Sadece pasta için aramıştım. | Open Subtitles | لقد هاتفتك فقط بشأن إعداد الكعكة. |
Sizi gecenin bir yarısı aramıştım. | Open Subtitles | عندما هاتفتك في منتصف الليل |
Çok aramıştım seni. | Open Subtitles | لقد هاتفتك كثيرًا؟ |
Her zaman anlaşma içinde değilizdir ama seni çağırdım çünkü Çevre Koruma Ajansı'ndaki en keskin adam sensin. | Open Subtitles | لم نُشاهد قط وجهاً لوجه، لكنّي هاتفتك لأنك أمهر رجل في "وكالة الحماية البيئيّة" |
Biliyor musun, geçen gün seni aradığımda, benimle konuşmak isteyeceğini bile sanmıyordum. | Open Subtitles | أتعلمين، عندما هاتفتك في ذلك اليوم لم أعلم أنك سترغبين بالحديث معي |
..bu yüzden High Street'te bir yer bulup seni aradım. | Open Subtitles | لذلك ذهبت للشارع الرئيسي ووجدت مقهى و هاتفتك |
İntersectin beta versiyonun başarıyla tamamlandığını bildirmek için aradım. | Open Subtitles | انا هاتفتك لكي اعلمك بأن النسخة المصغرة من كمبيوتر التداخل كانت ناجحة |
Ama sadece öğle yemeğinde ne yapıyorsun diye sormak için aramıştım. Biliyorsun? | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لكنّي هاتفتك لأرى ماذا ستفعل خلال الغداء. |
- Portland'dan aramıştım. | Open Subtitles | (ـ لقد هاتفتك من (بورتلاند |
Her zaman anlaşma içinde değilizdir ama seni çağırdım çünkü Çevre Koruma Ajansı'ndaki en keskin adam sensin. | Open Subtitles | لم نُشاهد قط وجهاً لوجه، لكنّي هاتفتك لأنك أمهر رجل في "وكالة الحماية البيئيّة" |
Dün seni almaya gelmek için aradığımda, ayrıldığını anlayınca ansızın neler olup bittiğini kavradım. | Open Subtitles | عندما هاتفتك أمس ووجدتك هاربة عرفت فورا الذي حدث |
Dün gece aradığımda gerçekten yatıyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت حقًا في السرير حينما هاتفتك الليلة الماضية؟ |
Onun telefonundan seni aradığımda GPS'ini açmıştım. | Open Subtitles | عندما هاتفتك من هاتفها، فعّلت جهاز تحديد المواقع |
Sana ihtiyacım olduğu için seni aradım | Open Subtitles | إن إحتجتُ إليك، لكنت هاتفتك. تعرفين ذلك. |
Hasta olduğumu söylemek için aradım ama yüzüme kapattın. | Open Subtitles | هاتفتك لأخبرك بأنّي عليل، إلّا أنّك أغلقت الخطّ في وجهي. |