| Çocuklar, 2012'nin sonlarında Çok önemli bir kısa mesaj almıştım. | Open Subtitles | يا أولاد في أواخر 2012 استلمت رساله نصية هامة للغاية |
| Bilgisayarların bulutlarla mücadele etmesi talihsiz bir durum, çünkü bulutlar gezegenin sıcaklığını düzenlemede Çok önemli. | TED | من سوء الحظ الآن، أن أجهزة الكمبيوتر لا تفضل محاكاة الغيوم، لأن الغيوم هامة للغاية في التحكم بدرجة حرارة الكوكب. |
| Uçuş görevlileriniz size Çok önemli güvenlik bilgileri vereceklerdir. | Open Subtitles | ستقوم المضيفات بعرض وسائل أمان هامة للغاية |
| Mezuniyetten sonraki ilk iş çok önemlidir evlat. | Open Subtitles | على كل حال، أول وظيفة بعد التخرّج هامة للغاية |
| Çok önemli bir görüşme, doktor. Üzgünüm ama konuşmalıyım. | Open Subtitles | إنها مكالمة هامة للغاية يا دكتور، لابد أن أستلمها |
| Çok önemli bir görüşme, doktor. Üzgünüm ama konuşmalıyım. | Open Subtitles | إنها مكالمة هامة للغاية يا دكتور، لابد أن أستلمها |
| Şimdi, arkadaşım ve ben Çok önemli bir konuyu tartışıyoruz. | Open Subtitles | الآن ، صديقتي هُناك وأنا نحظى بمحادثة هامة للغاية |
| - Benim için Çok önemli. - Para söz konusu olduğunda, demek istiyorum. | Open Subtitles | هامة للغاية اعني قدر ما يهمك ماديا |
| Hey, yapman gereken Çok önemli bir görev var. | Open Subtitles | هاي، أنا لدي مهمة هامة للغاية لك |
| Bu kadın senin için Çok önemli bir hale gelmiş. | Open Subtitles | هذه المرأة أصبحت هامة للغاية بالنسبة لك |
| Bu bir cinayet soruşturması. Çok önemli bir konu. | Open Subtitles | هذه تحقيقات بجريمة قتل أنها هامة للغاية |
| Ancak bunun Çok önemli bir operasyon olduğunu unutmaman lazım. | Open Subtitles | لكن عليكِ أن تفهمي هذه قضية هامة للغاية |
| O benim için Çok önemli. - Tamam mı? - Tamam. | Open Subtitles | انها هامة للغاية بالنسبة لى. |