Biri onun adına yapmış ve sen buraya gelmeden bir süre önce olmuş. | Open Subtitles | شخصآ نيابة عنها قام بذلك. وكان هذا منذ فترة,من قبل أن تأتي هنا. |
Demek ki birisi onun adına ödeme yapıyormuş. | Open Subtitles | إذن كان هناكَ شخص ما يدفع المبلغ نيابة عنها |
Bu sabah Naomi Walling'in kızıyla onun adına ihmal davası açmak için sözleşme imzaladım. | Open Subtitles | وهذا الصباح تعاقدت معي إبنتها لأرفع دعوى وفاة غير مشروعة نيابة عنها |
Ödülünü onun yerine ben kabul edeceğim. | Open Subtitles | ... ولذا فإنني سوف يتم قبول هذه الجائزة نيابة عنها. |
Kocan olarak onun yerine savaşmak istiyorum. | Open Subtitles | وبصفتي زوجك، أودّ القتال نيابة عنها. |
Leanne'de onun adına benimle temasa geçebileceğini söyledi. | Open Subtitles | لذا ليان طلبت مني أن اسأل إن كانت قادرة على الاتصال بي نيابة عنها. |
Yalnızca onun adına birkaç soru sormak için geldim. | Open Subtitles | أنا فقط مجرّد صديق قديم، أقوم بطرح بعض الأسئلة نيابة عنها |
onun adına müdahale etmek yerine ordunun bunu kendi içinde çözmesi gerektiğine karar verdi. | Open Subtitles | وبدلا من التدخل نيابة عنها قرر ان يجعل الجيش يتعامل معها |
Karım bir vekaletname imzaladı bu yüzden onun adına iş yapabilirim. | Open Subtitles | لقد وقعت على توكيل يخولني بالتصرف نيابة عنها. |
Çünkü aramızda bir bağ oluşuyordu ama cidden onun adına konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد لأننا كنا نتعرف على بعضنا رغم أنني لا أريد الحديث نيابة عنها |
onun adına, gökyüzüne bakıp seni düşüneceğim. | Open Subtitles | نيابة عنها سأنظر إلى أعلى و أفكر بك |
- Onayladığını söyledi ama sanki onun adına karar vermişler gibiydi. | Open Subtitles | .... لقد قالت أنها موافقة لكن, كأنما إنهم إتخذوا ذلك القرار نيابة عنها |
onun adına konuşurken aslında böylelerinin adına konuşmuş oluyorsunuz. | Open Subtitles | أولئك رجال ستقومين نيابة عنها بأعمالهم. |
Dosyaları onun adına yaptır. | Open Subtitles | وارفع قضية نيابة عنها |
onun adına kabul ediyorum. | Open Subtitles | قبلتهم نيابة عنها. |
Eğer Washington'dan nüfuzunu kullanmasaydı kongre üyesi Bayan Sharp onun adına telefon görüşmeleri yapar mıydı? | Open Subtitles | أتظنين أن عضو (الكونغرس) (شارب) ستقوم باتصالات نيابة عنها إن لم تكن تتلاعب بالوضع من (واشنطن)؟ |
Ama Bay Bailey'nin avukatı Turner Michigan davası istisnasındaki gibi onun adına ifade verecek. | Open Subtitles | وستشهد محامية السيد بايلي) الأصلية نيابة عنها) (تيمناً باستثناء قضية (تورنر ضد (ميشيغان) من قانون الإشاعات تضمن ذلك الاستثناء بياناً مُحرراً |
Ödülü onun yerine kabul ettim. | Open Subtitles | أنا قبولها نيابة عنها. [راشيل يسخر] |
onun yerine ben konuşacağım. | Open Subtitles | سوف اتحدث نيابة عنها |