"نَتكلّمَ" - Traduction Arabe en Turc

• konuşmalıyız
• konuşabiliriz
• Konuşmamız
• konuşmuyoruz
• konuşabileceğimizi

Seninle şu değerlendirme meselesini konuşmalıyız.
يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ معك حول هذا التقييمِ

Televizyon seyredemezsin. konuşmalıyız.
أنت لا تَستطيعُ مُشَاهَدَة التلفزيونِ.يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ.

Aslında bunu GD'de sizi baştan aşağı kontrol ettirirken konuşabiliriz.
حَسناً، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ حول ذلك في جي دي

- Yapmacık. Onunla konuşabiliriz.
حَسناً، أَحْزرُ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ معه.

Dersi bölmek istemezdim ama Konuşmamız gerek.
أنا لا أَقْصدُ مُقَاطَعَتك، لَكنَّنا يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ.

Evet, her biriyle Konuşmamız lazım.
نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ بكل واحد مِنْهم.

Neden önce biraz konuşmuyoruz?
لماذا نَتكلّمَ اولا؟

Afedersiniz efendim. Bence konuşmalıyız.
أعذرْني، سيدي أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ.

- Belki de onunla konuşmalıyız.
لَرُبَّمَا نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ معها.

Bak, sanırım terasta olanlar hakkında konuşmalıyız.
النظرة، أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ حول الذي حَدثَ على الشرفةِ.

Evet, bu konu hakkında ilerde mutlaka konuşmalıyız.
نعم، نحن يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ أكثر بالتأكيد حول ذلك لاحقاً.

Hala konuşabiliriz.
حَسناً، نحن ما زال نَستطيعُ أَنْ نَتكلّمَ.

Mesela, ne kadar katı olduğun hakkında konuşabiliriz.
على سبيل المثال، نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ حول كَمْ متصلّب أنت.

Ne demek istediğini anlıyorum ama bunu konuşabiliriz.
أنا لا أُريدُ المُمَارَسَة الجنس معه أَفْهمُ ما تَعْني لكن نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ الآن.

Burada kalmanı soracaktım, konuşabiliriz.
أنا طَلبتُ مِنْك البَقاء لذا يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ

Ben de belki konuşabiliriz dedim ya da....
لم استطع ان اتوقف عن التَفكير بك، وكنت اتسائل إذا ربما نستطيع أَنْ نَتكلّمَ أَو...

Bence Konuşmamız gereken bir şey var...
أعتقد بأنّنا يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ بخصوص شيئا ما

Konuşmamız gerekiyor dostum.
زميلي، يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ.

Konuşmamız lazım.
يَجِبُ أَنْ نَتكلّمَ.

Niye onunla konuşmuyoruz?
لماذا نَتكلّمَ معه؟

- Neden müzik yerine konuşmuyoruz?
-لماذا لا نَتكلّمَ في موضوع آخر؟

Şey, ben biraz konuşabileceğimizi umuyordum.
حَسناً، أنا كُنْتُ أَتمنّى بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نَتكلّمَ.