"نوعُ" - Traduction Arabe en Turc

    • tür
        
    • sayılırım
        
    • tarz
        
    • sayılır
        
    O şeyin yalnız olmadığını roket ve enerji tabanlı silah kullandıklarını ve bir tür görünmezlik aletine sahip olduklarını öğrendik. Open Subtitles و بأنّهم أيضاً يستخدمون الكاشف الضوئي ناهيك عن أسلحة الطاقة القائمة. و لديهم نوعُ من الأدوات التّي تجعلهم غير مرئيين.
    Bu tür bir suçlama başına dert açar. Open Subtitles هذا هو نوعُ الإتهام الذي يمكن ان يضعكَ في مشكلة
    Ne tür bir ceza alacağını biliyor musun? Open Subtitles هل تعَلمين ما هي نوعُ العقوبةَ التي سَوفَ يَحصلَ عليها؟
    Bakın... ben de karmaşık biri sayılırım dostum. Open Subtitles تَعْرفُ... أَنا نوعُ عَمَل بَعْض التغوّطِ المعقّدِ أيضاً، رجل.
    Evet, bu tarz konularda ben bir efsane sayılırım. Open Subtitles أَنا نوعُ a أسطورة عندما هو يَجيءُ إلى هذا النوعِ مِنْ التغوّطِ. لذا، نعم.
    Hayır, Dana o tarz bir kız değildir. Onu şahsen bulmak zorundasınız. Open Subtitles لا، هذا نوعُ البنتِ أنت يَجِبُ أَنْ تَجدَ شخصياً.
    Biraz küçük sayılır ama güzel manzarası var. Open Subtitles هو نوعُ صغيرِ، لَكنَّه لَهُ a وجهة نظر لطيفة.
    Ne tür bir araba sürdürdüler sana? Open Subtitles ما نوعُ السيارةِ التي جعلوك تقودها حينذاك؟
    Sadece bir tür, bir anda başka birine dönüşmeni sağlayabilir. Open Subtitles فقط يَسْمحُ نوعُ واحد لك للتَحَوُّل إلى شخص آخر في لحظةِ.
    Kendine has bir tür tadı var.Portoyu severim. Open Subtitles هو نوعُ ذوق مُكتسبِ. أَحْبُّ ميناءاً.
    Bu tür çete zihniyetli düşünceler Amerika'nın sesini kesiyor ve sizin kafanızın içine sıçıyor. Open Subtitles ذلك نوعُ المجموعةِ يَعتقدُ عقلية غوغاءِ ذلك dumbing أسفل أمريكا ويَجْفلُ أدمغتَكَ أسفل المرحاضِ.
    Dairede bir tür Zen uyguluyoruz. Open Subtitles هو نوعُ a شيء Zen نحن نَعمَلُ حول الشُقَّةِ هنا.
    Bir tür ailevi gelenek diyebiliriz. Open Subtitles إنها نوعُ من الوراثة.
    Bu da bir tür DNA ile çalışan GPS. Open Subtitles هذا نوعُ a جي بي إس لدي إن أي.
    Şu an biraz meşgul sayılırım. Open Subtitles - سؤال سريع. - أَنا نوعُ في منتصفِ الشيءِ الآن.
    Ama çıplak sayılırım. Open Subtitles أَنا نوعُ سافرِ هنا.
    Burada yeni sayılırım. Open Subtitles أَنا نوعُ جديدِ في البلدةِ.
    Evet, bu tarz müzikler dinlemelisin. Open Subtitles نعم، هذا نوعُ الموسيقى اللتي يجب أن تستمع اليها
    İstediğim tarz ev bu işte şimdi anlıyorum. Open Subtitles شاهدْ الآن هذا نوعُ بيتِ أُريدُ.
    Biraz hareketli sayılır. Open Subtitles هو نوعُ في الحركةِ.
    Tamam, ama bu bizim için tehlikeli bir an sayılır. Open Subtitles الموافقة، لَكنَّه نوعُ a وقت خطر لنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus