"هاجس" - Traduction Arabe en Turc

    • takıntısı
        
    • saplantı
        
    • takıntılı
        
    • takıntı
        
    • önsezi
        
    • takıntın
        
    • imge
        
    • takmış
        
    • takmıştı
        
    • takıntılıydı
        
    • kafayı
        
    • imgelem
        
    • imgelemi
        
    • bir tutku
        
    • saplantısı
        
    Bana ve erkek kardeşime güvenli bir dayanak sağlama takıntısı vardı. TED كان هاجس والدي الأول توفير قاعدة آمنة من أجل أخي ولي.
    Böyle bir saplantı insana yapmayacağı, normalde yapamayacağı şeyleri yaptırır. Open Subtitles هاجس مثل الذي يجعلك تفعل أشياء من هذه المدة , من شأنه أن لا , والتي يمكن أن عادة لا.
    Yaptıkları iş nedeniyle takıntılı ve acımasızdırlar. TED فهم عديمي الشفقة و لديهم هاجس تجاه ما يفعلوه.
    Bak adamım, demek istediğim bir takıntı seç ve onla kal. Open Subtitles أنظر يا رجل، كل ما قلته بأن تختار هاجس و تمسك به
    Biliyor musun , ben bir önsezi vardı Ben bugün burada görmek istiyorum . Open Subtitles اتعرفين,كان لدى هاجس اننى سأراك هنا اليوم
    Çikolatalı süte takıntın bir tür zamansal kırılma yaşadığını simgeliyor olabilir. Open Subtitles هاجس حبك للشكولاته بالحليب يشير الى انك متورط بكسر الحاجز الزمنى ماذا تقصد
    En kötüsü, hayatımızı mahvediyorlar: Kilo takıntısı özellikle küçük yaştakilerde yeme bozukluklarına yol açıyor. TED في أسوأ الأحوال، تدمر حياة الناس: هاجس الوزن يؤدي إلى اضطرابات الأكل، خصوصاً في الأطفال الصغار.
    Hiç kimsenin açıklayamadığı bir çözüm olduğunu düşünüyorum, çünkü tüm insanlarda nehir cephesi takıntısı var. Open Subtitles أشعر قد يكون هناك حل التي ذكرها أحد، لأنها كل ذلك هاجس مع واجهة النهر.
    Metalin din takıntısı hakkında Dio neler diyecek merak ediyorum. Open Subtitles لذلك أنا الغريب أن نسمع رأيك على أساس ديني میتالية هاجس.
    Telefondaki gizemli kadın, bende saplantı haline gelmişti. Open Subtitles كان هاجس أنا مع بعض امرأة سر على الهاتف.
    Ve büyük bir hızla, bunu yapmayı saplantı haline getiren adam olarak ün yaptım. Open Subtitles وأنا أصبح يعرف سريعة جدا لكونه الرجل الذي كان هاجس حقا مع تسمير ذلك.
    İlk kez sana baktığım günden beri bir nevi sana takıntılı oldum. Open Subtitles إنه نوعاً ما هاجس مُنذ وضعت عينى عليك من المرة الأولى.
    Basın adeta İtalyan Maestro'ya takıntılı hale geldi. Open Subtitles هو هاجس الصحافة بواسطة المايسترو الإيطالي.
    Sonra yemek yarışmalarını izlemeye başlayıp takıntı haline getirdim... Open Subtitles ولكن بعد ذلك بدأت في مشاهدة تلك الطبخ العروض المنافسة وحصلت على هاجس.
    Son olarak, bu bir takıntı olur: TED و اخيراً وليس اخراً، أنه هاجس.
    Bir önsezi. Open Subtitles انه هاجس الورود حمراء
    Yaş takıntın hakkında ne hissettiğimi biliyorsun. Open Subtitles أتعرفين ماذا أشعر عن هاجس عمرك.
    İblisler tarafından saldırıya uğradığı bir imge gördüm. Open Subtitles كان لي هاجس أنها كانت هاجمها الشياطين.
    Para senin umurunda değil ama arkadaşın paraya kafayı takmış. Open Subtitles كنت لا تعطي الخراء حول المال ولكن هي هاجس أصدقائك معها.
    Wilden, Alison cinayetini arkadaşlarıma yıkmaya kafayı takmıştı. Open Subtitles كان هاجس ايلدن بمحاولة القتل دبوس أليسون على أصدقائي.
    Miranda tarihi biyografiler okumak konusunda takıntılıydı. Open Subtitles كان هاجس ميراندا مع القراءة السير الذاتية التاريخية.
    'Zenginler kafayı parayla bozmuştur.' lafını duydun mu? Open Subtitles هل سمعت ِ هذا القول أن الأغنياء هم عرضة لتكوين هاجس بالمال؟
    Phoebe bir imgelem gördü ve pekte iyi değil. Open Subtitles كان هاجس فيبي، وليس فكرة جيدة.
    Sende en az benim kadar biliyorsun ki her imgelemi durdurmak zorunda değilsin. Open Subtitles تعلمون جيدا كما كنت تفعل لم تكن لجم كل هاجس.
    Ele geçirilen topraklardaki nüfusa yiyecek sağlamak konusunda isteksiz olan Alman ordusu için insanları listelemek gittikçe artan bir tutku haline dönüştü. Open Subtitles ومع تردده في إطعام السكان الذين احتلوهم.. تملك الجيش الألماني هاجس متزايد في تصنيف السكان
    saplantısı vardı. Üç Latince isim. Open Subtitles كانت هاجس لديها ثلاثة أسماء لاتينية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus