"نفسها على" - Traduction Arabe en Turc

• için kendini
• kendisini
• kendi kendini

Çünkü bırakırsan... Cristina seni işinden ettiği için kendini suçlayacak.
لأنك لو فعلت ،كرستينا ستلوم نفسها على فقدك للعمل

En yakın arkadaşı öldürüldü ve bunun için kendini suçluyor.
لقد قُتِلت أعزّ أصدقائها، وتلوم نفسها على ذلك.

Babasının yaptıkları için kendini suçluyor.
انها تعاقب نفسها على خطايا والدها

Çiftleştikten sonra dişi doğal maddeyi bırakmak ve kendisini kara üzerine sürüklemek zorundadır.
بعد التزاوج.. يكون على الأنثى أن تغادر بيئتها الطبيعية وتجر نفسها على اليابسة

Ve yanı sıra, onun gerçek karma değil sonunda yine de kendi kendi kendini yok neden?
و بالإضافة ، أليست الكارما الحقيقية لها قادتها في النهاية إلى تحطيم نفسها على كل حال ؟

Ufacık şeyler için kendini hırpalar.
إنها تلوم نفسها على أشياء أصغر من ذلك

Şöhret olmadan önce yazmaya bile başlamadan önce olan bir şey için kendini cezalandırmak istiyor.
تريد أن تلوم نفسها... على شيء حدث قبل أن تغدو مشهورة قبل أن تبدأ الكتابة حتّى

Muayenehadene olanlar için kendini suçluyor olabilir ama...
يعني أنها تلوم نفسها على ما يدور في في الممارسة، ولكن-

Sheila için kendini suçluyor.
تلوم نفسها على شيلا

Kraliçe buna inandığı için kendini suçladı.
لقد لامت نفسها على تصديق هذا

Karen senin için kendini feda ediyor. Fransızları oyalıyor.
وضعت (كارين) نفسها على المحك لأجلك، إنها تماطل الفرنسيين

Missy'nin ölümü için kendini suçluyor.
إنها تلومُ نفسها على وفاة (ميسي).

Bu da arzunun kendisini realiteye nasıl kaydettiğiyle alakalıdır onun şeklini bozarak.
هكذا تحفر الرغبة نفسها على جدار الواقع عبر تشويهه

Layla kendisini denemeye ve takibe zorluyor.
ليلى: بالرغم من المرض أرغمت نفسها على المتابعة

Emici bir balik.... kendi kendini büyük ve iri baliklarin üzerine yapistiran ve onlarin yemek artiklari ile beslenen.
تلصق نفسها على بطن سمكة أكبر منها، لتتغذى على فضلاتها.. طفيليات.

Bunlar uzun vadede kendi kendini ödeyen tadilatlardır, evi satacağın zaman ona değer katar.
هذه هي التحسينات التي سوف تدفع نفسها على المدى البعيد, وهي ممتازة عند أعادة البيع.