Hey, Nick, içinde bulunduğumuz bu kocaman bina da herkesin öldüğünü sandığı ama ölmediği bir adam için yapıldı. | Open Subtitles | يا نِك.. هذا المبنى كله مكرس لفكرة أن الجميع يعتقد بكون أحدهم ميت ثم لا يكون كذلك |
Her zaman önemli bir mesele oluyor, Nick, ve her zaman ailenin önüne geçiyor. | Open Subtitles | شي ما يطرأ دائما يا نِك.. و دائما تضع عائلتك في الآخر |
'Dr Nick Kassar, 'kadınların bahçelerini nemlendirmede usta.' | Open Subtitles | 'دكتور نِك كسار, 'المرطب الخبير لحدائق السيدات. |
Bakın, Nick polisleri sevmez ve o yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لا يحب نِك الشرطيين ولكنه لم يرتكب أى خطأ |
Nick'i görmeye gittiğimde Simon beni yakaladı. | Open Subtitles | حاولت رؤية نِك لكن سيمون اكتشف أمري. |
James, seninle çıktığımız zamanlarda Nick'le aranızda zor zamanlar geçiyordu değil mi? | Open Subtitles | (جايمس)، عندما كنا نتواعد، فقد واجهت وقت عصيب للتوافق مع (نِك)، صحيح؟ |
Sağol ama bu Nick'in tuhaf biri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | شكراً لكِ، ولكن هذا لا يغير أن (نِك) غريب الأطوار |
- Peki. - Bu Nick Carraway. | Open Subtitles | سيدة ويلسون, اقدم لكى نِك كَاراواى |
Bu kaldırması güç biliyorum, Nick. | Open Subtitles | اعلم ان هذا كثير لكي تستوعبه, نِك. |
Sen de gidip ona, kuzeni Nick'i.. ...o yokken siktiğimi söyler misin? | Open Subtitles | يمكنك أن تعود وتخبره أنني ضاجعت ابن عمّه (نِك) بينما كان مغادراً |
Nick teninin içine kıvrılıp mastürbasyon yapmak istiyorum. | Open Subtitles | نِك... أريد فقط أن أزحف داخل جلدك و أستمني. |
Yavaşla, Nick. | Open Subtitles | اكبح جماحك يا نِك.. |
İyi olur. Teşekkürler, Nick. | Open Subtitles | سيكون ذلك جيد شكرا يا نِك |
Nick'in bunu halledebileceğinden emin misin? | Open Subtitles | متأكدة أن نِك يمكنه التصرف؟ |
Ben, Nick'e hep yaparım. Farkına bile varmayacaktır. | Open Subtitles | هذا ما أقوم به مع (نِك) لن يدرك حتى أنكِ تفعلين هذا |
Bak, Nick'i bir daha sörf yapmaya götürürsem onu, suda boğabileceğime dair büyük bir his var içimde. | Open Subtitles | اسمعيني ، إن أضطررت أن أذهب لركوب الأمواج مع (نِك) مجدداً، فهناك إحتمال أنني قد أغرقه |
Sörf, erkeksi muhabbetler sonrasında hastaneye bir gezi. Nick, ömür boyu arkadaş kalabileceği birisini bulmuş gibi. | Open Subtitles | التجوال، والترابط الذكري، ورحلة للمستشفى لقد شعر (نِك) كأنه وجد صديق له مدى حياته |
Herkesin Nick'le problemi olmuştur. Doktorlar ve eczacılar hariç. | Open Subtitles | الجميع يواجه مشاكل مع (نِك) عدا الأطباء والصيادلة .. |
Evet, Nick, kâğıt kesiği ve asansör müziğiyle sıkışmış bir telefon görüşmesi gibi. | Open Subtitles | أجل، هذا شيء مشترك بين (نِك) و قطع الاوراق، وموسيقى المصعد |
Zack'le olan durumumuz beni biraz strese soktu ve bu yüzden öfkemi senden ve Nick'den çıkardım. | Open Subtitles | اسمعيني، أنا قلقة بشاني أنا و(زاك) وما يعنيه كلهذا.. -وقد أخرجت هذا كله عليكِ أنتِ و(نِك ) |
Nicky, West'ten bir kızla evleneceğin şeklinde bir söylenti duydum. Bu bir iftira. Evlenecek para yok bende. | Open Subtitles | (لقد سَمِعت إشاعه إنك ستتزوج فتاه من الغرب يا (نِك هذا كَذِب - |