| Ama eğitim olmadan, bir çeşit ışık ölçer olmadan, nasıl bilebilirsiniz? | TED | لكن بدون تدريب، بدون نوع ما من القياس الضوئي، كيف ستعلم؟ |
| Böylece bir anlamda, bu bir çeşit dijital bilgi tipiydi. | TED | إذاً إنها في أحسن تقدير نوع ما من المعلومات الرقمية. |
| Bu korkunç sesler de ne? Bir çeşit hayvan falan mı? | Open Subtitles | بحق السماء ما هذه الأصوات الفظيعة أهو حيوان من نوع ما |
| Hep kendilerini yalarlar. Kendilerine taparlar. Bir tür obsesif kompulsif bozukluk örneğidirler. | Open Subtitles | دائماً ما يلعقن انفسهم يعانين من النرجسية ولديهن وسواس من نوع ما |
| Bir tür, isyana teşvik eden sadist bilim insanına dönüşüyorum. | Open Subtitles | أنا أتحول الى نوع ما من الساديه العلميه والغوغاء الرعاع |
| Takımının dinamiklerinin biraz hassas olduğunun farkındayım ben. Sizler, birbirinize fazla bağlısınız. | Open Subtitles | أعلم بأن لدى فريقك طريقة عمل خاصة أنتم كعصابة من نوع ما |
| Açıkça görülüyor ki bir şehir değil. Bir çeşit karakol gibi. | Open Subtitles | من الواضح أنّها ليست مدينة، بل موقع خارجي من نوع ما |
| Burası yatak odası şeklinde yapılmış bir çeşit oturma odası. | Open Subtitles | إنها نوع ما حجرة معيشة و نوم في نفس الوقت |
| Ben, hiç başkan olmadım. Bir çeşit kuzine icat etmiştim. | Open Subtitles | لم أنتخب رئيساً قط بل اخترعت فرناً من نوع ما |
| Bir çeşit hortlak veya ruh. Veya onun gbii birşey. | Open Subtitles | إنه نوع ما من الشياطين أو الأشباح أو شئ ما |
| Bir çeşit insanüstü güçleri olan robot ve senin incinmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إنه نوع ما بشري خارق آلي، ولا أريدك أن تتعرضي للأذى |
| Belki de beynin kimyasını etkileyen bir çeşit toksin ya da zehir salgılıyordur. | Open Subtitles | ربما قام بحقن سم نوع ما من السم الذى يؤثر على كيمياء المخ |
| - Ve kesikler saldırganın bir tür silah kullandığını gösteriyor. | Open Subtitles | وتشير الجروح أنّ المعتدي كان يحمل سلاحا من نوع ما. |
| Oradaki arkadaşımız sağ olsun, onları bir tür hapishanede tutuyoruz. | Open Subtitles | شكرا لاصدقائنا انهم يبقون عليهم في سجن من نوع ما |
| Bir tür büyü ile, ruhu, o tuvali sığınak olarak kullanıyor. | Open Subtitles | من خلال نوع ما من السحر روحه تستخدم تلك اللوحة كملاذ |
| En iyi tahminim bu haznenin bir tür parçacık jeneratörü olabileceği. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه الغرفة عبارة عن مولد جزيئات من نوع ما |
| Sanırsın hastalıklı derinin üst katmanı tamamen vücuttan sökülmüş ve altında kalan bölge de bir tür merhem ile tedavi edilmiş. | Open Subtitles | لن يلومني أحد إذا فكرت أن الطبقة العلوية الكاملة للجلد المصاب قد نزعت والطبقة التي تحتها عولجت بمرهم من نوع ما |
| biraz bilimkurguyu anımsatarak Londra'yı bir nevi fantezi bahçesine çeviriyor. | TED | تذكرنا، نوعًا ما، بالخيال العلمي، تحول لندن إلى نوع ما من ملاهي الأحلام. |
| Bir kaç klübe gideriz, yabancılarla tanışırız, ve sonra, rıhtıma gider şu bot şeyini falan yaparız. | Open Subtitles | ثم نذهب إلى أحواض السفن لنرى حول المركب أنا نوع ما مرهق |
| Glacier Milli Parkı'nda; uzun ve dar, içinde bir nevi baş aşağı duran dağlar olan Bowman gölündeydim. Ve partnerimle benim bir yarış kayığımız vardı. | TED | كنت في بحيرة بومان في حديقة جلاسير الوطنية، وهي بحيرة طويلة ونحيلة وفيها نوع ما من الجبال المقلوبة، وكان لدي أنا ومن يرافقني قارب تجديف. |
| Ama katil muşta ya da yüzük gibi bir şey takmış. | Open Subtitles | لكن القاتل كان يرتدي سوار نحاسي أو نوع ما من الخاتم |
| Fakat yeterince mükemmel Sayılır, çünkü zaten doğanın kendisi de mükemmel değil. | TED | لكنها ستكون مثالية نوع ما فالطبيعة أيضا تخطئ أحيانا. |
| Dikkatli bir şekilde mutlu. Rahatlamış ve aynı zamanda endişeli. | Open Subtitles | نوع ما من السعاده الحزره مرتاحه وقلقه في نفس الوقت |
| Ama bir bakıma düşünüyorum da bu iyi bir şey. | Open Subtitles | لكنني نوع ما أعتقد ان هذا الأمر سيكون شيئأ جيداً. |