| Sizin istediğinizle aynı şeyi istiyoruz, Dr Jackson: Gezegeni korumak. | Open Subtitles | نريد نفس الشيء الذي تريدونه دكتور جاكسون نحن نحاول حماية الكوكب |
| O şerefsizler de aynı şeyi yapıyor. Kumarhane açmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الملاعين يفعلون نفس الشيء الذي نفعله نحن يحاولون فتح كازينوهات |
| Sende aynı şeyi düşünmediğini söyleme bana! | Open Subtitles | أخبريني بأنّكِ لا تفكّرين في نفس الشيء الذي أفكّر فيه |
| Aynı şey bu sabah asansördeyken de oldu. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي حدث لي في العمل في المصعد هذا الصباح. |
| Biraz önce evliliğimizle ilgili her anıma yaptığın şeyin aynısını. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي فعلته لكل ذكرياتي من زواجنا |
| Kaybedilip bulunan bir şeyle aynı yolda... | Open Subtitles | نفس الشيء الذي يفعله المرء عندما يجد غايته |
| Senatör'e yapılan şeyin aynısı ama ben hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي حدث لعضو مجلس الشيوخ، ولكنني لم يحصل على شيء. |
| Metrodaki kız da aynı şeyi söylemişti. | Open Subtitles | ذلك نفس الشيء الذي قالته الفتاة في وقت سابق |
| aynı şeyi size de yapabilir efendim. | Open Subtitles | وهو نفس الشيء الذي قد يفعله لك ، يا سيدي |
| Jake şüpheliyle aynı şeyi görmediyse yetmez. | Open Subtitles | ليس ان لم ير جايك نفس الشيء الذي رآه الجاني |
| Lütfen millet, sadece her sene ne yapıyorsam, bu senede aynı şeyi yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أرجوكم يا رفاق أنا فقط أريد أن أفعل نفس الشيء الذي أفعله كل سنة في عيد ميلادي |
| Muhtemelen siz de benimle aynı şeyi merak ediyorsunuz. | Open Subtitles | ربما تتساءلون عن نفس الشيء الذي أتساءل عنه |
| Savaş çanları çalmaya başladığından beri aynı şeyi yapmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي كنت تفعله منذ توليك المنصب |
| Sizinle aynı şeyi. Katilini bulmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي كنت تفعلينه أنتِ أبحث عن قاتلها |
| Bu senin buluta karşı sigortayı bırakmak fikri ile Aynı şey. | Open Subtitles | هذا نفس الشيء الذي قلتيه عندما أردت الحصول على التأمين ضد سحاب |
| Sence köylüleri öldürenle Aynı şey mi bu? | Open Subtitles | أتعتقد أن هذا نفس الشيء الذي قتل القرية ؟ |
| CIA'in istediği şey ile Aynı şey tabii ki. | Open Subtitles | حسنٌ، نفس الشيء الذي أرادتهُ المخابرات المركزية طوال هذة المدة |
| Bana yapacağın şeyin aynısını. Beni aptal sanıyorsun. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي كنتِ ستفعلينه أكنتِ تعتقدين أنني غبية ؟ |
| Şu anda yaptığın şeyin aynısını yapabilirsin, yalnızca denizde olacaksın. | Open Subtitles | ويمكنكِ فعل نفس الشيء الذي تفعلينه الآن، لكنه على ضفاف البحر. |
| Senin yaptığın şeyin aynısını kayıp bir kalp arıyorum. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي تفعلينه هنا أبحث عن قلب مفقود |
| Kaybedilip bulunan bir şeyle aynı yolda... | Open Subtitles | نفس الشيء الذي يفعله المرء عندما يجد غايته |
| Yaptığımız şeyin aynısı değildi dedi. | Open Subtitles | وقال أنه لم يكن فقط، مثل، نفس الشيء الذي نقوم به |
| Soğutucusuz nükleer çubuklara olanın aynısı ama büyük ihtimalle daha şiddetlisi. | Open Subtitles | نفس الشيء الذي يحصل للقضبان النووية بدون تبريد عدا انه على الأرجح أسوء |