Ve sanırım Bu toplantı yasayla ilgili değil. | Open Subtitles | يبدو لي أن القانون ليس مادة هذا الإجتماع |
Bu toplantı fikri benden çıktı çünkü, senin de bildiğin gibi, zor dönemlerden geçiyoruz. | Open Subtitles | هذا الإجتماع كان من فكرتى لأن هذه أوقات عصيبة،كما تعلم |
Böylece tekrar aradım. Bu toplantıyı istediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | لذا أعدت الإتصال أعرف أنك تريد هذا الإجتماع |
Ama bu ilginç çünkü Bu toplantının amacının beni kovmak olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | وذلك أمر مثير للإهتمام، لأني سمعت أن مغزى هذا الإجتماع هو طردي |
Yeni ekip üyelerinin listesi bu görüşme bittikten sonra masalarınızda olacak. | Open Subtitles | قائمة بأعضاء فريق جدد ستكون متوفّرة على مكاتبكم بعد أن تغادروا هذا الإجتماع |
Sanırım bu toplantıya gitmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد انه من الافضل ان نحضر هذا الإجتماع |
Bu toplantı, dünya tarihindeki, isteyebileceğin en kötüsü. | Open Subtitles | هذا الإجتماع لأسوء نادي في التاريخ يعلن عن نفسه. |
Şimdi anlat. Bu toplantı bunun için yapılıyor. | Open Subtitles | أخبريني الآن هذا ما عقد لأجله هذا الإجتماع |
Yani, eğer Bu toplantı.. ..sessiz ve boş bakışmalarla geçerse şaşırmayın. | Open Subtitles | فلا تتفاجأ إن كان هذا الإجتماع مليئاً بما يبدو كالصمت و التحديق الفارغ |
Sadece çok gerginim Bu toplantı benim için çok önemli. | Open Subtitles | أنا متوترٌ فقط لأن هذا الإجتماع مهم جداً لي |
Hiçbir sınır yok, bu yüzden de Bu toplantıyı bütün çalışanlara açtım. | Open Subtitles | الآن .. السماء هي الحدود ولهذا افتتحت هذا الإجتماع لكل الطاقم |
Be sebepten dolayı da Bu toplantıyı yönetmek benim görevim. | Open Subtitles | على ضوء هذه الحقائق ، سأتولى إدارة هذا الإجتماع |
Bu toplantıyı özel olarak devam ettirmek istiyoruz. | Open Subtitles | ماذا فاتني؟ نودّ إكمال بقية هذا الإجتماع بشكل خاص، |
Yani, Bu toplantının bitiminde anne olup olamayacağımı öğrenebileceğim. | Open Subtitles | إذا، سأعلم إن كنت سأصبح أماً بنهاية هذا الإجتماع جوهرياً، نعم |
Bu toplantının ana konusu olarak, vatanını böylesine koruyan bir insanın hizmetini ödüllendirmek kalıyor. | Open Subtitles | يبقى هدف هذا الإجتماع لنبين إمتنانا لخدماته النبيلة فى سبيل وطنه |
bu görüşme, ikinizin burada olması yanlış. | Open Subtitles | هذا الحوار, هذا الإجتماع وجودكما هنا خطأ |
Sevgili Glee kulüpçüler, bu toplantıya gerek duydum, çünkü itibarımızın serbest düşüşü son hızına ulaştı. Saldırıya hazır olma durumuna geçtik. | Open Subtitles | لقد أقمت هذا الإجتماع لأن شعورنا بالهبوط قد وصل لحده الأقصى |
Bu buluşmayı ayarlamak aylarımı almıştı. | Open Subtitles | إستغرقني الأمر أشهراً لإقامة هذا الإجتماع |
Bu görüşmeyi kabul etmemin tek sebebinin eşinizin haber departmanımızda spiker olması olduğunun farkındasınız değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن السبب الوحيد لـ هذا الإجتماع هو ان زوجتك تعمل لدينا في قسم الأخبار |
Siz beyler, bu toplantıda bulunmaya hiç bir hakkınız yok. | Open Subtitles | ...أنتم أيها السادة لا حق لديكم في حضور هذا الإجتماع |
Sizin de bildiğiniz gibi bu toplantıdan ancak 1 saat önce haberim oldu. | Open Subtitles | للعلم، لقد عرفت بشأن هذا الإجتماع منذ ساعة فحسب. |
Bu buluşma hiç olmadı. Beni tanımıyorsun. | Open Subtitles | هذا الإجتماع لم يحدث أنت لا تعرفــــــــني |
Şu toplantı yarın olacak, değil mi? | Open Subtitles | هذا الإجتماع غداً ، صحيح ؟ -أجل |
Şu görüşmeyi yapana kadar gizli tutarsan memnun olurum. | Open Subtitles | سأكون ممتنة لو أمكننا إبقاء الأمور هادئة حتّى نعقد هذا الإجتماع |
Şimdi git oraya ve tıpkı bir köpek balığının, askeri araçla chum* pantalonu giymiş bir ayı balığı sürüsünü yara yara ilerlemesi gibi yürüt o toplantıyı. | Open Subtitles | الأن أدخلي إلى هناك وأديري هذا الإجتماع مثل سمكة قرش تقود شاحنة مُدرّعة خلال قطيع من الفقمات يرتدون بناطيل ضيقة |
Bu buluşmanın sizin için ne kadar zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أُقدّرُ كَمْ صعب هذا الإجتماع سَيصْبَحُ لَك، السّيدة بيرل. |
- Trajik durumlardan dolayı bu toplantığı artık Dr. Newton değil ben yönetiyorum. | Open Subtitles | -بسبب الظروف المأساويّة الد. (نيوتن) لم يعد يدير هذا الإجتماع بل أنا أديره |