"نفسه فيه" - Traduction Arabe en Turc

• kendini

Koca Dave bana parayı alarak kendini nasıl zor bir duruma soktuğundan bahsetmişti.
أخبرني به بيغ ديف وبالموقف الذي كان سيقحم نفسه فيه بأخذه ذلك المبلغ.

Baş belasının tekiydi yemekte bize katılmasını bile istemedim kendi kendini davet ettirmişti"
انه حشرة لم اكن اريد حتى ان اشاركه العشاء بل لقد اقحم نفسه فيه

kendini astığı zaman, tam da bu saatlere denk geliyor.
وقد يكون هذا هو الوقت الذى شنق نفسه فيه.

Bugün gibi bir günde, kendini tanrıya emanet edip ateşe atmış ama azıcık olsun yanmamıştı.
كاليوم الذي قاد نفسه فيه نحو البابا وارتمى في النّار دون أن يصب بأي ألم

kendini neye bulaştırdığı hakkında hiçbir fikri yok.
ليس لديه أية فكرةً ما الذي أدخل نفسه فيه

Muhtemelen bir tane ezik bir herif ve kendini neye bulaştırdığının farkında değildir.
من المحتمل إنه أحمق وغبي ولايعرف مايورط نفسه فيه

Bay Phillips'in kendini içinde bulduğu güç duruma saygı duyuyoruz.
نحن نقدّر الموقف الصعب الذي وجد السيد (فيليبس) نفسه فيه

kendini koruyabileceği bir yer.
في مكان يستطيع الدفاع عن نفسه فيه

Goldstein gibi bir Wall Street rakam cambazı kendini bu duruma sokmak için ne yaptı?
ما الذي أقحم (غولدشتاين) نفسه فيه بشارع "وول ستريت"؟

Sahibinin kendini neye bulaştırdığın ile ilgili hiç bir fikri yok.
ما ورط نفسه فيه

O kendini limitle.
فقد حصن نفسه فيه

Eric kendini neyin içine soktuğunu biliyordu.
(ايريك) كان يعلم ما كان يدخل نفسه فيه