| Sana bir hediyem var. ama aşağı inip kendin alman gerekiyor. | Open Subtitles | لدي هدية لك, لكن يجب عليك النزول, والحصول عليها |
| Sözümün eri bir insanım. Ama önce Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | وأنا وفيّ بوعدي، لكن أولًا لديّ هدية لك. |
| bilmiyorsun ben ne kadar çılgın bir aşığım sana hediye aldım kalbimin öyküsü | Open Subtitles | أنت لا تدركين كم أنا عاشق مجنون لقد أحضرت هدية لك من قلبي |
| Başlamadan önce, sana hediye almamamız gerektiğini biliyordum ama sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | من قبل أن تفعلي أعرف أنه لا يفترض بنا إحضار هدايا ولكن لدي هدية لك |
| Hediye almayı unutacağını biliyordum bu yüzden Sana hediyem, bana vermen için bir hediye. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك ستنسى ، لذا هديتي لك هي هدية لك لتعطيها لي |
| Şimdi, Senin için bir hediyem var. | Open Subtitles | والان عندي هدية لك. |
| Anlaşılan müdire hanım Sana bir hediye bırakmış bebeğim. | Open Subtitles | يبدو آن الآنسة المسؤولة قد تركت هدية لك يا عزيزي |
| Deste Sana armağanım şovdan sonra, buradaki ve şuradaki kuşkuculara gösterirsin -- incelesinler, tamam mı? Hatırlat bana. | TED | و اوراق اللعب هذه هي هدية لك بعد البرنامج، لذلك دعي المشككين هنا وهنا-- دعيهم يفحصونها, حسنا؟ ذكريني. |
| Teşekkür ederim. Üzgünüm, benim Sana bir hediyem yok. | Open Subtitles | أشكرك ، وأسفة ليس عندى هدية لك |
| O zaman Sana bir hediyem var. Yönetim kurulu oy birliğiyle | Open Subtitles | لقد حصلت على القليل من هدية لك. |
| Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لدي هدية لك ان اتفقنا على بعض التفاصيل |
| Merhaba, kovboy. Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | اهلا يا راعى البقر لدى هدية لك |
| Sana bir hediyem var Paula. | Open Subtitles | لدىّ هدية لك يا بولا |
| Unuttum. Sana bir hediyem var. | Open Subtitles | لقد نسيت , لدي هدية لك |
| Şimdi, bununla gerçekten çok meşguldüm ...bu yüzden sana hediye almaya zamanım olmadı ama bence artık kendi hediyeni seçebilecek yaşa geldin. | Open Subtitles | الآن، لقد كنت منشغلة معها ولم أحظى بفرصة لشراء هدية لك لكن أعتقد بأنك أصبحت كبيراً بما يكفي لإختيار ما تريده |
| Aa, sadece, sana hediye bulmakta biraz zorlandım. | Open Subtitles | لقد وجدت صعوبة في شراء هدية لك. |
| Hayır, sana hediye alacağım. | Open Subtitles | لا ، انا سوف أشتري هدية لك. |
| Sana hediyem olsun. Bir gün çok para edecek. | Open Subtitles | هذه هدية لك إنها تساوي الكثير من النقود |
| Onların özgürlüğü Sana hediyem olacak. | Open Subtitles | عتق رقابهم سيكون هدية لك |
| Ayrıca benim Sana hediyem. | Open Subtitles | كما أنها بلدي هدية لك. |
| Oh, Senin için bir hediyem var. | Open Subtitles | أوه، عندي a هدية لك. |
| Senin için bir hediyem var. | Open Subtitles | تعال (غايب) , لدى هدية لك |
| Senin için bir hediyem var. | Open Subtitles | هذه هدية لك |
| AsıI önemli konu, bugün Sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | الأهم من هذا، أحضرتُ اليوم هدية لك ناروتو |