| - Karşı koyamadım. - Bunu şimdi yapmak istiyor musun? İstersen- | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقاوم لذا تريد أن تفعل هذا الآن أو |
| Bu çok geç. Bunu şimdi yapmalıyız. | TED | سيكون هذا متأخر جداً. يجب أن نفعل هذا الآن. |
| Hayır, burada bir parti veriyorum. Bunu şimdi yapamazsınız. | Open Subtitles | كلا، إني أقيم حفلاً هنا، لا يمكنك فعل هذا الآن |
| Pekala! Sonra seni öldürebilirim, ama Şimdi bunu yapacağım. | Open Subtitles | حسنا, ربما أقتلك لاحقا لكنني سأفعل هذا الآن |
| Şu an buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. | TED | ونحن بحاجة إلى هذا الآن أكثر من أي وقت مضى. |
| Ama Şu anda bundan bahsedemem. Aramızda bir hain varken olmaz. | Open Subtitles | ولكن لا استطيع إخباركم عن هذا الآن ليس ونحن بيننا خائن |
| Çünkü bunu yapmazsan, Bunu hemen yapmazsan, kayıp bir erkeksin. | Open Subtitles | لأنك إذا لم تفعل هذا، إذا لم تفعل هذا الآن ستكون رجل ضائع |
| Artık bunu veri yardımıyla birçok duruma uyarlayabiliyoruz. | TED | ويمكننا عمل هذا الآن في مواضيع كثيرة بمساعدة الكثير من البيانات لدينا. |
| Bunu yapmanı istiyorum. Bunu şimdi yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تستقيلي أريدك أن تفعلي هذا الآن |
| Bunu şimdi mi konuşmak istiyorsun yoksa bekleyecek misin? | Open Subtitles | إذن هل تريد التحدث بشأن هذا الآن أم تريد الأنتظار أم ماذا ؟ |
| Bunu şimdi bitiremezsek, kendine iş aramaya başla. | Open Subtitles | إذا لم ننتهي من هذا الآن ما الذي سنفعله معه؟ |
| Sark Bunu şimdi yapamayız. Toparlanmak için zaman lazım. | Open Subtitles | لا يمكنك إجراء هذا الآن إنه يحتاج إلى أن يتعافى |
| Bunu şimdi söylüyorsun, ama bütün gün ata binip, hayvan kürkü giyip, sonra da tutsak kız kostümü giymiş Kanadalı seksi bir figüranı görünce, onu yağmalamakta özgürsün. | Open Subtitles | أنت تقول هذا الآن. و لكن عندما تمتطي حصان طوال اليوم و أنت ترتدي فرو الحيوانات.. و ترى ممثلة كندية إضافية.. |
| Ama, eğer Bunu şimdi yaparsan, onunla olan bütün ilişkin bir suç üstüne kurulu olacak. | Open Subtitles | ولكن اذا فعلتما هذا الآن .. سيبنى مستقبلك كلياً على جريمة |
| Teğmen, Şimdi bunu konuşmaya zamanımız yok. | Open Subtitles | أيها الملازِم، ليس لدينا وقت للتحدث عن هذا الآن |
| Şimdi bunu yapma! | Open Subtitles | راهول، توقف عن هذا الآن دعيه يستمر ولا تتحكمي بنفسك |
| İşte bu yüzden Şu an için bu konuda hiçbir şey yapamayız. | Open Subtitles | لهذا بالضبط لا يمكننا فعل أى شىء تجاه هذا الآن ماذا تعنى؟ |
| Her ne kadar yapmak istesek de Şu anda yapamayız bunu. | Open Subtitles | لا يمكننا فعل هذا الآن بقدر ما نرغب في فعل ذلك. |
| Çünkü bunu yapmazsan, Bunu hemen yapmazsan, kayıp bir erkeksin. | Open Subtitles | لأنك إذا لم تفعل هذا، إذا لم تفعل هذا الآن ستكون رجل ضائع |
| Acil servisin girişini engelleme. Artık bunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعيق أبواب غرفة الطوارئ أصبحت أعرف هذا الآن |
| Dinle, Şu an bunu yapamam. | Open Subtitles | إستمعْ، أنا لا أَستطيعُ أعْمَلُ هذا الآن |
| Hızlı hareket etmeliyiz, ve Adam'ın en iyi seçeneği şimdi bu işe bir son vermek olacaktır. | Open Subtitles | وَصلنَا إلى صومِ التحرّكِ، وآدم نا أفضل خيارِ لإنْهاء هذا الآن. |
| Şu anda bunu yapamam, ben bir iş görüşmesi için geç kaldım , tamam mı? | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفعل هذا الآن ، لقد تأخرت على مقابلة العمل ، حسناً ؟ |
| Hayır, boş ver. Bunu Şu an kaldıramam. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا تشغلي بالكِ لا أستطيع تحمّل مثل هذا الآن |
| Eğer ben onu yapmamış olsaydım, Şimdi böyle olmazdım. | Open Subtitles | لو كان لدي هذا مرفوعا آنذاك لم أكن لأحظى على هذا الآن |
| bunları şimdi söylediğim için herhalde şaşırıyorsun. | Open Subtitles | أنت يجب أنْ تُتسائلَ لِماذا أُخبرك كل هذا الآن |
| Hayır, Buna şimdi bir son vermeliyiz yoksa hayatımızın sonuna kadar devam eder. | Open Subtitles | لا , علينا أن نوقف هذا الآن و إلا سيستمر ذلك إلى الأبدية |
| artık bu bir cinayet soruşturması, ki bu da hiçbir şeye dokunmamanız gerek demek. | Open Subtitles | أصبح هذا الآن تحقيقاً في جريمة قتل وهذا يعني، ممنوع اللمس |