| Nerden gelirlerse gelsinler, yerel halk ve dünya liderleri niyetleri hakkında temkinli yaklaşıyorlar. | Open Subtitles | بغض النظر من اين قد جاءو السكان المحليين وزعماء العالم قلقون من نواياهم |
| Yeni gelenleri izliyoruz ama planları veya niyetleri hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. | Open Subtitles | لقد كنا نراقب القادمين الجدد ولكننا لا نعرف أي شيئ عن خططهم و نواياهم |
| niyetlerini bildiğimiz için bütün kuvvetlerimiz pusuda bekliyor, değil mi? | Open Subtitles | لأننا نعرف نواياهم لذلك قد جهزنا كل جيشنا وهو مستعد في كمائن موجودة في جميع الاتجاهات |
| İşgalciler, Irak'ı işgal etme ve bölme niyetlerini ve planları açığa çıkardı. | Open Subtitles | المحتلين قد كشفوا عن نواياهم لإحتلال وتقسيم العراق |
| Kural koyma amaçları, bilinci yok etme altında yatıyor. | Open Subtitles | نواياهم في حكمنا تعتمد على إلغاء وعينا |
| Ama en azından iyi niyetli olup olmadıkları anlayabiliyorum. | Open Subtitles | و لكن يمكنني على الأقل أن أميزهم عندما تكون نواياهم طيبة |
| İyi niyetliler. Gerçekten öyleler. | Open Subtitles | نواياهم حسنة، حقاً. |
| Vali Walker'ın makamı, Walker planını mahkemede desteklemek için sırayla ödeme yapan dost gruplara niyetlerine dair içeriden bilgi veriyor. | Open Subtitles | مكتب المحافظ والكر يقوم بتغذية المعلومات الداخلية حول نواياهم الحسنة لتكوين مجموعات التي بدورها يُدفع لها لكي يملئون قاعات الاستماع |
| Ama niyetlerinden emin değilsin, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لست متأكد من نواياهم . |
| niyetleri hakkında hiçbir fikrim yok, elbette ama katil ve devlet düşmanı olarak adlandırılmaktan hoşnutsuz olduklarından şüpheleniyorum. | Open Subtitles | , ليس لدي فكرة عن نواياهم , بالطبع و لكنى أظن أنهم مستاءين . بأن يتم تسميتهم قتلة و أعداء الجمهورية |
| Son 800 metredir, üç adam seni takip ediyor ve niyetleri iyi değil. | Open Subtitles | ثلاثة رجال يتعقبوك منذ نصف ميل و نواياهم ليست طيبه |
| Gerçek sayın başkan, bu şehrin iyi insanlarına onların niyetleri hakkında yalan söylemeye devam ediyor olman. | Open Subtitles | و الحقيقة هي انه أستمر بالكذب على سكان هذه المدينة حيال نواياهم الطيبة |
| Savunmamızı etkisiz hale getirmeyi seçmiş olmaları niyetleri hakkında bir fikir veriyor bize. | Open Subtitles | حقيقة أنهم إختاروا تعطيل شبكتنا الدفاعيّة، يُعملنا بشيءٍ ما تجاه نواياهم! |
| Papi, niyetleri kötü değildi, ayrıca onlar olmasaydı, soyguncular kaçmış olurdu. | Open Subtitles | بابي ، نواياهم كانت في المكان الصحيح ، ولو لم تكن ، - - لهرب لصوص البنوك. |
| İntihar edecek insanlar genellikle arkalarında niyetlerini belli eden işaretler bırakırlar. | Open Subtitles | عادة الناس الذين يَنتحرونَ يتركون بعض علامات على نواياهم. |
| Evet, intihar edecek insanlar genellikle niyetlerini belli eder. | Open Subtitles | نعم، الناس الذين ينتحرون في كثير من الأحيان يشيرون إلى نواياهم. |
| İnsanların gözlerine bakarak o kişini niyetlerini okuyabilirim. | Open Subtitles | بالنظر لـ أعينٌ الناس أستطيع قراءة نواياهم |
| amaçları kötü değildi. | Open Subtitles | نواياهم كانت سليمة |
| Bence amaçları daha hayırsever. | Open Subtitles | أنا مؤمن أن نواياهم خيرة |
| Bazıları iyi niyetli olabilir ama bir kısmı hala çok kötü adamlar. | Open Subtitles | بعض أولئك الرجال ربما تكون نواياهم حسنة ولكن البعض الآخر ربما لايزالون أشراراً |
| Nolan vakfındakiler, tüm iyi niyetlerine rağmen burayı koca bir dert olarak görüyor. | Open Subtitles | مؤسسة (نولان) على الرغم من نواياهم الحَسَنة يعتقدون أن هذا المكان مصدر إزعاج كبير كما هو الآن ...أما طفل |
| Fakat onların niyetlerinden emin değilsin, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لست متأكد من نواياهم . |