"هبوب" - Traduction Arabe en Turc

    • rüzgarı
        
    • rüzgar
        
    • rüzgâr
        
    • rüzgarın
        
    • rüzgarlar
        
    • fırtınası
        
    ...güçlü bir kuzey-güney rüzgarı. Open Subtitles بسبب هبوب الرياح القوية من الشمال إلى الجنوب
    Diğer yandan rüzgarı takip ederek daima alçak basınç alanlarına doğru ilerlemiş olurlar. Open Subtitles إتباع هبوب الرياح يعني إنهممتوجهيندائماًنحو مناطقذوضغطمنخفض،
    Havlunu sermeye çalışırken aniden rüzgar artıverir yüzüne havluyu yersin. Open Subtitles حاول أن تنزل المنشفة, هبوب ريح مفاجيء المنشفة في الوجه
    rüzgâr okyanusa doğru eserken suyun üst katmanlarını da sürükler. TED إذ أن هبوب الرياح فوق المحيط، تحرك معها المياه في الطبقات العليا من سطح البحر.
    Kütle, ağırlık, hız, zaman, uzaklık, sürtünme veya rüzgarın püflemesi Git/Gitme'yi değiştirir. Open Subtitles وأية تغييرات في الكتلة والوزن والسرعة والوقت.. المسافة والاحتكاك.. أو هبوب هواء..
    Sıcak rüzgarlar yüzünden, bizim köyde çık sık olur bu. Open Subtitles هذا شائع في قريتنا بسبب هبوب الرياح الساخنة
    Bu akşam ulaşım sorunları olması beklenebilir bu kar fırtınası yüzünden. Open Subtitles توقعوا تنقلات خطرة لاحقاًاليوم... مع هبوب العاصفة الثلجية ...
    Demeye çalıştığım, biliyorum sadece 3 saat oldu, ama belki güçlü bir kuyruk rüzgarı olabilir. Open Subtitles أقصد، بأني أعرف أنه مر على ذلك 3 ساعات لكن ربما هنالك هبوب رياحٍ قوية
    Kuzeydoğudan esen rüzgarı arkamıza alarak, kuzeybatıya doğru ilerliyoruz. Open Subtitles مع هبوب رياح الشمال الشرقي .. نحن نبحر شمالاً , نحو الشمال الغربي
    Öylece durup saatlerce karı ve esen rüzgarı izlemekten bahsediyorum. Open Subtitles ساعات و ساعات من التحديق في الثلج التي تنقطع فقط مع هبوب ريح جافة باردة.
    Susannah sabah treni ile Boston'a dönecekti... fakat üç gün boyunca esen kuzey rüzgarı tren yolunu kapadı. Open Subtitles سوزانا كانت ستغادر لبوسطن - . فى قطار الصباح لكن هبوب الرياح الشماليه والثلج . أخفى معالم الطريق
    Susannah sabah treni ile Boston'a dönecekti... fakat üç gün boyunca esen kuzey rüzgarı tren yolunu kapadı. Open Subtitles سوزانا كانت ستغادر لبوسطن - . فى قطار الصباح لكن هبوب الرياح الشماليه والثلج . أخفى معالم الطريق
    Açık havadandı, sanki rüzgar ağaçlar arasından esiyordu. Open Subtitles هناك صوت الهواء الطلق، مثل هبوب الرياح وسط الأشجار
    Heligoland. rüzgar güney batıdan esecek. Open Subtitles هبوب رياح عكسية على المنطقة الجنوبية الغربية
    Borulardan gelen su ile kırık camdan gelen rüzgâr sesi birleşince buradaki tahtalar birbirlerine sürtünmeye başlıyor. Open Subtitles حينما يمر الماء خلال الأنبوبة مع هبوب الريح التي تمر خلال النافذة المكسورة.. هذه الألواح سوف تتمدد و تحتك بعضعا ببعض.
    "rüzgâr estikçe, ona kapılıp fır dönüyor!" Open Subtitles وتدور عند هبوب النسيم حول ساقها الطويلة
    En kötü zamanlar, kuşkusuz rüzgarın esmediği zamanlardı. Open Subtitles اسوء الايام على الاطلاق كانت بالتأكيد تلك الايام التى تخلو من هبوب الرياح
    Sana bir numara öğreteyim, çam iğnelerini havaya fırlatırsan rüzgarın hangi yönde estiğini bulabilirsin. Open Subtitles إليك بخدعة، القي بإبر الصنوبر في الهواء وسترين اتجاه هبوب الرياح.
    Esiyor soğuk rüzgarlar yüksek bir dağın tepesinde dikildiğimde. Open Subtitles " أقف وحيداً على قمة الجبال العالية " " و مع هبوب الرياح الباردة"
    Melek soğuk rüzgarlar estirir. Open Subtitles الملاك يجعل هبوب الرياح باردة
    Bu akşam bu kar fırtınası yüzünden ulaşım sorunu beklenebilinir. Open Subtitles توقعوا تنقلات خطرة لاحقاًاليوم... مع هبوب العاصفة الثلجية ... .
    Meteoroloji üç gece sonra Ma'an'da kum fırtınası olabileceğini tahmin ediyor. Open Subtitles بعد ثلاث ليال، محطة الأرصاد تتوقع هبوب عاصفة رملية محتملة في (معان)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus