Tasarım alanında, aletleri mekanik olarak vücuda nasıl bağlayacağımızı anlayamıyoruz. | TED | في مجال التصميم، ما زلنا لا نفهم كيفية إرفاق الأجهزة بجسم الإنسان ميكانيكيًا |
Bunlar çoktan burada, genellikle nasıl işlediklerini ve ne sonuçlar doğuracaklarını bilmiyoruz. | TED | أجزاء المستقبل هذه موجودة الآن ولكننا في الغالب لا نفهم كيفية عملها، وماهية عواقب وجودها. |
Her birimiz bilincin nasıl işlediğini ve terslik çıktığında neler olduğunu idrak etmeye çalışıyoruz. | TED | نُحاول جميعنا أن نفهم كيفية حدوث الوعي. وماذا يحدُث عندما تسير الأمور على نحوٍ خاطئ. |
Kas yorgunluğunun kaynağını anlamak için sinirlerden sinyal gelince bir kasın nasıl kasıldığını bilmek işe yarayacaktır. | TED | ولفهم سبب إرهاق العضلات، يجب أن نفهم كيفية انقباض العضلات استجابةً للإشارات القادمة من الأعصاب. |
Her yıl, bir kar tanesi ile başlıyor ve yeni yağmış karı kazarak bu sürecin bugün nasıl ilerlediğini görebiliyoruz. | TED | في بداية كل عام تظهر طبقة ثلجية جديدة وبالحفر في الطبقات الجديدة يمكننا ان نفهم كيفية سير الامور اليوم |
Ama işin asıl güzel yanı nasıl oluştuklarını anlamaktır. | Open Subtitles | لكني اعتقد انها اكثر من مجرد جميلة عندما نفهم كيفية حدوثها |
Hala işlerin nasıl yürüdüğünü anlamıyor musun? | Open Subtitles | ما زلنا لا نفهم كيفية عمل الأشياء، أليس كذلك؟ |
13.72 milyar yıl önce ortaya çıkan kozmik mikrodalga arkaplan ışıması verilerini nasıl değerlendireceğimizi anlayabiliyoruz. Böyle olunca, bugün ileride nasıl görüneceğini tahmin edecek hesaplamalar yapıyoruz ve tutuyor. | TED | يمكننا ان نفهم كيفية فهم البيانات من الاشعة الخلفية للميكرويف هذا تم تأريخه منذ 13.72 بليون عاماً وحتى الان ، يمكننا تنفيذ عمليات حسابية للتنبؤ عن ماذا سيكون شكله وتم مطابقتها |
Ona, "Nick, bildiğin üzere ilaçların nasıl çalıştığını, birlikte ve ayrı ayrı nasıl çalıştıklarını anlamak zorundayız. Henüz çoğu şey bilmiyoruz. | TED | قلت له: "كما تعرف يا نيك، ينبغي أن نفهم كيفية تفاعل الأدوية عند استعمالها معا أو بطريقة منفردة، ليست لدينا معرفة كبيرة في هذا الشأن. |