"نفكّر" - Traduction Arabe en Turc

    • düşünüyoruz
        
    • düşünelim
        
    • düşünmeliyiz
        
    • düşünüyorduk
        
    • düşünmek
        
    • düşündüğümüz
        
    • düşündük
        
    • düşünürüz
        
    • düşünmemiz
        
    • düşündüğümüzü
        
    • düşünmedik
        
    • düşüneceğiz
        
    • aklımıza
        
    • düşünmemiştik
        
    Çoğu hapishanede ama bu yoldan gitmek bizi bir yere ulaştırmayacak diye düşünüyoruz. Open Subtitles معظمهم لا يزالون في السجن ولكن نحن نفكّر أنّ هذه الطريقة في التحقيق
    Genellikle damak zevkimizi tatmin etmek için sadece ne yemek istediğimizi düşünüyoruz. Open Subtitles إننا غالباً نفكّر بما نحب أن نتناوله على أنّه يُرضِي تفضيلاتنا الذوقية.
    - Bunun üzerinde düşünelim millet. - Ne üzerinde düşünelim? Open Subtitles ـ لنفكّر في ذلك جميعاً يا شباب ـ نفكّر في ماذا؟
    Bunun hakkında düşünmeliyiz. Çünkü oldu mu olur. Tekrarı olmaz. Open Subtitles يجب أن نفكّر في هذا لانه عندما ينتهي فسينتهي ولا يمكن تكراره
    Bir süredir, birazcık değişiklik yapmanın vakti geldiğini düşünüyorduk. Open Subtitles كنا نفكّر أن الوقت حان لنحفّل الأجواء قليلاً
    Bunu yaparken cidden Mars'ta araçtaymış gibi düşünmek zorundayız. TED لذلك علينا أن نفكّر وكأننا فعليّاً على المريخ مع المركبة المتجوّلة.
    Üzerinde sürekli düşündüğümüz ikinci soru da şu: Yalnız mıyız? TED السؤال الثاني الذي غالبا ما نفكّر فيه: هل نحن وحدنا؟
    Baba, çocuklar ve ben işe girmeyi düşünüyoruz. Open Subtitles إذاً ، أبي ، أنا والشّبَاب نفكّر بشَأن الحُصُول على الوظائف
    Bilmeni istiyorum , Stan, hepimiz onu ve seni düşünüyoruz. Open Subtitles أريدك أن تعرف، ستان كلنا نفكّر بشأنها معك
    - Başladı bile. Ona sınıf atlatmayı düşünüyoruz. Open Subtitles إننا في تلك المرحة بالفعل، نفكّر في جعلها تفوّت سنة دراسية.
    - Tamam, biraz daha düşünelim. - Evet. Open Subtitles حسنا, ربما علينا أن نفكّر أكثر قبل اتخاذ القرار
    Sessizliğin ağır bir kalbi saklamak için bir sığınak olduğunu düşünelim. Open Subtitles دعونا نفكّر في هدوء بمكان لنخفي به قلب حزين،
    Yanlışlıkla hamile kalmadığımız sürece niye çocuk hakkında düşünelim? Open Subtitles نحن مراهقتان، لا نفكّر بأمر الأطفال حتى نحبل بالخطأ.
    Buradan gitmeliyiz. Bu işi iyi düşünmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نخرج من هنا يجب أن نفكّر بما سيحدث
    Sana başka bir ev bulmayı düşünmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نفكّر بالعثور على مكان آخر لنعيش فيه.
    Birçoğunun dediği gibi "Dördüncü Endüstriyel Devrim" ile yeni fabrikaları yaşayan hücreler olarak düşünüyorduk. TED في ما يسمّيه الكثيرون "الثورة الصناعيّة الرابعة"، نحن نفكّر بأن تكون المصانع الجديدة خلايا حيّة.
    Biz bunun dedikodudan başka bir şey olmadığını düşünüyorduk ki derken Tess 1905'te yayımlanan gözlerden uzak İspanyolca kitabı buldu. Open Subtitles إعتقدنا نّه كان خبر ثانوي مثير ولم نفكّر حقا بأكثر من ذلك حتى وجدت تايس هذا الكتاب الإسباني الغامضة جداً المنشور في 1905م
    düşünmek yerine hızlanırsak akşama bir darağacında sallanırız. Open Subtitles و إن حاولنا مقاتلهم بدلاً من أن نفكّر سينتهي أمرنا بالشنق بحلول الظلام
    Tek düşündüğümüz kuzeye varmak ve buraya gelmek için neleri atlattık. Open Subtitles كلّ ما كنا نفكّر به هو الوصول إلى الشمال وقد كافحنا بشدة لنصل هنا لكنّ ذلك ليس كافيًا
    Uzun zamandır ilk kez sizin grubu aramıza almayı düşündük. Open Subtitles مجموعتكم هي أول مجموعة نفكّر في ضمّها منذ زمن طويل.
    Belkide bu yüzden biz korkunun kendisinin tehlikeli olduğunu düşünürüz. TED لذا ربما لهذا الأمر نفكّر أحيانًا في الخوف على أنّه خطرٌ في حدّ ذاته
    Bütün düşünmemiz gerekenlerden düşünmediklerimiz için bütün söylememiz gerekenlerden söylemediklerimiz için bütün yapmamız gerekenlerden yapmadıklarımız için beni bağışlamanı diliyorum. Open Subtitles لكل ما كان يجب أن نفكر به ولم نفكّر كل ما كان يجب أن نقله
    Biz onlara baktığımızda, ne düşündüğümüzü söylemeni istiyoruz. Open Subtitles بينما ننظر إليها, نريد منك أن تخبرنا بم نفكّر.
    Ama hastaneye geldiğinizde bunları düşünmedik. Sadece sizi tedavi ettik. Open Subtitles لكنّكَ عندما جئتَ، لم نفكّر بهذا لقد اعتنينا بكَ فحسب
    Bugünkü gibi kar yağdığında... ~ ...ötedeki çadırda olan arkadaşlarımızı düşüneceğiz. ~ Open Subtitles ~ عندما تتساقط الثلوج مثلَ اليوم ~ سوف نفكّر في زملائنا الذينَ بَقوا خارج الخيمة
    Lavanta çayıyla ıslatılmış madeleine keki geliyor aklımıza. TED نفكّر بقطعة كعك مغمّسة في كوب شاي بالخزام.
    Onu düşünmemiştik, ama olabilir. Open Subtitles لم نفكّر بذلك، ولكن ذلك قد يفلح.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus