Tartışıyorduk çünkü gene çöp bidonunda düzüşmek istiyordu.d Bense partide kalmak istiyordum. | Open Subtitles | لأنها أرادت نفاية أخرى لنتضاجع فيها لكنني أردت أن أبقى في الحفلة |
- Sana geri alacağım demiştim. - Siktir git çöp tenekesi. | Open Subtitles | أخبرتك انى سوف أقوم باعادة ذلك "تبآ لك يا "نفاية المقطورة |
Bu şehirdeki her çöp torbasını araman gerekse bile o dosyayı bul! | Open Subtitles | ابحث عن ذلك الملف فى كل كيس نفاية بالمدينة اعثر على ذلك الملف وإلا اعتبرتك كارثة حياتى |
Benden jelleştirici kullanmamı istiyor, kimyasal çöplük. | Open Subtitles | يريد استخدام الجل الخاص بي, نفاية كيميائية. |
Ama şimdi New Jersey'deki bir çöplüğe toksik atık taşıyorum. | Open Subtitles | . الآن أقود نفاية سامّة إلى موقع دفن نفايات في نيو جيرسي. |
çöp alma günleri Pazartesi ve Perşembe'dir. | Open Subtitles | ستستخدم الكراج و الذي له باب إلكتروني و خدمة نفاية المطبخ من الاثنين حتى الخميس |
Onu gördüğümde, çöp torbası gibiydi. | Open Subtitles | إنّه مجرد نفاية على كسارة بندق لو كنتُ رأيت ذلك من قبل |
Kadınların çöp olduğuna dair mesaj yolluyor olabilir. | Open Subtitles | ربما يريد أن يبعث برسالة فحواها أن النساء بالنسبة إليه مجرد نفاية يجب أن تصرف. |
Bunun asit bir çöp avı gibi göründüğünü biliyorum ama davanın akıbeti buna bağlı. | Open Subtitles | انا اعلم ان تلك تبدوا كحاوية نفاية بسيطة,ولكنى ربما اقوم بتكسيرها |
Babam, arazimize boşalttığınız şeyin çöp olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | يريد والدي أن يخبرك بأن التخلص من النفاية التي تقوم بها في أرضنا ليست نفاية |
Evet, Artemis'le tartışıyordum çünkü birkaç hafta önce bir çöp bidonunun içinde barışma seksi yapmıştık. | Open Subtitles | ..نعم، أنا كنت أخوض مجادلة مع آرتيميس لأن قبل أسابيع فعلنا بعض الجنس في حاوية نفاية خلف مطعم وينديز |
Tabii içinde ölü bir maymun olan başka bir çöp tenekesi daha yoksa. | Open Subtitles | إلا أذا كان يوجد حاوية نفاية أخرى بها قرد ميت بها |
Bir çöp kutusunda intihar için halat vardı. | Open Subtitles | حسناً، هناك حبل مشنقة بمكب نفاية في مكان ما |
Ailen senin işe yaramaz bir çöp olduğuna karar verdiğinde sanırım yapılacak en iyi şey haksız olduklarını kanıtlamaktır değil mi? | Open Subtitles | حين تقرر أسرتك أنّك مجرّد نفاية يتعذّر رفع قيمتها حسنٌ... أعتقد أن أفضل ما يمكنك فعله هو إثبات صحّة اعتقادهم، صحيح؟ |
Bu çöp poşetlerinin sihirli olması gerekmez mi? | Open Subtitles | أوليس من المفترض أن تكون هذه أكياس نفاية سحريّة؟ |
Ayrıca yattığı en leş çöplük de o değildi. | Open Subtitles | كذلك ، تلك لم تكن أقذر نفاية نام معها |
Hey, bu bir süit değil, çöplük. | Open Subtitles | مهلاً، هذه ليست شقة، هذه نفاية |
Ayrıca çirkin özofagus tümörü tıbbi atık olarak ait olduğu yerde. Kanserden kurtuldun mu? | Open Subtitles | و ورم المرئ ذاك المقرف في نفاية غرفة المستشفى حيث ينتمي هل خلّصتُماني من السرطان الملعون ؟ |
Parayı resmen boşa harcadık. | Open Subtitles | تلك كانت نفاية المال الجيد. |
Yer israfı, sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | نفاية الفضاءِ، هَلْ لا تَعتقدُ؟ |
- Senin gibi beyaz bir pisliğin bunu bilmesi muhteşem. | Open Subtitles | ـ هذا مدهش أن تكون نفاية بيضاء تعرف شيئا ـ هذا صحيح |
Bana sattığın an buranın hurda yığını olduğunu biliyordun. | Open Subtitles | لقد علمت أن هذا المنزل قطعة نفاية عندما قمت ببيعه لى |