Pentagon gizli bir tür casus uçağını test ettiklerini itiraf etmişti. | Open Subtitles | اعترف البنتاغون باختبار نوعٍ مِنْ طائرات ''التجسّس المداريّة فوق غربيّ ''أمريكا |
Ne tür bir havayolu firması sabah saat 4'te uçar ki? | Open Subtitles | أيّ نوعٍ من شركات الطيران لديها رحلات تغادر في الرابعة صباحاً؟ |
Hayır, lobide beklemeyeceğim. Burada ne tür bir miki fare operasyonu yapıyorsunuz? | Open Subtitles | كلا، لن أنتظر في الرّواق، أيّ نوعٍ من عمليّـات الكرتونيّة تفعلونها هنا؟ |
Çünkü bu insanların, senin gerçekte ne çeşit bir insan olduğunu bilmelerini istemiyorsun. | Open Subtitles | لأنك لا تريدين لهؤلاءِ الأشخاص أن يعلموا من أيِّ نوعٍ من الفتياتِ أنتِ |
Bu soruşturmayı bir çeşit saçma yarışmaya ...dönüştürmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تُحوّل هذا التحقيق إلى نوعٍ من المنافسة الملتوية. |
Avukat yok! Tanık yok! Bu ne biçim duruşmadır böyle? | Open Subtitles | لا محامي، ولا شهود أي نوعٍ من محاكم الإستماع هذه؟ |
Şüpheliler aracı bir tür yanıcı madde ile yakmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | المجرمين حاولوا اضرام النار بها باستخدام نوعٍ من العوامل الحفازة |
Özel şirketler bunu bir tür California Altına Hücum'a çevirdiler. | Open Subtitles | الشركات الخاصة حولته لـ نوعٍ جديد من حمى الذهب بكاليفورنيا |
Eğer bir bilgisayar içinde... bir tür geniş ağlı program kodu içinde yaşıyorsak... tüm programlar aslında evreni inşa etmiştir. | Open Subtitles | إن كُنا نعيش في واقع افتراضي داخل حاسوب فعلى شفرة ضخمة من نوعٍ ما أنّ تُشغِّل البرنامج .الذي يصنع كوننا |
Bağışçılarına ne tür bir okula para verdiklerini anlatmama ne dersin? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرت متبرّعيك الأعزاء إلى أي نوعٍ من الجامعات سيتبرعون؟ |
Kesinlikle, sadisçe yapılan işkence ise bir tür duygusal ihtiyacı boşaltmak için kullanılır. | Open Subtitles | بالظبط, هُناك تعذيبٌ سَادي الذي يُستخدم لإنتزاع نوعٍ من الحاجة العاطفية. |
Onu sarmalayan gri deri organik bir malzeme, biyomühendislik eseri bir tür uzay giysisi gibi. | Open Subtitles | اللحم الرمادي الذي كان يغلّفه، هو مادّة عضويّة، بزّة فضائيّة مهندسة حيوياً من نوعٍ ما |
Ne tür biyolojik silahtan bahsediyoruz? | Open Subtitles | أي نوعٍ من الأسلحة البيولوجية التي تتحدث عنها؟ |
O zaman tırtıkları var. Demek ki bir tür testere arıyoruz. | Open Subtitles | لكن لم يكنْ به أسنان إذن فنحن نبحث عن منشار من نوعٍ ما |
Ve de oranın bir çeşit sirke dönüşünü Öylece izlemeyeceğim. | Open Subtitles | ولا أطيق حقاً أن تتحول إلى سيركٍ من نوعٍ ما |
Göğüs boşluğuna bir çeşit tüp yerleştiriyor ve kalp kasını çıkarıyor. | Open Subtitles | أدخل أنبوباً من نوعٍ ما في تجويف الصدر و أستخرج القلب |
Ne çeşit bir salak kaldırımın ortasında araba sürer ki ya? | Open Subtitles | أيُّ نوعٍ منَ الأغبياءِ قد يقودُ سيارةً في منتصفِ ممشىً جانبيٌّ؟ |
Ne çeşit bir insan gizli bölmeyi patlatarak kazı yapar? | Open Subtitles | أيُ نوعٍ من الأشخاص يستعمل المُتفجرات للتنقيبِ في موقعٍ سري |
- Hayır. Beni burada bırakma çok sıcak. Ya sen ne biçim doktorsun? | Open Subtitles | لاتتركني بالخارج هنا، إنَّهُ حر أي نوعٍ من الأطباء أنت؟ |
Ayrıca sen ne biçim bir polissin ki bıçaklanıyorsun? | Open Subtitles | أي نوعٍ من الشرطة أنت؟ أمن أجل أن تحصل على طعنه؟ |
Ne tarz insanlar, istediği kişilerden istediklerini almak isterler? | Open Subtitles | أيّ نوعٍ من الناس يودّون نيل كل ما يريدونه من أيّ شخصٍ يريدونه ؟ |
Nasıl bir adam, patronun gibi bir şerefsizi korumak için para alır? | Open Subtitles | أيُ نوعٍ من الناس، يأخذ مالاً مقابل حماية زعيمُكَ القذر، هذا؟ |