"نفس العيار" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı kalibre
        
    • aynı kalibrede
        
    • aynı çapta
        
    • ile aynı
        
    • aynı kalitede
        
    • kalibresiyle aynı
        
    Binada bulduğumuzla aynı kalibre ve marka. Barda hiç boş kovan bulamamıştık. Open Subtitles نفس العيار و النوع من الذي وجدناها بمكتب البناية
    Diğer cinayetlerdeki gibi aynı kalibre, aynı mermi. Open Subtitles نفس العيار كما بعمليّات القتل السابقة نفس التوقيع
    Rus muhafazalı eski bir alman varili hemen hemen aynı kalibrede. Open Subtitles تقريبا نفس العيار الحامل إيطالي, العجلات فرنسية
    İkisinde de 9 mm. varmış. Cesetlerin olduğu arazide bulunan kovanlarla aynı kalibrede. Open Subtitles كلاهما يحملان مسدس تسعة ملي نفس العيار واغلفة القذائف
    Kurbanın ölümüne sebep olanla aynı çapta. Open Subtitles نفس العيار الذي أودى بحياة مركز فيينا الدولي الخاص بك.
    9 milimetre, Detektif Tim Novak'ın vücudundan çıkarılan mermi ile aynı çapta. Open Subtitles مسدس تسعة ملليمتر الرصاص من نفس العيار الذي أنتزع من جثة المُحقق تيم نوفاك
    Neden ilgimi çektiğini biliyor musun? Çünkü ikimizde aynı kalitede insanlarız. Open Subtitles أتعلم شيئاً, سأكون مباشراً معك لأنّك أنت و أنا رجال من نفس العيار.
    Şu da var kı... pilotu öldüren kurşunun kalibresi, bu adamı öldüren kurşun kalibresiyle aynı. Open Subtitles ،وإليكما هذا ،إن عيار الرصاصة التي استخدم لقتل الكابتن نفس العيار الذي استخدم لقتل هذا الرجل
    - Evet, tamamen betona saplanmış ama aynı kalibre gibi görünüyor. Open Subtitles -أجل. لقد خبطت بشدّة في الاسمنت ، لكن تبدو نفس العيار.
    Üzerinde abini vuranla aynı kalibre bir silah vardı. Open Subtitles يصوب مسدس نفس العيار الذى أطلق على أحيك
    9 mm. cinayet silahıyla aynı kalibre. Open Subtitles عيار 9 مللم... إنه نفس العيار المطابق لسلاح الجريمة.
    Ajan Thomas'ı öldürenle aynı kalibre. Open Subtitles نفس العيار التي قتل العميل توماس
    Ateş etmek için aynı kalibre kullanılır Open Subtitles نفس العيار الذي أستخدم للأطلاق
    aynı kalibrede bir silah ama kurşunlarda farklı izler var. Open Subtitles سلاح نفس العيار لكن التصدعات مختلفة على الرصاص
    Kaka kuyusunda bulduğunuz mermiyle aynı kalibrede bir silah taşıyan polissen, değildir. Open Subtitles ليس لو كنت ضابط شرطة تحمل سلاحاً... من نفس العيار الذي وُجد في البراز
    Bir istisna yapıp şunu söyleyebilirim ki, bu kurşun Sydney Allen'dan çıkardığım kurşunla aynı kalibrede. Open Subtitles حسناً سوف آخذ قفزة في الفراغ وأقرر أن هذه الرصاصة " هي نفس العيار من التي أخرجتها من " سيدني آلين
    Lucy Robbins'i öldüren silahla aynı kalibrede. Open Subtitles نفس العيار الذي قتل (لوسي روبنز)
    Deaundre üzerinde bulduğumuz silah Treshon Clay'ı öldüren silah ile aynı çapta. Open Subtitles ديادري البندقية وجدت عندك هي نفس العيار
    Ateş edenin kullandığı ile aynı değil mi? Open Subtitles أليس نفس العيار الذي إستعمله مطلق النار؟
    Neden ilgimi çektiğini biliyor musun? Çünkü ikimizde aynı kalitede insanlarız. Open Subtitles أتعلم شيئاً, سأكون مباشراً معك لأنّك أنت و أنا رجال من نفس العيار.
    Senin vurulduğun silahın kalibresiyle aynı. Open Subtitles نفس العيار الذي قالت الشرطة أنه أصابك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus