimizi iyi tanıyoruz, birbirimize göz kulak oluyoruz birbirimizi koruyoruz. | Open Subtitles | نعتني ببعضنا ، نكترث لأمر بعضنا البعض, كلٌمنـّايحميالآخر. |
Sonsuza kadar ona göz kulak olamayız. | Open Subtitles | و نحنُ لا يمكننا أن نعتني به للأبــــــــــد |
Kalede kalabilirsin iyileşene kadar sana bakacağız. | Open Subtitles | تستطيعين البقاء في القصر سوف نعتني بك حتى تشفين |
Sen kendine bakmasan bile, Biz sana bakacağız. | Open Subtitles | نحن سوف نعتني بكِ حتى لو كنتِ لا تهتمي بنفسك |
Bu binadaki yangından korunma sistemleriyle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتني بأنظمة الحماية من الحريق في هذا المبنى. |
Kötü bir son olsa da en azından birbirimizle ilgileniyoruz. | Open Subtitles | إنها نهاية مريرة لكم ولكننا نعتني ببعضنا البعض هنا |
Birinin yıkaması gerekecek vs. Anneniz ve ben çok daha teferruatlı olan her şeyle ilgileneceğiz, değil mi aşkım? | Open Subtitles | البعض عليه أن ينظف مكانها وأنا وأمكم سوف نعتني بكل شيء مُعقَّد, إتفقنا؟ |
Lewis, oraya gitme cesaretini göster çünkü Biz oranın her anında seni kollayacağız." | TED | لويس ليكن لديك الشجاعة للقيام بذلك لاننا سوف نعتني بك خلال كل لحظة." |
Evet, ben tamamen masum değilim ama bana açık açık geri zekalı dedin astımlı angut. | Open Subtitles | لن أدعي البراءة في كل ما حدث لكنكَ عملياً نعتني بالغبية أيها الأحمق المصاب بالربو |
Ortağın sen, terk etmiş olabilir ama Heart Holding olarak kendimizden olanlarla ilgileniriz. | Open Subtitles | ربما يكون شريكك قد تخلى عنك، ولكننا في مؤسسات القلب نعتني بقومنا. |
Böyle yerlerde, birbirimize hep sahip çıkarız. | Open Subtitles | في مثل هذه المنطقة , نحن دائما نعتني ببعضنا. |
Bu salak herif arabasını direğe çarptı ve bana bunak karı dedi. | Open Subtitles | إنه أبله, لقد صدم سيارته بذلك العمود، وقد نعتني بالعجوز المختلة. |
İnsanlarımıza dikkat etmeye çalışıyoruz bu yüzden, basit sağlık sigortası sağlıyoruz. | Open Subtitles | نحاول أن نعتني بالعاملين لدينا ؟ لذا نقدم بعض التغطية الصحية |
Normal insanların yaptığı gibi birbirimizi kollarız. | Open Subtitles | او اننا نستطيع ان نعتني بأنفسنا مثل الاشخاص الطبيعين |
Beşimizde burdayız ve birbirimize bakıyoruz. | Open Subtitles | هناك خمسة منا ، ونحن نعتني ببعضنا ، حسنًا ؟ |
Sana bakmak için geldim. Senin de bakıma ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | ـ حسناً، يجب أن نعتني بك ـ أجل، أنّكِ بحاجة للإعتناء أيضاً؟ |
Onu sağlığını kazanması için çağırdık, onunla ilgilenmeliyiz. Annie, üzülme, ben ilgilenirim. | Open Subtitles | ذلك ليس عدلاً، لقد دعوناها من أجل صحّتها، ويجب أن نعتني بها |
Tamam ama kadının icabına baktıktan sonra onu da halletmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً.لكن بعد ذلك، قبل قتلها يجب أَن نعتني به |